Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

26 Haziran 2010 Cumartesi

İlk Çeyrek Finalist : Uruguay

Uruguay'a olan sempatim Lugano'ya rağmen onları desteklememi sağladı.Formaları çok güzel,Cavani gibi güzel bir oyuncuları var,ilerde Forlan-Suarez gibi her takımın isteyeceği ikili var.Güney Kore de kısıtlı kadrosuyla güzel futbol oynamaya çalışan bir takım.Manchester United'lı Park en meşhur oyuncuları,geri kalanlar hep asker.Kalecilerinin kötü olduğunu turnuva başlamadan önce de söylemiştim,hakikaten kötü kaleci.4 maçta 8 gol yediler,hep mi defans kötü?

Suarez 2 gol attı,ilki bedavaydı ama 2.'si muhteşemdi.Rıdvan'ın iç üst diye tabir ettiği yerle vurdu resmen :) Hani kaleci kötü ama bu topu çıkarsa ne işi var Güney Kore'de,Brezilya'da oynar!

Güney Kore 2.yarının başından golü attığı bölüme kadar resmen Uruguay'ı sahasına hapsetti.Bizim hocalardan biri olsa Forlan veya Suarez'den birini çıkarır,orta saha oyuncusu alırdı oyuna.Uruguay'ın hocasını bu konuda takdir ettim zira değişiklik yapsaydı golü yedikten sonra hamlesi kalmayabilirdi.Feyyaz ve spiker resmen Güney Kore'ye gol attırdılar.Her duran topta çok iyiler her an gol gelebilir dediler ve sonunda turnuvanın şimdiye kadarki en iyi kalecisi Muslera çok basit bir hata yaptı ve golü yedirdi.Lugano adamı almışken Muslera'nın çıkmasına hiç gerek yoktu.Güney Kore golü attıktan sonra boş alanları değerlendiremedi,Ji Sung Park'ın güzel oyununa eşlik eden çıksa maçı alabilirlerdi.2 tane iyi pasını yediler resmen.

Suarez'in golünün kendi ayağından çıkışı ve ağlara doğru gidişi.O 3 oyuncu da kaleci ile beraber uçsa bile çıkaramazlardı topu.Öyle güzel vurdu Suarez.İzlemediyseniz mutlaka bulun izleyin.Suarez Afonso Alves sonrası hiç güven vermeyen Hollanda Ligi golcülerinden değil galiba,komple futbolcu olduğunu gösteriyor yavaş yavaş.Büyük takımlara iyiden iyiye göz kırpmaya başladı.

Uruguay çeyrek finaldeki rakibini bekliyor şimdi.ABD-Gana maçından kim çıkarsa çıksın Uruguay yarı finale çıkar ama ABD gelirse daha keyifli maç izleriz.

25 Haziran 2010 Cuma

DK 2010'dan Hatrımda Kalanlar #2
























Dün aynı saatlere denk geldiği için Japonya-Danimarka ve Yeni Zelanda-Paraguay maçlarını izlemedim,Hollanda ve İtalya daha cazip geldi.

*Paraguay'ın maçlarını kaçırmamaya çalışıyordum ama rakibin sürekli kapanan Yeni Zelanda olması ve hem Slovakya hem İtalya'nın maçı kazanmaya mecbur olması diğer maçı daha cazip kıldı.Maçın ilk bölümü klasik İtalya maçı sıkıcılığında geçerken birdenbire De Rossi'den beklenmedik bir hata geldi ve Hamsik'in güzel arapasında Vittek golü attı.Biz maçın gerisinde İtalya bastırır diye beklerken (biz dediğim ben ve Ömer Üründül abimiz) İtalya'nın bastıracak gücü bile kalmamıştı.Ortada giden maçta 2.golü de Hamsik'in pası ve Vittek'in vuruşuyla Slovakya bulunca İtalya'nın aklı başına geldi.Quagliarella canlandırdı takımı az da olsa ve Di Natale ile golü buldu İtalya ama yine basit bir defans hatasıyla golü yeyince son şampiyonun eve dönme vaktinin geldiği anlaşılıyordu.Quagliarella muhteşem bir gol attı giderayak ve ağzımıza bir parmak bal çaldı tüm İtalya adına.Biz Türkler İtalyanları severiz,bize benzerler ne de olsa.Ama dün de yazmıştım bu turnuvada olmayı haketmiyorlar.Paraguay,Slovakya hatta mücadelesiyle Yeni Zelanda onlardan daha çok haketti 2.turu.Fransa,Yunanistan ve İtalya gitti,şimdi sırada İspanya var.İçimden bir his bu gece de onlar gidecek diyor.

*Hollanda-Kamerun maçını ara ara izleyebildim,çok şükür Aşk-ı Memnu'nun son bölümüydü ve onu izlemek zorunda kaldık.Reklamlardan ve daha sonraki geniş özetinden izlediğim kadarıyla Hollanda yine kendisine özgü olarak bilinen Total Futbola dair hiçbir şey izletememiş.Total Futbol oynamak için ellerinde Robben-Elia gibi kanat adamları,Van Persie-Kuyt gibi ileri uç elemanları ve arkada Sneijder-Van der Vaart gibi ofansif orta sahalar var ama ne yazık ki onlar da güzel futbolla başarı gelmediğini farkettiler.Her turnuvada gönüllerin şampiyonu olmaktan sıkılmış olacaklar ki önce arkayı sağlam tutup,sonra gol atmayı düşünüyorlar.Hollanda'nın ilk golünde organizasyon,2.golünde ise Robben vardı.Son zamanlarda ondan sıkça gördüğümüz plaselerden birini yolladı kaleye.Direkten dönse de Huntelaar sayesinde hakettiği golü buldu Hollanda.Arjantin'den sonra 9 puan yapan 2.takım oldu Hollanda hem de Hollanda'nın grubu Maradona'nın grubuna kıyasla çok daha zordu.Slovakya-Hollanda eşleşmesinden her sonuç çıkabilir,ilk golü atan takım turu geçer.

*Japonya-Danimarka maçı gerçekten özetleri izleyen herkese "keşke izleseydim." dedirtmiştir fakat dün eminim birçok futbolsever annesi,karısı,sevgilisi,ablası vs. yüzünden maç falan izleyememiş,Aşk-ı Memnu'ya mahkum olmuştur.O değil de Bihter nasıl öldü öyle ya,Behlül de yine kaçtı falan.Evet benim de hepimizin olduğu gibi bir yanım merakla bekliyordu ne olacağını zaten öyle çok da zorunluluktan izlemedim,sevdim aslında biraz da keşke bitmeseydi dizi :)

Neyse fazla saçmalamadan maça dönelim.Maç öncesi ağır favorim Danimarka'ydı hatta arkadaşlara evi satın Danimarka'ya oynayın diyordum neyse ki hiçbirinin evi yok,zaten olsa da ben dedim diye satmazlardı.İddaa da benim gibi düşünüyordu ki 1.90 vermişti Danimarka'ya.Honda'nın biraz kaleci hatası olsa da güzel frikik golünü gördük önce vay be herif ne takmış frikikten falan derken Endo'dan daha güzeli geldi ki bunda kaleci de bir şey yapamazdı.Ayrıca jabulani hakkında istediğimiz vuruşu yapamıyoruz diyen oyuncular vardı ki şu goller sonrası utanmışlardır,ne goller attı adamlar.Danimarka yalandan baskı yaparken gereksiz bir penaltı yaptı Japonlar ki yapan arkadaşı zor tutmuşlar harakiri yapacam diye tutturmuş.Agger dururken Tomasson'a sen at dediler,herhalde yaşa hürmeten.Kaçırdı,dönen topu gol yaptı ama kaleci çıldırdı orda aha dedim bunu tutamazlar bu harakiriyi kesin yapar.

Honda çıktı tekrar sahneye,50 cm içinde 3 klas hareket yaptı ve Ogazaki'ye boş kaleye golü attırdı.Geçen sene Galatasaray ile adı anılınca "biz bu Japonların en iyisi Inamoto'yu aldık o bile işe yaramadı,bu Honda'ya 10 milyon euro verip kazıklanmaya gerek yok." demiştim ama dün bir kez daha utandım kendimden.Helal olsun Honda.Umarım sen de Nakata gibi büyük takımlarda oynar,Japonların da futboldan anladığını gösterirsin,zira bana gösterdin pek hoşuma gitmedi ama olsun!

Son olarak dikkatimi çeken şey bu çekik gözlü arkadaşlar eskiden beri frikik atar mıydı yoksa oyuncuları özel olarak çalışıyor mu son zamanlarda bilemedim ama Güney Koreli Chu-Yong Park da Nijerya'ya atmıştı son maçta hatırlarsanız.Biz güzel golleri Messi'den,Villa'dan,Kaka'dan,Sneijder'den beklerken çekik gözlüler atıyor,ismi yeni duyulan topçular atıyor mutlu oluyoruz,sevindirik oluyoruz.

Koyverdin Gittin Bizi


7 Kasım 1971-25 Haziran 2005

Kazım Koyuncu'nun aramızdan ayrılışının 5. yılı.Volkan Konak'la bir nebze doldurduk boşluğunu ama dolmadı,Kazım bizi koyverip gittiğinden beri "Şair Ceketli Çocuk" içimizde duruyor hala hasretiyle beraber.

24 Haziran 2010 Perşembe

Tekmeye Kafa

Wayne Bridge olayıyla çoğunluğun nefretini kazanan John Terry dünkü maçta tam olarak tekmeye kafa deyimini yerine getirdi.Zlatko Dedic'in şutuna hiç düşünmeden vücudunu siper etti ve şahsen benim tüm nefretim sempatiye dönüştü bir anda.

Bunu yapacak çok oyuncu var mıdır bilmiyorum ama ben bu adamlardan birini Galatasaray formasıyla uzun yıllar izledim ; Bülent Korkmaz...

DK 2010'dan Hatrımda Kalanlar

Dünya Kupasında her maçı yazmak isterdim ama tabi ki beceremedim.Çok ilgimi çeken maçları özel olarak yazacam yazamadıklarımı da artık hatrımda kalanlar serisinde yazacam.

*İngiltere Slovenya'yı zorla yenerek 2.tura çıktı ama ABD'nin 90+2'deki golüyle grubu 2. bitirdi.Almanya'yla eşleşti ki bu hiç kimsenin beklemediği bir şeydi.

*Herkesin 0 çekeceğini düşündüğü Cezayir muhteşem işler başardı.Slovenya'ya şanssız bir golle yenildiler,İngiltere'den puan almayı başardılar.Hem de gol kaçırarak,öyle katı savunma yaparak değil.

*ABD gerçekten biraz bizim 2008 Avrupa Şampiyonasındaki halimize benziyor.Hiç pes etmiyorlar.Önce İngiltere'den puan aldılar geriye düştükleri maçta.Slovenya'yla oynadıkları maçta 2-0 geride kapattılar devreyi,Donovan önderliğinde beraberliği kurtardılar ki bir golleri de hakem tarafından iptal edildi ki tertemiz goldü.Dün de artık elendiler dediğimiz anda Cezayir'in golü kaçırdığı pozisyonun dönüşünde attılar golü ki Donovan'ın oraya nasıl geldiğini ben göremedim.

*ABD ne kadar ilerler bilemem ama Donovan bir halk kahramanı olma yolunda ilerliyor.2 maçtır takımını ipten alıyor ve Gana karşısında bir şansları olacaksa Donovan'a çok ihtiyaçları var.

*İngiltere çok ruhsuz oynuyor ama yine de büyük takım ve tecrübeli.Almanya karşısında şanslar eşit diyebiliriz.Ama Slovenya'yı yenerken bile hep bir tedirginlik,bir kaybedecez korkusu vardı.

*Fransa elendi ve diğer bir berbat futbol oynayan takım İtalya elense keşke.İtalya gerçekten çok kötü oynuyor ve Yeni Zelanda'yı yenemiyorsa elensin.Paraguay ve Yeni Zelanda 2.tura çıksın,futbol kazansın :)

*Slovakya'da Stoch bugün ilk 11'de,haydi Fenerliler ekran başına.Ama Gattuso da ilk defa 11'de çıkıyor,karşı karşıya gelirlerse Stoch gelmeden sakatlanır benden söylemesi :)

*Bu akşam Japonya-Danimarka maçı çok keyifli olacak,kaçırmayın bence.Diğer 3 maçtan hiçbir beklentim yok,keyifli olursa benim için sürpriz olur.

Özil ve Boateng Kardeşler

Benim ve Hikmet'in favorileri 2.turda eşleşti ve birisi erkenden gidecek.Bizim blog için erken final bu maç.Gerçekten çok erken karşılaştılar,ben çeyrek finalde bekliyordum İngiltere'yi ama ite kaka 2. oldukları için erkenden karşılaştık.Turnuvanın başından beri diyorum Almanya şu ana kadar en iyi oyunu oynuyor.Gana'ya karşı biraz arkada boşluk verdik ama pozisyonlarımız eşit yine de.Mesut ilk yarıda yakaladığı pozisyonu gole çevirse maç orda biterdi,gol geciktikçe direnci arttı Gana'nın.Ama yine de Avusturalya'dan da Sırbistan'dan da daha çok haketmişlerdi 2.turu,Gana Afrika'dan 2.tura yükselen tek takım oldu ve şu an tüm kıtanın desteklediği takım olarak ABD'yi elemeleri bekleniyor.

Löw sonunda solbekte Badstuber yerine Boateng'i kullandı ve Podolski'yi yalnız bırakmamış oldu.Podolski acilen bir gol atmalı,kafası hala Sırbistan maçında ama İngiltere maçında ona çok ihtiyacı var bu takımın.Daha sonra Almanya-İngiltere eşleşmesiyle ilgili bir yazı yazacam.Takımın en iyisi yine Bastian Schweinsteiger'di.Avusturalya maçında Mesut ve Bastian,diğer maçlarda ise açık ara Bastian sahanın en iyisiydi.Sakatlığı varmış ve pazar günü oynamama ihtimali varmış Bastian'ın,umuyorum bir an önce iyileşir çünkü bu takım ilerleyecekse Bastiansız bu çok zor.

Mesut muhteşem bir gol attı ama oyunda çok gözükmedi.Yine de dünyanın gözü üzerinde ve değeri gittikçe artıyor.Werder Bremen onu elinde tutamaz artık.Bir Türk olarak Mesut'la gurur duyuyorum umarım daha da iyi yerlerde görürüz onu.Niye bizi seçmedi diye hayıflanmak boşa artık,bizi seçen Nuri,Yıldıray gibi oyuncuların halini görüyoruz maalesef.


Dün Dünya Kupası tarihinde bir ilke şahit olduk.İlk defa iki öz kardeş ayrı takımlarda karşı karşıya geldi.Portsmouth'lu Prince Boateng Gana milli takımıyla,Hamburg'tan M.City'ye transfer olan Jerome Boateng ise Alman milli takımıyla sahadaydı ve kazanan büyük kardeş Jerome oldu.Prince Boateng'e Almanya'yı destekleyen biri olarak kızgınım,tam olarak şu anda yani İngiltere'yle oynayacağımız maç öncesi Ballack'a ihtiyacımız var ve kendisi Ballack'ı sakatlayan adam.İstemeyerek olsa bir şey demem ama bilerek sakatladığını düşünüyorum.

Gana'da Ayew'i ilk maçtan beri çok beğeniyorum.Çok genç bir kadrosu var Gana'nın ve kalecileri hariç her mevkide çok kaliteli oyuncuları var.Öyle ki Sulley Muntari gibi Inter'de oynayan bir oyuncu yedek kalıyor.Hepsi iyi oyuncular ama Ayew'e dikkat diyorum ben,çok iyi yerlerde görebiliriz ilerde.

Promosyon!




Fotolar Çin'de dünya kupasının daha fazla izlenmesi için yapılan 'promosyon' çekimlerinden!

22 Haziran 2010 Salı

Adamın Kralı

"Quresma olmasaydı Maicon'u alacaktım.Inter yöneticileri 30 milyon euro bonservis verirseniz size Maicon'u verebiliriz dedi.Ama Quaresma yeşil ışık yakınca Macion'dan vazgeçtik."

Serdar Adalı aynen bunları söyledi.Taraftarın yoğun ilgisi şımartmış belli ki Serdar Bey'i,aldığı gazla buralara kadar gelmiş.İlerleyen günlerde kendisinden beklediğim inciler,evet "inciler" ;

*Schuster yeşil ışık yakmasaydı Mourinho'yu getirecektim.

*Hilbert'le anlaşamasaydık Messi'yi getirecektik.

*Yıldırım Demirören istifa ederse Florent Perez'i başkan olarak getirecektim.

*Ben gidersem yerime Laporta gelir.

*Guti'yi istemeye gittim Real Madrid Kaka'yı teklif etti,Guti gelmeseydi onu alacaktım,gözüm karadır.

Tamam Beşiktaş taraftarı Q7'ye çok sevindi,Serdar Adalı'ya "Adamın Kralı Serdar Adalı" tezahuratı yaptı ama yan etkileri olduğunu düşünememişler.Serdar Adalı'ya ilerleyen günlerde yapacağı transferlerde başarılar diliyorum ama söyleyeceklerini en az 4-5 defa tartsın öyle söylesin mümkünse.

Eyvallah İlhan Abi!

İlhan Selçuk'u kaybettik maalesef.Akbabalar şimdi ortaya çıkıp nutuklar atmaya başlayacaktır ama sevenleri çok iyi biliyor dostunu düşmanını.Unutmayacağız!

E mperyalizme savaş açtığı yazıları 68 gençliğinin elinden düşmüyordu.
Y ön dergisinde Doğan Avcıoğlu ve Mümtaz Soysal’la birlikte ’devrim’çağrıları yaptı.
V atan’dan Nadir Nadi’nin çağrısı üzerine Cumhuriyet’e geçti aynı yıl.
A rdından Doğan Avcıoğlu ile birlikte Devrim dergisini çıkardı.
L aiklik yine yazılarının değişmez motifiydi.
L akin yazdığı sert yazıların bedelini ağır ödedi.
A rt arda hakkında davalar açılmaya başladı.
H oş Geldin Tanzimat Kafası başlıklı yazısı 12 Mart cuntasının büyük tepkisini çekti.


İ lhan Selçuk cezaeviyle de ilk kez 12 Mart rejimi döneminde tanıştı.
L anetlediği askeri yönetim tarafından gözaltına alındı.
H akaret ve işkence gördüğü ünlü kontrgerilla merkezi Ziverbey Köşkü’nde verdiği ifadede yazı ustalığını kullandı.
A krostiş yöntemini kullandığı ifadesinde, her tümcenin sondan ikinci sözcüğünün baş harfi yukarıdan aşağı sıralandığında “işkence altındayım” tümcesi çıkıyordu.
N asıl işkence gördüğünü ve davalardaki hukuksuzluğu, “Ziverbey Köşkü” kitabında anlattı.

A ncak yargılandığı bütün davalardan aklandı.
B asının duayen ismi yazıları nedeniyle 12 Eylül’de de sıkıyönetim mahkemelerinin müdavimiydi.
İ lhan Selçuk’un 12 Mart ve 12 Eylül’de yaşadığı polis sorgularını son 84 yaşında Ergenekon’da da görmüştü.

Kaynak : Akrostiş-Vatan Gazetesi

20 Haziran 2010 Pazar

Renkli Renkli


































Paraguay-2 Slovakya-0


Paraguay muhteşem hücum hattının hakkını veremiyor ama Slovakya o kadar kötü savunma yapıyor ki bir şekilde gol atmayı başardılar.İlk gol çıkarken kaptırılan bir toptan geldi ama çok güzeldi.Lucas Barrios Bundesliga'da gösterdiği bitiriciliği burda gösteremedi henüz ama golde yaptığı asist çok güzeldi.Vera da ayağının dışıyla çok güzel vurdu,kalecinin yapabileceği bir şey yoktu.Maç zaten o dakikada bitti ki Slovakya zaten kazanmaya çıkmamış gibiydi.

Fenerbahçe'nin yeni transferi Stoch ve Beşiktaşlı Holosko yine yoktu sahada ama Ankaragücü'nün golcüsü Vittek yine sahadaydı ama bu sefer Slovakya hiç atak geliştiremediği için bir şey yapamadı.Slovakya için Dünya Kupası zaten Yeni Zelanda'yı yenemeyince bitmişti kanımca,şimdi tam olarak her şeyin bittiğini gördüler.Stoperde oynayan Salata isimli oyuncu bizim aramızda bayağı geyik yapmamıza sebep oldu,eminim izleyen Türklerin çoğu çok eğlenmiştir.Fenerli bir arkadaşımın söylediği çok hoşumuza gitti ;

"Bu Stoch işe yaramaz abi,Salata bile oynuyor bu adam yedek."

Paraguay muhteşem bir hücum hattına sahip.Dortmund'lu Barrios ve Valdes,Manchester City'li Roque Santa Cruz ve geleceğin yıldızlarından olması beklenen Oscar Cardozo.Çoğu takımda 2 tane bile bulunmayan iyi forvet sayısı burda 4 tane ama birbirleriyle uyumları zayıf.3 gol attı takım şu ana kadar daha forvetlerin golü yok.Son maç Yeni Zelanda'ya karşı.Hoca bir fantezi yapsın 4 forveti birden sahaya göndersin :)

Slovakya'da özellikle Hamsik'i izliyorum,2 maçtır hiçbir şey vermiyor takıma.Takımın hem yıldızı,hem kaptanı olarak takımını sürüklemesi gerekirken kendisi de kayboluyor saha içinde.Oyunu açmak için hiçbir şey yapmadı ve eminim City'nin hocası Mancini başta olmak üzere onu transfer etmek isteyen herkes biraz düşünür bu transferi yapmadan önce.

Fuck Rosetti!





Kaç aydır bunu bekliyorduk,24 dakika izleyebildik doyamadık Daddy Cool'umuza :(
Fuck Rosetti!!!


"Pozisyon sırasında kolumu herhangi bir yere çekemezdim. Sabit bir biçimde durdum. Topa elle dokunmak istemedim. Göğsümle dokunmak istedim; ama hakem farklı bir açıdan gördü. Hakem benim için Dünya Kupası'nı öldürdü"

Harry Kewell
Related Posts with Thumbnails