Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

17 Kasım 2009 Salı

Teknik Direktör Keşmekeşi!


Milli maç arası vardı bu hafta. Hak kazananlar play off oynadı, direkt çıkanlarla hak kazanamayanlar da hazırlık maçları yaptılar. Biz hariç tabi.. Niye hariç? Çünkü başımızda hocamız yok.. Üstelik İtalya fedarasyonu da maç teklifinde bulunmuş..

Neyse bu çok önemli değil, eğer adam gibi bir hoca getirilecekse bir kayıp değil bu hafta milli takımı toplamamak, maç yapmamak. Ama dediğim gibi gelecek hoca adam gibi olmalı! Kadroyu değerlendirebilmeli.. Buradan çok kaliteli kadromuz var dediğimi sanmasın kimse, zira kadromuz o kadar da kaliteli değil. Düne kadar bir Hamit'imiz vardı Avrupa'nın hatırı sayılır takımında oynayan, şimdi o da yedek. Tuncay'la idare ediyoruz, bir de Halil.. Bizi geçip giden Bosna'nın Dzeko'su var mesela, Misimoviç'i var.. Slovakya'nın Hamsik'i, Fransa'nın önünde grup birincisi olarak çıkan Sırbistan'ın Stankoviç'i var.. Bosna bizden iyi takım mı şimdi deriz biz, küçümseriz. Ama Misimoviç'in bize attığı frikik golünü atacak adam yoktur bizde; hakeza bir defa atmış olsa da istikrarlı olarak atan, iyi frikikçimiz yoktur yani.. Oyunu değiştirecek, rakibi korkutacak futbolcumuz yoktur mesela. Hiçbir rakip aman Arda'ya özel önlem alayım, Tuncay'ı boş bırakmayayım diye düşünmez. Zamanında bi Hakan Şükür'ümüz vardı böyle, ikincisini çıkartamadık..

Neyse konu başka yerlere gidiyor.. Milli takımın başına gelecek adam evvela bu kadro keşmekeşini çözmeli. Daha santraforumuz belli değil, savunmada Servet'in partneri kim belli değil, orta sahamızda kim oynuyor belli değil. En az 8 kişinin belli olması gerekir takımda, istikrar bunu gerektirir.. Bizde bir maç Nuri ilk onbirde, ikinci maç bir bakıyorsun adam tribünde oturuyor, onsekize alınmamış. Bu sadece Fatih Terim döneminin sorunu değil, Ersun Yanal dönemindede böyleydi. 1993 - 2004 jenerasyonundan sonraki geçiş dönemini 5 senedir hala atlatamadık. Tabi çok entresan bir takımız bu arada avrupa kupasında yarı final oynadık bu oturmamış kadroyla, o da Fatih Terim'in başarısıdır bence.. Fatih hoca kendi kafasındaki problemler yüzünden yeni bir jenerasyon yaratamadı yalnız, o da ayrı bir tartışma konusu şimdi değinmeyeceğim..

Yeni gelecek hoca işte bu iskeleti kurmalıdır. Yahu Schalke'de oynayan forvet oyuncumuz var, Sercan gibi, Batuhan gibi 18'ine yeni girmiş müthiş yetenekli oyuncularımız var. Ulan bu ülkede kimsenin adam yerine koymadığı ama Fransa'da Sessegnon'la birlikte PSG'yi sırtlayan Mevlüt'ümüz var be. İşte bunları alıp milli takımın forvet oyuncuları işte bunlar diyebilecek bir hoca lazım. Öyle bir maça Sercan'ı diğerine Batuhan'ı çağıracak adam değil, hepsini birden çağıracak altına imzasını atacak adam lazım.. O zaman ne Tekke sorunu kalır bu ülkede ne de Semih.. Ümit Karan da böyle vazgeçmedi mi milli takımdan..

Nuri sorunu var mesela. Çocuk ne olduğunu şaşırdı. Bir maça ilk onbirde başlıyor, diğer maç tribünde, sonraki maç kulübede başlıyor kurtarıcı olarak sokuluyor oyuna. Böyle şey mi olur allah aşkına? Bir maç Mustafa Sarp çağrılıyor kadroya, diğer maç Ayhan. Arada Ceyhun Gülselam falan oynuyor orada.. Ceyhun Eriş ve Yusuf saçmalıklarını saymıyorum bile. Bu yaştan sonra keşfedilecekler sanki; bildiğimiz Ceyhun'la Yusuf işte, ne katabilirler ki takıma? Bu takımda onlardan önce oynayacak zibil gibi adam var. En basitinden Arda, Hamit, Tuncay, Nihat(bu ara formsuz olmasına rağmen), Nuri var zaten elinde; Ceyhun kim Yusuf kim ya?

2000 yılındaki milli takım kadrosunu herkes ezbere sayar bu ülkede yedeklerle birlikte, 2009'dakini ise sayamaz. 4 tane kadro çıkar. İşte problemimiz bu! 50 tane sağ açık özelliğinde adam davet edilmez milli takıma.. 2000 yılında Okan vardı, yedeği Tayfun'du (Davala'yı saymıyorum çünkü o jokerdi) Belliydi yani kimin oynayacağı. Şimdi kim peki sağ açığımız?? Bir maç Hamit, diğer maç Kazım, bir başka maç Gökdeniz, arada Sabri.. Lan bu ne? Tuncay'la Arda'nın oyun esnasında o bölgeye kaydırıldığı maçları saymıyorum bile!

Stoper desen ayrı bir komedi. Genelde Zan oynuyor Servet'in yanında ama sakatlandığı zaman komedi oluyor işte. Emre Aşık oynuyor bazen, bazen Önder oynuyor(ki ondan önce bir sürü adam var orada oynayacak). Bazen Gülselam deneniyor, bazen Eren Güngör.. Böyle şey mi olur? Ya diyelim ki olur, hepsini anladım da Hakan Balta'nın o bölgede oynatıldığını hatırlıyorum birader, yani koskoca memlekette stoper mi yok!! İroniye bak be.. Lan diz işte kadroyu şu şekilde:


------------------volkan (sinan)--------------------


g.gönül(sabri) g.zan(egemen) servet(ali turan) h.balta(i.köybaşı)


tuncay(hamit) emre(ayhan) topal(sarp) arda(nuri)


----------------halil sercan--------------------

------------(mevlüt) (batuhan)-----------------


Al sana 22 kişilik kadro. Üçüncü kaleci olarak Hakan, iyileşmesi durumunda Aurelio, ekstrem bi durum olursa da Nihat'ı, Ali Turan'ı falan çağırırsın.. Kolay sayılabilecek maçlarda kesersin Emre - Topal'dan birini, Hamit'i veya Nuri'yi koyarsın oraya; form durumlarına göre, Tuncay - Hamit - Arda değişiklikleri olur, forvette de yazdığım şekilde yedekleşilir.. Onun dışında kadro belli olur, kimin nerede oynayacağı belli olur. Öyle Kazımlarla mazımlarla uğraşmazsın, bir maç ilk onbir oynayan adam ikinci maç tribünde bulmaz kendini, ligde iki gol atan asist yapan adam direkt dünya kupasına katılıp katılamama maçında oynarken bulmaz kendini veya aynı maçta kurtarıcı görevi verilmez kendisine..

İşte bu iskeleti kurabilecek adam lazım, bu istikrarı sağlayabilecek adam lazım. Umarım beklediğimize değer..

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails