Bu yazı dizisinde bir süre takip etme fırsatı bulduğumuz, kulüplerimiz için alınabilir bedeli olan, nispeten genç oyuncuları yazacağız. Bir süre izleme fırsatı derken dünya kupası gibi bir şans tabi ki gözardı edilemez ve yazmaya da dünya kupasında detaylı izlediğimiz oyuncularla başlayacağız.
İlk göz ağrımız Güney Afrika'nın kalecisi Itumeleng KHUNE. Milli takımın önemli bir bölümü gibi kendisi de Muhsin Ertuğral'ın eski takımı Kaizer Chiefs'de forma giyiyor. 1987 doğumlu (zaten genç ama bir kaleci için oldukça genç). 1.80 boyunda. Yer tutuşu ve refleksleri çok iyi, kalede güven veriyor. Eğer zayıf Bafana'ların değil de Gana'nın kalesini korusaydı yarı finalde olmaları içten bile değildi. Tabi bu durum bizim takımlar için şans, zira yarı finale çıkan bir takımın kalesini koruyor olsaydı bonservisi rahat 2,5 katına çıkardı (genç yaşını da göz önüne alarak konuşuyorum). Bu adamın turnuva boyunca da Hamidouvari gol yediğini görmedim, iyi bir kaleci antrenörünün elinde çok iyi yerlere gelebilir. Uruguay maçında şanssız bir gol yedi Forlanın şutu takım arkadaşına çarptı ve kontrpiyede kaldı. Suarez'in düştüğü pozisyonda ise Suarez'e en ufak bir teması yoktu. Çirkef kahraman Suarez'in artistliğinin kurbanı oldu ve kırmızı aldı. Son maçta da oynayamadı. Dediğim gibi bunlar bonservis bedelinin düşük kalmasını sağladı ve transfer etmek isteyen takımlar için şans oldu. Üç büyüklerden kaleci ihtiyacı olan Galatasaray için düşük bedelli yapılan iyi bir transfer olabilir. Bir anadolu takımı içinse müthiş transfer olur(Bursa ve Trabzonu bu kategorinin dışında tutuyorum). Giovanni'nin aniden çıkardığı doksana giden şutunu kurtarışını ve Uruguay maçında penaltı yapmadığını anlatıp gözyaşlarıyla sahayı terk edişini unutamam.
Aslında geçen seneki konfederasyon kupasında da kendini göstermişti ama bu dünya kupasında rüştünü ispatladı diyebiliriz. Tek handikap biraz kısa olan boyu gibi dursada yer tutuşuyla bunu kapatabiliyor. Kendisini TSL'de görmek isterim, ligimize renk katacağı aşikar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder