Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

11 Aralık 2010 Cumartesi

Askerlik!

Bloga 6 aylığına ara veriyorum askerlik dolayısıyla. Ankara/Mamak'ta donaraktan 6 ay nasıl geçer merakla bekliyorum ama yine de çok şükür, iyi bir yere gidiyoruz. Askerliğin rahatı olmaz ama nispeten rahat olacağımızı söylüyor önceden gidenler, umuyorum öyle olur. MEBS'de piyade olarak yapacam, oraya giden okuyanımız varsa irtibata geçelim :)

6 ay ben yokum, Horto Magiko ve Exceptional yazarak blogu boş bırakmayacaklardır umuyorum. İlk 1 ay değil ama sonrasında umuyorum yazacak zaman ve imkan bulabilirim. Herkes için her şeyin hayırlısını temenni ediyorum, hakkınızı helal edin.

2 Aralık 2010 Perşembe

Türk Futbol Tarihinin En Başarılı...


Demagog'u.

Cana Geleceğine...


Sonra da Cana'yı niye seviyorsunuz diyorlar. Kaç Galatasaray taraftarı Sabri'ye şunu yapmak istemez ki :) Şaka bi yana hem Cana hem Sabri candır, uzun yıllar kalsınlar takımda hatta Cana direk kaptan olsun. Sabri de "Cana geleceğine,mala gelsin." esprisini yapmazsa 5.kaptan falan olabilir :)

28 Kasım 2010 Pazar

Galatasaray'da Transfer Bitmez!


Bu mağlubiyet bir bakıma iyi oldu. Galatasaray taraftarı Kayserispor maçı sonrası yeniçerilere ve yönetime açtığı isyan bayrağını indirecekti neredeyse. Beşiktaş tarafında işler durulur, haftaya tekrar kaynarlar. Zira onlar da top oynamıyorlar. Ersan ve Cenk savunmada, Guti ilerde işleri halletti. Zaten Galatasaray'ı yenmek için 3-4 tane topçunun iyi oynaması yetiyor, Kayserispor'un da Cangele'si olsa yenerlerdi.

Ali Turan diye bir "şey" var, zira ben topçuluğundan şüpheliyim. Hadi iyi oyuncu değilsin, şuncacık beynin de mi yok kardeşim? Dışarıda düşürsene adamı lan, yetişemeyeceğin belli işte bu kadar da mı beynin yok! Ama suç senin değil Rijkaard zamanında takımı yaktın Hagi her zamanki inatçılığıyla seni oynatmaya devam etti ve sıra Hagi'yi yakmakta. Hagi tek gitmez umarım Polat'ı da götürür.

İnsua>Balta kardeşim bunu göremeyen ya cahildir ya inattır. Hagi cahil değil, inat! Her şeyi kendi biliyor. Bugün Barış değişikliğini niye yaptı mesela? Niye Ayhan değil de Servet çıktı? Biri anlatsın bana yahu çok merak ediyorum.

Sabri tam olgunlaşıyordu ki sağduyulu Rijkaard gitti, gözü kara Hagi geldi ve aynı Sabri. Tabata'ya hakemin gözü önünde salladığı tekmenin ne mantığı var? Yok. Çünkü artık bu takım mantık takımı değil, Hagi takımı. Sabri'ye hala küfür edenleri anlamıyorum. Şu takımda sizin benim gibi Galatasaraylı 2-3 adamdan biridir ve O'na sövmenin mantığı yok. İlla sövecekseniz el freni Ayhan var, hayalet Balta var, "sihirbaz" Pino var, ruhsuz güven adamı 76 var işte var oğlu var! Sabri elinden geleni yapıyor, keşke diğerleri de yarısı olsa!

Cana için maçtan önce demiştim maçın adamı olur diye. Hagi stopere çekmese Guti 2.golün asistini yapamazdı. Cana Galatasaray'ın en iyisiydi Kewell'la beraber. Gördüğü sarı kartı da eyyamcı Cüneyt kıçından uydurdu çünkü Cana geldiğinden beri en yumuşak oyununu oynuyordu ve orda da topa girmişti. Avrupa'da bambaşka bir Cüneyt Çakır var, Türkiye'ye gelince havasından suyundan etkilenip eyyama kayıyor. Verdiği penaltı doğru ama Holosko'nun sürekli yaptığı faulleri es geçmesi falan komik yani. Bir o tarafa, bir bu tarafa kayıyor yönü.

Galatasaray'ın forveti Pino olamaz. Herkes olur Pino olamaz. Sözde "sihirbaz" bu adam yahu. Sirk topçusu diyecek kadar ukala değilim ama açık açık söylüyorum şu takımda oynamaz, 25 kişinin en az 15-16'sı gibi o da bu takımın topçusu değil ama Adnan Sezgin transferi işte. Bir insan bu kadar yeteneksiz olabilir mi yahu? 3 defa karşı karşıya kalıp 1'ini atamayan adam mı Galatasaray'ın forveti? Bu transferleri kim yaptı çıksın ben yaptım desin yahu. İyi bir şey olunca "ben yaptım" demeyi biliyorsunuz! Pino'ya bugün kaç kişi M.Sarp gibi seslendi?

Neill gibi adamlar lazım takıma, pek sevmem ama adam gibi adam tabiri adama cuk oturuyor yahu. Nobre'nin sarı kart görmemesi için nasıl güzel çırpındı. Adamın hası denen Alex rakip atılsın diye uğraşır, rakibi tekmelerken bunu yapabilen adam güzel adamdır. Yarın kaç kişi bundan bahsedecek çok merak ediyorum. Alex adamsa Neill peygamberliğini ilan eder yahu!

Arda, Sabri, Serkan Kurtuluş, Neill, Cana, Baros ve Kewell hariç o formayı giyenlerin hiçbiri haketmiyor! Arda'yla Sabri'yi de Galatasaraylı kontenjanından saydığımız için, yoksa Arda da gitse üzülmem.

Galatasaray resmen lige havlu atmıştır. Bundan sonra deplasmanlarda 1 puan, içerdeki kolay maçlardan alınacak 3 puanlara ihtiyacımız var yoksa küme düşebiliriz. Türkiye Kupası tek hedef olmalı bu saatten sonra. Ha bi de unutmadan "Galatasaray'da transfer bitmez." ve "Kiralık oyuncu istemiyoruz."

Cana Mı,Guti Mi?


Askere gitmeme 15 gün kaldı ve bu süreçte Galatasaray maçı yazıp daha çok sinirlerimi yıpratmak istemiyordum ama bu Ali Sami Yen'deki son derbi, sırf bu yüzden izleyecem ve yazacam. Şu takımda Neill, Kewell, Baros ve Cana gibi bizi hala heyecanlandıran, sevindirme potansiyeli olan adamlar var ama çoğunluğu için aynı şeyleri düşünmüyorum. Yeniçerilerden birinin gol atması, hat-trick yapması, muhteşem oynaması falan beni zerre ilgilendirmiyor ve sevindirmiyor. Yani şu saatten sonra Servet, Sarp ya da Balta oyunlarına seviye atlatıp Puyol, Xavi ya da Bale olsalar çok da umurumda olmaz, sonuçta topçu olamazsınız demedik adam olamazsınız dedik!

Bu akşam Beşiktaş ile maçımız var. Galatasaray'ın Kadıköy'de 10 senedir alamadığı beraberlik hep konuşulur da bizim 6 yıldır Beşiktaş'a içerde puan göstermediğimiz hiç konuşulmaz. Bu Fener medyasından mı kaynaklıdır, yoksa 2 büyük kavramı var ya bilinçaltlarında onun dışa vurumu mudur? Bence 2 büyük var her zaman ama heralde medya da öyle düşünüyor. Evet Galatasaray 6 senedir puan göstermiyor içerde Beşiktaş'a ve bu maç da farklı olmayacak heralde. Bobo veya Q7'den biri sahada olsaydı biraz da olsa korkulabilirdi ama şu Beşiktaş'ın Galatasaray'a hele Hagi sistemiyle oynarken gol atması imkansız gibi. 4 çakılı defans, 3 ön libero ile oynuyoruz ve 3 ön liberomuz da sadece savunma yapan türde. E Beşiktaş kanatsızken, Nobre dışında forveti yokken bu takıma gol atması çok da kolay değil. Holosko eski günlerinden bir demet sunar, Guti'nin ara paslarını değerlendirebilirse bir nebze şansları var da Holosko'nun eski günlerine dönme şansı yok gibi. Ha ben böyle konuşuyorum da biri çıkıp son 5 maçta 2 gol atan bir takımın nasıl kazanacağını sorsa o konuyu açıklamak daha da zor. Schuster bu maçta ofansif oynayamaz, çizgi savunma kurduramaz, Toraman-Ersan ikilisini önde oynatamaz. O da defansif oynayacak ve çok kısır bir maç olacak, hepimiz fıtık olacaz. Ama Galatasaray Pino, Elano, Kewell gibi adamlara sahip ve Beşiktaş kadrosunda hiçbiri yok şu an. Ayrıca iyileşen Baros 15 dakika bile oynasa çok iyi olur Galatasaray için. 1-0 gibi kısır bir skor bekliyorum ama o da olmazsa 0-0'a kilitlenir maç, tabi bizim defansta bir 76 numara var ki ne yapacağı belli olmaz.

Galatasaray taraftarı için ASY'de oynanacak son derbi olması dışında bir önemi yok bu maçın. Beşiktaş taraftarı ise yine her Galatasaray maçında olduğu gibi 20 sene önce yaşanan Mühendis Oktay olayını açıyorlar. Ben o elem olayı okuyarak öğrenen biri olarak bunun acısını 20 sene sonra bile taze tutmayı anlarım ama hesabını bu dönemin tribünlerinden sormayı anlayamam. Sizin amacınız yas tutmak değil, kitleleri kışkırtmak. çArşı grubu kusura bakmasın ama içleri gittikçe boşalıyor. Bizim tribünün "Gücüne güç katmaya geldik." bestesine yaptığı kontra ne kadar anlamsız ve gereksizse, Mühendis Oktay'ın hesabını şu tribüncülerden sormak da o kadar anlamsız ve gereksizdir. Yani her zaman dediğim gibi hepsi aynı bokun laciverti, yok birbirlerinden farkları.

Neden Cana resmi koydum. Çünkü bu maçta Galatasaray'ın kilit adamı Cana. Cana iyi oynarsa maç sonu yazılarında Cana resimleri göreceksiniz, iyi oynayamazsa da Guti resimleri :) İşte bu yüzden maçın kilit adamı Cana. Pino ve oynarsa Baros da hücum hattında etkili olabilecek isimler. Beşiktaş için Guti'yi saydık, diğer isimler de Holosko ve Ersan bence. Holosko hızıyla, Ersan da iyi savunmasıyla etkili olabilir. Ernst'i söylemeye gerek yok, adam istikrar abidesi zaten. Kaybederlerse Schuster maç sonu Hagi'ye sallar, Yıldırım Demirören "Hocamızın arkasındayız." deyip hoca arayışına başlar vs. Beraberlik Hagi'ye yarar, sonuçta büyük takımdan alınan puanlar kümede kalma yolunda önemli!

Onur Bayraktar


Allah rahmet eylesin. Sevenlerine sabır dileriz.

24 Kasım 2010 Çarşamba

Şamar Oğlanı Caner


Şamar oğlanı Caner Erkin Arda'dan sonra bu kez de Bilica'dan dayak yedi. Elbet bu pembe arabalı delikanlının da dövebileceği birileri çıkar :) Gökay ya da Okan'a sarsın diyecem de bu sefer de taraftar döver Caner'i, hem de Okan Mardinli ha aşiret çocuğu akıllı ol Caner :)

Video linki : http://www.ntvspor.net/videogaleri/futbol/7574/canerbilica-kavgasindan-goruntuler/1

21 Kasım 2010 Pazar

Galatasaray'ımı Geri Verin!


Gheorghe Hagi. Gördüğüm en büyük futbolcusun. Dünyanın en iyi futbolcusu kim dendiğinde "Pele mi, Maradona mı?" tartışması yapılır. Bana sorulunca "Tartışmasız Hagi." derim, kimseyle de tartışmam Hagi'yi. Pele'yi, Maradona'yı, Messi'yi, Ronaldo'yu tartışsınlar ben Hagi'yi tartışmam abi, Hagi ulan. 5 yıl boyunca onu Galatasaray formasıyla her gördüğümde daha çok aşık oldum takımıma, O'nu her gördüğümde içim güvenle doldu, korkmuyordum ne Real'den ne Barça'dan çünkü bizim Hagi'miz vardı. Bu sadece benim için değil birçok Galatasaraylı için böyledir. Hagi 5 yıl boyunca bizim hayatımızı güzelleştiren bir adam. 5 yıl oynadı ve bir maçta bile yürekten oynamadığını görmedim. Yenince zaten onun payı vardı, yeniliyorsak eğer sahada çıldırırdı. Herkes çirkef derdi ama biz Galatasaraylılar biliriz ki Hagi Galatasaraylı olduğu için yenilmeye, bizlerin üzülmesine dayanamadığı için bunların yapardı. Hagi dışında bir Galatasaraylı bu hareketleri yaptığında biz bile söverdik ama Hagi Erol Ersoy'a saldırdığında 2 tane çaksaydı dedim ben şahsen.

Neyse Hagi mevzusuna bunun için girmemiştim ama yine söylüyorum Hagi ulan bu, sabaha kadar konuşurum hakkında hiç susmadan! Ama aynı Hagi bizi üzüyor bugünlerde. Belli ki bir şeylerden korkuyor, birilerinden çekiniyor. Belli ki ortada yine bir pislik dönüyor ki biz alıştık Polat dönemindeki pisliklere, şaşırmıyoruz artık, tepki gösteremiyoruz. Evren 80 darbesini yaptığında apolitik gençlik yaratmayı amaçlamıştı ve başarmıştı. Polat da sanki devrim devrim diyerekten bize darbe yaptı. Tepki gösteremiyoruz, acı çekiyoruz belli edemiyoruz. Herkes afyonlu gibi. Televizyonlarda birkaç şerefsiz İnsua'ya, Neill'e, Baros'a, Kewell'a sallıyor biz konuşamıyoruz, susturamıyoruz. Yeniçerilerin sırtını sıvazlıyor birileri, destek veriyor ki bunu yapmaya götleri yetiyor! Evet Hagi korkuyor. Hakan Balta'yı kesmeye korkuyor, Servet'i kesmeye korkuyor, saçma sapan kararlar veriyor. Hagi Galatasaray tarihinin en kötü teknik direktörlerinden biridir ama aptal değildir ve bu kararlar maalesef aptalca. Aptalca olduğu için kararları kendisi vermiyor diyorum.

Maç şu an başladı. Skor ne olursa olsun bu benim tuttuğum takım değil, bu benim Galatasaray'ım değil. Ben Galatasaray'a aşık olduğum günden beri hiç böyle hissetmemiştim. 5-0 yenilse sinirlenemiyor, 5-0 kazansa sevinemiyorum. Yeniçerilerden biri gol atınca kıpırdamıyorum bile, rakibin adına üzülüyorum hatta. Artık küçük sevinçlerim var. Pino gol atıyor, seviniyorum. Ya da Ufuk kurtarış yapınca, ya da Neill top kesince ya da Kewell gülünce ya da İnsua oynayınca ya da Cana topa dalınca. Artık küçük mutluluklarım var, azla yetinmeyi öğrendim Polat yönetimi sayesinde. Fenerbahçe beraberliğini kutladım mesela geçenlerde, bundan sonra her 24 Ekim'de anacam o günü. Kolay mı lan beraberlik aldık Kadıköy'de Fenerbahçe'den. Bugün Kayserispor'u yenersek Sabri'yle Servet 3'lü çektirsin, taraftar Meksika Dalgası yapsın, Hagi'yle Tugay kenarda halaya dursun, Adnan Polat şeref tribününde taklalar atsın falan, seneye de kutlayalım bunu mutlaka.

Maç sonucu ne olursa olsun defolun Adnanlar, defolun yeniçeriler. Bize Galatasaray'ımızı geri verin. Galatasaray Türkiye'dir diyorsunuz ya, sayenizde gerçekten memleket gibi olduk, batıyoruz lan!

18 Kasım 2010 Perşembe

Samimiyetsizsin!


Oyunculara Galatasaray gibi büyük bir kulüpte oynadıklarını birilerinin öğretmesi lazım. Bu oyuncular Kewell, Baros, Elano gibi, giden Santos ve Jo gibi oyuncular. Galatasaray'ın en önemli yıldızları diyebileceğimiz oyuncular. Adres yanlış yerde aranıyor. Buldular, Ayhan'ı, Servet'i, Sabri'yi, onların üzerinden besleniyorlar.


                                                                    Rıdvan Dilmen


Rıdvan Dilmen bu ülkenin en büyük futbol otoritesi ve bundan utanıyorum. Bu memlekette spor programı izleyenlerin %80'i bu adama tapar gibi inanıyor yahu. Sonra da Türk futbolu neden gelişmiyor? E siz bir futbol cahilinin laflarına inanıyorsunuz, sonra da çıkıp bunun söylediklerine göre hareket ediyorsun ve diyorsun ki gelişsin futbol. Ulan bu adam cahil ama futbol cahili. Yoksa her boku biliyor, söylediği laflarla kitleleri etkileyeceğini biliyor. Çıkıyor 2 lafıyla gündem belirliyor, gündem değiştiriyor! 


Çıkıp her yabancı futbolcuya rahat rahat sallıyor, lobisi olmayan her topçuyu yerden yere vurabiliyor. Ahlak dersi veriyordu ekranlarda, telekulak çetesiyle ilişkisi ortaya çıktı ama nasıl bir lobisi, nasıl bir gücü varsa 2 günde kapandı gitti konu! Yabancı futbolcuların hakkında rahat rahat konuşuyor, özellikle Galatasaraylı futbolcular hakkında. Neden? Çünkü yabancı onu yolda görüp "abi ne diyorsun böyle hakkımda?" diye sormayacak, arayıp "hocam oldu mu böyle?" demeyecek, araya adam sokup hatır koydurmayacak. Kısacası yabancıyla muhattap olma şansı düşük ki karşılaşsa da konuşamaz Türkçe'den başka dil bilmez en büyük otoritemiz. Ama yerliler öyle mi? Arda'ya 2 kelime etse akşam Play-Station turnuvasında Arda gönül koyar ona çünkü. Emre Belözoğlu'na söyleyemezsin zaten hiçbir şey, kardeşin çünkü o. Servet milli topçu sonuçta araya hatırlı adamlar sokabilir ki sen korkarsın o adamlardan çünkü işin düşmüş daha önce. Ayhan-Sarp bunlar zaten Arda'nın kankası korunur bunlar. Ama Cana öyle mi? Yolda görse suratına bakmaz senin. Misimoviç? Sorsak o kim lan, der. Kewell? Adamın Şampiyonlar Ligi kupası var, televizyondan başka yerde gördün mü Rıdvan Dilmen? Baros? Oynadığı her maç afedersiniz götünü yırtan adam mı gayr-ı ciddi? Cana için daha dün "bundan Türkiye'de 60 tane var." diyordu, bugün çarketmiş beyefendi. Eee doğal, rüzgar yön değiştirince bu da değiştirir ki ayazda kalmasın! 


Yaptığı açık açık faşizm bu adamın ve kimse söyleyemiyor. İşin komiği taraftar diye anılan adamların, tribüncülerin çoğu bu adamın söyledikleriyle hareket ediyor. Rijkaard'a her program salladı salladı en son adamı gönderttiler el birliğiyle, Manisaspor maçı sonrası "Rijkaard aklandı." diyor. Bu kadar kolay mı yahu insanlarla oynamak? Bu kadar kolay mı milleti aptal yerine koymak? Kolay anasını satayım kolay. Bu ülke insanı balıktan daha iyi bir hafızaya sahip olmadığı sürece kolay, biz bu kadar kolay büyütüp bu kadar kolay unuttukça bu cambazlar hep başarılı olacak. Di mi Güntekin?


Kaynak : http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/dilmen/2010/11/16/galatasaray_adresi_yanlis_yerde_ariyor

14 Kasım 2010 Pazar

Lütfen Git Polat

Galatasaray Tarihinin en başarılı yönetimi

Galatasaray tarihinin en başarılı yönetimine teşekkür ediyoruz öncelikle. Fenerbahçe maçından sonra "Teşekkürler" yazmıştım ve birçok itiraz gelmişti o yazıma. Antalyaspor maçından sonra da "Sadece 3 puan mı güzel günlerin başlangıcı mı?" demiştim. Şimdi o yazıların üzerinden seri olmuş gibi 3. yazıyı yazacam ve bu son olacak.

Galatasaray yönetimi tarihin en başarısız yönetimidir. İstediği kadar Aslantepe desin Riva desin vs. Adnan Polat Galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Özhan Canaydın başkanlığını gördük, bu kadar rezil bu kadar yeteneksiz bir takım göremeyiz dedik. Doğru bu takım yeteneksiz değil ama tarihin en rezil takımı. Hakan Şükür zamanında bile bu kadar hizipçilik yoktu yahu. Bu kadar karaktersiz topçuyu biraraya toplamak için çok uğraştınız mı? 76 ve 22 benim için listenin başındadır, şu formayı giydikleri her gün içim kan ağlıyor. Prekaziler, Hagiler, Metinler olmasa silip atacam da neyse ki bize onlardan miras bu takım.

Cana, Neill, Lucas gibi adamlar var takımda. Bu kadar karaktersizin içinde bu adamlar ne yapabilir ki? Eğer bir takımın en iyisi Sabri'yse "sıkıntı" var demektir. Karaktersizin biri daha 3 hafta önce bana güvenilirse başarılı olurum diyordu. Ulan her hafta 11 oynuyorsun, hata yapıyorsun kimse ağzını açmıyor yine banko 11'sin, paranı alıyorsun. E güvenden kastın ne kulübün anahtarı mı? Misimoviç diye bir adam aldınız, adamın daha yayın etrafındayken pas alabildiğini görmedik, illa santranın oraya gelip top alacak! Elano var, adam da şaşırdı nerede oynayacağını. Arkasında Ayhan-Sarp-Cana var ki 3'ü bütün sene 5 gol atamaz, yeteneksizler! Baros'u Türk doktorları yerine Türk kasaplarına mı emanet ettiniz anlamadık 2 maç üst üste oynayamıyor.

Bu maç nezdinde konuşmuyorum, zaten bu seneden çoktan vazgeçtim ben. 16, 76, 22, Ali Turan, Aykut, Ayhan, içim kan ağlayarak Kewell, aynı şekilde Elano ve kaleci antrenörü Nezih Ali Boloğlu ile yarın yollar ayrılmalı. Paf'tan çocukları çıkarın oynatın, bundan kötü olmaz. Rijkaard 8 maçta 12 yaptı, Hagi 4 maçta 4 puan yaptı. Mourinho'yu getirin bu takımla 10 maçta en fazla 17-18 puan alır. Sorun hocada değil, sorun kadronun yetersizliğinde de değil. Sorun ön libero, stoper, forvet, kaleci falan değil yani. Sorun futbolcuya dayalı sistem. 2008 şampiyonluğu bizi öyle bir yere getirdi ki herkes keyfine göre oynuyor, Galatasaray kimsenin umurunda değil! Çürükleri temizleyip Ahmet Kesim, Musa, Cumhur, Cem Sultan gibi adamlarla devam etsek 12 maçta 16 puan yine yaparız heralde, daha kötü olmayacağına göre ne duruyorsunuz?

Ha bunları yazıyoru öyle çok kolay falan diyecek birileri. Kolay değil ama resmen dipteyiz! Hoca değişikliği falan çözmez bunu radikal çözümler lazım, kelle almak lazım amiyane tabirle! Diyoruz ama bunu yapacak basiretli yönetim nerde? Adnan Polat yarın çıkıp "Aslantepe, Riva, hede hödö." diyecek, hepimiz biliyoruz. Tarihin en kötü, en basiretsiz, en iş bilmez, en demagog başkanıyla karşı karşıyayız maalesef. İstifa seslerini de duymaz o şimdi. He taraftarın bu kadar kötü gidişin en sonunda bu tepkiyi göstermesi sabır mıdır, yalakalık mıdır bilemeyecem ama çok geç kaldınız beyler! Siz Rijkaard istifa diye bağırdığınız gün bittiniz zaten!

Yazsam 2 gün daha yazarım da kopuk kopuk oluyor zaten bu sinirle yazı, hoşuma gitmiyor. Lütfen git artık Polat. Bizler senden yeterince nefret ettik ama herkes nefret etmeden, birileri senin ne olduğunu henüz farketmemişken git. 20.45'ini de al git. Galatasaray'ın hiçbir başkanı Anadolu kulüpleriyle kavgalı olup, Fenerbahçe Başkanıyla bu kadar kanka modunda olmamıştı. Sen bize bunu bile gösterdin ya lütfen git, bak lütfen diyorum!

13 Kasım 2010 Cumartesi

Kevin Love


Minnessota Timborwolves'li Kevin Love, New York Knicks'e karşı oynadıkları maçta 31 sayı 31 ribaund yaptı. En son 11 Şubat 1982'de Moses Malone 32 sayı 38 ribaund almıştı ve Kevin Love yıllar sonra biz yeni nesile de bunu gösterdi. Amare Stoudamire'a rağmen yapması da ekstra güzel kıldı bu olayı. Geçen maçta da 24 ribaund çekerek gücünü göstermişti, ligin en iyi uzunlarından biri olma yolunda Love.

12 Kasım 2010 Cuma

İspanyol Schuster!


SkyTürk kanalında hafta içi her gün Blog Spor diye bir program var ki hepiniz biliyorsunuzdur. Her gün başka bir blogger arkadaş çıkıyor ve 45 dakika gibi kısıtlı bir sürede insanları bilinçlendirmeye çalışıyor. Para alıyorlar mı, gönüllü mü yapıyorlar, şartları nelerdir hiç bilmiyorum ama para alsalar dahi bunun sembolik bir para olduğunu düşünüyorum. Onları izlerken aklıma gelenlerden derleme bir yazı yazacam ki saat çok geç olduğundan tam olarak toparlayamayabilirim, şimdiden affola.

Sergen Yalçın-Mehmet Demirkol ve Mustafa Doğan, Ercan Taner'in moderatörlüğünde program yapıyorlar NTVSpor'da. Sergen ve Mustafa Doğan konuştukları sürenin büyük çoğunluğunu yabancıların aldığı paradan dem vurarak, yabancıların çok da kaliteli olmadığından bahsederek geçiriyorlar. Hala Cana'dan her takımda var diyorlar, hala Elano'nun kalitesini sorguluyorlar, hala Q7 gibi bir adamı eleştirebiliyor Sergen Yalçın. Eleştirebilirsin, makul ölçülerde Zidane bile eleştirilebilir bence ama adamın aldığı paradan bahsetmek ne ola ki! Elano yattığı yerden 3,5 alıyormuş. E alsın, Mustafa Sarp 1,5 alıyorsa Elano 10 alsın anasını satayım! Sergen Yalçın bu akşamki programda "İspanyollar kibirlidir, e Schuster de İspanyol olduğundan kibirli." dedi yahu, cehalet almış yürümüş yani. Ercan Taner "O Alman." deyince de "Ne olursa olsun." falan diyerek geçiştirmeye çalıştı. Kardeşim bir iş yapıyorsan layıkıyla yap. Trabzonspor maçından bahsederken Sarp'a 3 puan verip, Cana'ya,Neill'e 1 verirsen ben sana faşist derim. Servet hata yaptığında ağzınızı açmıyor, Cana hata yaptığında bi anasına sövmediğiniz kalıyorsa faşistsiniz kardeşim hepiniz.

Rıdvan Dilmen hadi çıksın 60 tane Cana bulsun. Madem ki memlekette 60 tane Cana var neden Premier Lig'de tek oyuncumuz Tuncay ve o da daimi yedek? Neden Marco Aurelio, Mehmet oldu ve milli takımda her maç 11 çıkıyor? Neden 4 büyüklerin ön liberosu da yabancı? Colman, Christian, Ernst, Fink, Guti. Madem 60 tane Cana var neden bu adam 3-4 sene Marsilya'da, 1 sene Sunderland'de her maç 11 çıktı ve kaptanlık yaptı da senin bir tane adamın oralarda tutunamıyor? Neden Rıdvan Dilmen? Senin futbolu bilmediğine inanmıyorum, harika bir maç yorumcususun ama faşistsin ne yazık ki. Vurabildiğiniz kadar vurun yabancılara, çünkü onları savunan yok. Çünkü onları yarın yolda gördüğünde sana sitem etmeyecekler, çünkü onları eleştirdiğinde seni arayıp hocam üzdün beni falan diyemiyorlar, çünkü onlar size göre gavur! Baros'un, Kewell'ın kaç maç oynadığını araştırıyor. Ulan Baros bir oynasa takımdaki Türk topçularının 5 oynadığına bedel. Ayrıca sen kaç maç oynadın futbol hayatın boyunca Rıdvan Dilmen, bize onu anlat! Biz 3 yıldır bu lig çok sert, yıldızları korumak lazım derken beğenmeyen oynamasın diyen Rıdvan şimdi Niang 2 tekme yeyince sertlikten de şikayete başladı. Hep kendinize müslümansınız be!

Hakan Şükür Denizlispor maçı öncesi canlı yayına girerken yanındaki spikere "Ben Hagi'den iyi pas atardım." diyordu yayına girdiğinin farkına varmadan. Utanmadan sıkılmadan "Biz olmasaydık Hagi olmazdı." diyebiliyor.
Senelerce attığı aptal paslara Arif'in koşturduğunu bilmesem şüphelenecem kendimden yeminle. Kendini kıyasladığı adam Hagi yahu, bir neslin peygamberi yahu bu adam! Extensor'un hala rüyalarında gördüğü bir adam bu, adını duyunca içimizi kıpır kıpır eden bir adam bu. Attığı her golü, kime attığından dakikasına kadar sayabileceğimiz bir adam bu, gülünce güldüğümüz ağlayınca ağladığımız bir adam bu. Kısacası Hagi ulan bu sen ne konuşuyorsun farkında mısın?



Bu yazının ana fikri bizim yorumcuların kimin kaç para aldığına takması olacaktı ama nerelere kaydık yine :) Neyse Sergen'den sonra artan bir olay bu.Vay efendim alıyorlar paraları yatıyorlar, işte bizim topçulardan ne fazlaları var falan. Yahu biz bir Mesut bizi seçmedi diye ağlamadık mı? Emenike'yi Türk yapmak için uğraşmıyor muyuz? Aurelio bizim takımda oynamıyor mu? Madem bu kadar kaliteli topçularımız var neden 3-5 tanesi hariç hepsi annemizin liginde? Neden Avrupa'da artık Ekim'i göremiyor takımlarımız? Madem çok kaliteliyiz neden yahu, neden biri cevap versin bana! Sergen Yalçın Q7'yi eleştirebiliyor yahu. Eleştirdiği adam oynasın veya oynamasın Chelsea ve İnter'de oynamış, sen ne yaptın Sergen? Futbolu Etimesgut Şekerspor'da bıraktın farkında mısın? Siirt Jet-Pa diye bir takıma transfer oldun mesela. Sen Q7'yi eleştirebilirsin, lige uyum sağlayamadı falan diyebilirsin ama devamlılığı olmayan bir oyuncu diyemezsin. Guti'yi ağzına bile alamazsın bence ama hadi diyelim aldın. Guti hep geri oynuyor diyemezsin. Ayhan'a ağzını açmamışken Guti'ye bunu söyleyemezsin. Paraları alıyorlarmış. Sen kaç para alıyorsun yahu NTV'den, onu söylesene. Götünü yaydığın yerden paraları cukka ha, çaktırma. Cana'ya salla, Guti'ye salla, İspanyol Schuster'e salla falan, rahat ol :)

Hıncal'a, Ahmet Çakar'a, Erman Toroğlu'na falan bir şey demiyorum artık zira gerek yok, herkes biliyor hepsinin ne olduğunu. Tek bir şey istiyorum bu kadar para hakkında konuşan adamlar çıksınlar kendi aldıkları paraları açıklasınlar görelim kim götünü yayarak kazanıyormuş!

10 Kasım 2010 Çarşamba

Unutturamayacaksınız!


Okullardan resimleri kaldırılacakmış, İstiklal Marşı artık okunmayacakmış. Birileri adını anmıyor, birileri Humeyni'yi ondan çok seviyor olabilir ama asla unutturamazlar, unutturamayacaklar. Atamızı unutturmak için onun rejimini bile yıkmanız yetmez, Atatürk öldü mü ki Atatürkçüler ölsün!

Alttaki fotoğraftaki insanlarımız yaşadığı sürece okyanus ötesindeki de adamları da amacına ulaşamayacak!

Galatasaray AŞKTIR!


“Galatasaray armasını neden cep telefonumda duvar resmi yapmıyorum? Benim Galatasaray’a olan aşkım başka türlü bir aşktır. Öyle cep telefonuna falan sığmaz, taşar. Mezara bile sığmaz Galatasaray’a olan aşkım. İnsan aşkına kızar, küser ama asla vazgeçmez; mezarda bile sevmeye devam eder!


                                                                         Cevad PREKAZİ


Not : Ali Ece'nin blogundaki röportajdan alıntıdır. Röportajın tamamı için link.

Pislik!



PFDK yetkisiz menajerlik yaptıkları gerekçesiyle teknik direktör Bülent Uygun'a 8, futbolcular Ümit Karan, Serdar Özkan, Murat Şahin, Koray Avcı, Volkan Arslan ve Mehmet Sedef'e 4'er maç müsabakalardan men cezası verdi. 

Çok ilginç memleketiz vesselam! Adamlar bariz bir şekilde pisliğe bulaşmış ve biz futboldan uzaklaştırmak yerine sadece uyarı mahiyetinde cezalar veriyoruz. Bülent Uygun "çiğ süt emmediklerini" söylemişti, o zaman bu cezanın nedenini açıklamasını bekliyoruz kendisinden. Gerçi laf cambazlığı iyi yaptığı bir şey ve yine kıvıracaktır, benim güzel ülkemin balık hafızalı güzel insanları da 2 gün sonra unutacaktır bunları. 

PFDK bu arkadaşları futboldan men edemedi, yemedi ama kulüpler etmeli. Bir Galatasaraylı olarak bu saatten sonra bariz şekilde pisliğe bulaşan bir adamın takımımın formasını giymesini istemiyorum ve giydiği sürece bu takım benim sevdiğim takım değildir. Biz bu takımı Metin'leri, Cüneytleri, Rambo Yusufları dinleyerek, Hagi'leri, Cesur Yürek Bülentleri, Tafoları izleyerek sevdik. Galatasaray yönetimi tarihin en kötü yönetimidir ama bu adamı kadroda tutarak tarihin en kirli yönetimi olurlar ve aynı şekilde diğer kulüpler de! 

Son olarak PFDK ve TFF. Kurumlarınız zaten çok temiz değildi ama şu cezalardan sonra pislik boğazınıza kadar geldi, hala mideniz bulanmadı mı? Gerçi zamanında Anayasa Mahkememiz de hükümetin laikliğin karşıtı eylemlerin odağı olduğu ancak çok tehlikeli olmadığı boyutlarda olmadığı için kapatılmadığını açıklamamış mıydı? Pislikten ölmüşüz haberimiz yok resmen!


7 Kasım 2010 Pazar

Adam (!)


"Bana güvenilen yerde başarılı olurum."

"Barcelona'da olsam Maradona olurdum."

"Puyol'dan, Pique'den ne eksiğim var?"

"Rijkaard'ın son şansı." 

"Keşke Rijkaard beni istemese."

31 Ekim 2010 Pazar

Sadece 3 Puan Mı,Güzel Günlerin Başlangıcı Mı?


Hagi'nin ASY'ye çıktığı ilk maç olması nedeniyle çok önemli bir maçtı. Taraftar da farkındaydı, doldurmuştu stadı ve hiç susmadılar. Maçın başında ve ilk golden sonra yine arabeske bağladılar ama abartmamak lazım bunu. Nevizade Geceleri ve Sen Var Ya Sen'i daha az söylerlerse çok daha iyi bir itici güç olabilirler.

Maçın başında muhteşem bir baskı kurdu Galatasaray. İlk 12 dakika boyunca Antalyaspor sahasından çıkamadı ama ilk çıktığı pozisyonda Tita'nın Ufuk'la karşı karşıya kalması bizim adımıza alarm oldu. Misimoviç güzel ortasına maskeli sabotajcı güzel bir kafa vurdu ve top Ömer'in uzanamayacağı yere gitti. Bizim maskeli Rijkaard gittiğinden beri her maç daha da iyi oynuyor, en önemlisi yüzü hep gülüyor. Dua edelim de Hagi'yle arası bozulmasın!


Serkan Kurtuluş sakatlanana kadar çok iyi oynadı takım olarak Galatasaray. Serkan da 2-3 tane güzel, kritik müdahale yaptı. Sakatlanınca İnsua girer diye bekledim ki Hagi ezbere iş yaptı, Ali Turan yeteneksizini aldı oyuna. 2. yarının zor geçeceği anlaşılmıştı zaten Ali girerken.

Pino'nun gol atmasına çok sevindim. Geldiğinden beri 20. şutunu çekmiştir heralde, çok şükür bir topu fileye değdi. 2 maçtır iyi oynuyor, Baros'un arkasında Arda-Misi-Pino üçlüsünü görecez büyük ihtimalle. Misimoviç de dün çok gayretliydi, bir gol atsa da şu şanssızlığı kırsa.

Neill ve Cana her zamanki gibi. Adamlar işlerini yapıyor. Neill direğe çarptığında abartmadan söylüyorum götüm attı korkudan. Yemişim maçı Neill Reyiz'e bi şey olmasın. Cana neden 60'ta çıkarılıyor hala anlayamıyorum, gizli ön libero 16 numara sahadayken Cana çıkıyorsa art niyet ararım arkadaş! Hagi dahi olsan Türk topçulardan korkuyorsun demektir bu. İnsua yerine Balta'nın oynaması da bunu gösterir aynen.

Barış ve Sabri'ye teşekkür ediyorum kendi adıma. 2 dk durmadan oynadılar. Barış sakin olsa gerçekten Gattuso'dan iyi ama öğretecek olan da Hagi'dir. Sabri de çok yararlı işler yaptı, gerçekten beyni olsa Dani Alves'den daha yetenekli. Ali Turan ve Emre Çolak için bir şey demeyecem zira ikisi de gereksiz insanlar benim gözümde. Emre Çolak o kiloyla A2 takımında oynayamaz, Djehoua yanından hızlı koşsa eminim düşer Emre. İnsua girdikten sonra neden oynaması gerektiğini gösterdi.


Antalyaspor fena oynamadı. Özellikle Tita zaman zaman Ali Turan'a tecavüze yeltendi ki hiç hoş değil. Veysel çaktırmadan maskeli sabotajcıyı çok zorladı.  Necati'nin erken sakatlanması bizim için iyi olmadı, Ali Zitouni daha tehlikeli oldu ondan. Ömer Çatkıç denen yaratığa edilen küfürlere üzülmedim, yaptıklarına saysın! Puan alsalardı hiç çıkıp ağlamayacaktı, hepimiz tanıyoruz onu. Antalyaspor savunmasında oynayan Musa defansif orta saha olarak daha iyi işler yapabilir, boyu kısa kalıyor stoperde. Çok sert oynuyor Antalyaspor. Eski Galatasaray olsa sinerdi ama bu Galatasara çok farklı. Mehmet Özdilek klasik açıklamalarını yaptı maç sonu ama oynatmaya çalıştığı futbolu takdir ediyorum. Aynı mücadeleyi, aynı sertlikleri Beşiktaş maçlarında da görmek isteriz. (İRONİ)

Hagi son resimde Adnan Polat'a arkasını dönmüş. Dikkat etsin, sırtını bi yere dayasın başına bir şey gelmesin. Celal Doğan'ı tribünde gördüm, mutlu oldum. Türk Sporunun böyle isimlere ihtiyacı var, federasyonun başına geçse keşke.

Son olarak tribündeki topçularımız. Gülmeyin, eğlenmeyin oğlum. Siz somurtun, mutsuz olun istiyor insanlar. Siz güldükçe düşmanlarınız hasetinden çatlıyor. Bir insan evladı var otorite diye adlandırılan. Bu takımın her şeyi Baros'a bile laf edebiliyor. Ayrı bir yazı konusu o ama yine de başlangıcı burdan olsun. Rıdvan Dilmen, sen kaç maç oynadın kariyerin boyunca? Baros geçen sene az maç oynadı haklısın ama senin şeref yoksunu topçun ayağını kırdığı için olmasın o. Lütfen sadece Fenerbahçe maçlarını yorumla, çünkü başka takımları yorumlayınca çirkef yüzün ortaya çıkıyor!

29 Ekim 2010 Cuma

Cumhuriyet Bayramı



Haketmiyoruz ama yine de bize armağan ettiğin Cumhuriyet için teşekkürler ATAM!

26 Ekim 2010 Salı

Teşekkürler!


Maç hakkında yazı yazmadım, yazmayı da düşünmüyorum. Maçtan önce demiştim Rambo Yusuf olun diye, özellikle Cana, Elano ve Neill Rambo'luklarını gösterdi, sinmediler! Maç sonrası şunları görünce insan bir garip oluyor.

Biz eskiden şampiyonluğa bile bu kadar sevinmezdik yahu. Alışmıştık çünkü. Biz hep başarılar gelir geçer dedik ama hep başarılıydık, hep imrenilen takımdık. Fenerbahçelilerin siz hepiniz biz tek geyiğine gülüp geçiyordum ama sanki dün haklı çıktılar. Berabere kalınan maç sonrası üçlü çektirmeler, takımı Florya'da meşalelerle karşılamalar falan! Ne oluyoruz yahu? Bu takım bir zamanlar Avrupa Fatihi değil miydi? Neden Anadolu'da alınan beraberliğe bu kadar seviniyoruz, bunca tantana, yaygara neden?

Evet 10 sene sonra Kadıköy'de puan aldık, hem de çok zor şartlarda. E bu Fenerbahçe 10 yıldır ne zaman sıkışsa bizi yenip düze çıkmıyor muydu? Biz niye yenip düze çıkamıyoruz, gücümüz anca 1 puana mı yetiyor? Bana sakın kimse biz beraberliğe değil geri gelen ruha seviniyoruz demesin. Son 10 yılda 50 kere 2000 ruhu kelimesini duydum ben. O ruh gitti kardeşim, geri gelmeyecek. Sen eğer işini düzgün yaparsan 2010 ruhunu kazanırsın. Sen eğer şimdi devrimden vazgeçip eskiye dönersen aynı 2008'deki şampiyonlukta olduğu gibi 10 yıl geri gidersin. Eskiden Avrupa'da adını bilmediğimiz takımlarla oynarken "ne gerek var bu maça, sıradaki gelsin." derdik, şimdi Karpaty zor takım diyoruz yahu biz. Neyin ruhu, neyin bokunu konuşuyorsunuz siz hala!

Teşekkürler Adnan Polat, teşekkürler Adnan Sezgin, teşekkürler vasıfsız yönetim. Sayenizde küçük şeylerle mutlu olmayı öğrendik. Fenerbahçe beraberliği, Eskişehirspor galibiyeti falan sokağa döker oldu bizi! Aslantepe masalıyla uyuttunuz 10 yıldır. Şimdi o da gerçekleşti, yeni masalı bekliyorum zira çok uykum geldi!

24 Ekim 2010 Pazar

Rambo Yusuf Olun Bu Akşam!


Derbi üzerine hiç konuşasım yok, skor tahmini bile geçmiyor içimden ilk kez. Les Adnans sağolsun artık derbilerde bile heyecanlanamıyoruz. Maça 40 dakika kaldı ve çevremdeki hiç kimse eskisi gibi değil. Fenerlisi zaten kazanacam modunda, Galatasaraylısı kazansak ne değişir modunda.

Hagi'nin takımından ahım şahım bir futbol beklemiyorum. Tek istediğim fotoğraftaki gibi savaşan ayaklar. Üzerlerindeki formanın değerini bilsinler. Hayrettir ki parçalı ile çıkıyoruz sahaya. Parçalının kıymetini bilin, kutsal parçalıyı üzerinize giydiğinizde her birinizden birer Metin, birer Hagi olmanızı beklemiyoruz Rambo Yusuf olun yeter. Siz sahada Metin olun, biz tribünde Alparslan oluruz diyor uA ama ben sizlerin Metin olamayacağınızı biliyorum. Bu akşam Rambo olun isterseniz 5 yeyin!

PSV: 10 Feyenoord: 0 (Bir Takıma Bu Yapılmamalı)



Bir futbol takımı başka bir futbol takımına bu terbiyesizliği yapmamalı. Eğer yapıyorsa mutlaka bir kuyruk acısı olmalı. Feyenoord tarihinin en kötü başlangıcını yaptı lige, bu da üzerinde tuz biber oldu resmen. Yaş ortalaması 21-22 civarında olan bir takım Feyenoord ama ulan bu kadar mı umut vaad etmez be. Sırf genç takım kuracam diye bu kadar kasılmaz, komik duruma düşülmez. Hakem bari insaflı çıktı da 11. golü ofsayt diye saymadı, maçı da uzatmadan bitirdi. Artık bu dakikada Mario Been'e istifa etmek düşer. Feyenoord'un durum 1-0'ken 10 kişi kaldığını da belirteyim ama bu skorun inanın bununla bir alakası yok. Mourinho'nun gözdesi 89'lu Jonathan Reis'in de hat-trick yaparak maçın en golcü futbolcusu oldu.

Bir de bizim lige bakalım. Bursa deplasmanda 5-1 önde kapattığı ilk yarının ardından ikinci yarıda oynamıyor resmen ayıp olması diye. Ha rakip Ankaragücü değil de başka bir takım olsaydı aynı şeyi yaparlar mıydı bilmem, ama daha doğru duruyor böylesi.

not: foto bu maçtan değil ama Reis'in olduğu sadece bu fotoyu bulabildim aceleyle, idare edin :)

23 Ekim 2010 Cumartesi

Rijkaard>Adnan Polat


Yazmayı istedim gidişini ama yazamadım bir türlü. Pazar gecesinden beri oturuyorum bilgisayarın başına ama hani insanın boğazı düğümlenir konuşamaz ya benim de cümlelerim düğümlendi, yazamadım. Oturup Servet'e, Balta'ya, Sarp'a saydırmak istedim. Pino'ya "tek top var ulan, hepiniz onla oynayacaksınız." demek istedim. Başkan'a artık oturduğu makamdan ötürü bile kendisine güvenilmeyeceğini, saygı duyulmayacağını haykırmak istedim. Olmadı, bugüne kadar ertelendi yazı.

Mehmet Helvacı denen basiretsiz adam çıkıp pazartesi günü kararlar alınacağını açıkladığında pazartesi günü hiçbir bok açıklamayacaklarını biliyordum ama meraktan baktım, açıklayamadılar. Bu Galatasaray tarihinin en kötü yönetimi neyi doğru yaptı ki bugüne kadar. Özhan Canaydın başkanlığında Galatasaray daha kötüsünü göremez diyordum. Ama Adnan Polat Galatasaray ismini öyle bir küçülttü ki şimdi değil Aslantepe, şuraya bir Barnebau bile diksen adın tarihe geçmeyecek başkan. Galatasaray tarihi böyle yalancı, lafının arkasında duramayan, hizipçilik yapabilen bir başkan görmedi, göremeyecek de. Kankan Adnan Sezgin'i de alıp gittiğin gün Galatasaray'ın bayramı olacaktır, asıl bayramımızı o gün kutlayacaz biz.

Ercan Saatçi Galatasaray'a küfür etti, Hürriyet Spor Servisi'nin başına geçti. Biz "Hürriyet alma, aldırma" kampanyası yaparken sen gittin kucağına oturdun adamın. Şimdi kim Galatasaray'a saygı gösterir? Kim adımızı anmaktan korkar? Hiç kimse! Öyle bir hale getirdin ki bizi hakemler eskiden cehennem olarak anılan Ali Sami Yen'de, mabedimizde bizi doğrayabiliyor, oyuncularımıza siktir çekebiliyor! Sen Galatasaray adını küçülttün Adnan Polat. Rıdvan çıkıp hocana, oyuncularına hakaret etti. Gittin adamın programına katıldın, bizi izlemek zorunda bıraktın, adama reyting kazandırdın! Aziz Yıldırım'dan başka hiç kimseyle aran iyi değil! Arda Turan'ı savunmak Aziz Yıldırım'a kalıyor, sen ağzını açmaya korkuyorsun! 1 ay önce her halükarda Rijkaard takımın başındadır diyorsun, bugün Rijkaard'ı kovabiliyorsun! Keşke iş bitiren, 20.45 diye bağıran yöneticimiz olarak kalsaydın da hala seni sevebilseydik be başkan! Keşke bize "yalancı" yüzünü göstermeseydin! Şimdi de Hakan Şükür'le barışmaya çalışıyorsun! Bu da üçkağıt bu da dalavere ama hepimiz biliyoruz! F.G cemaatine yaklaşıp tepkileri azaltmaya çalışıyorsun! Biz kulüp tarikatın oyuncağı olmaktan kurtuluyor derken sen daha da kucağına itiyorsun bizi. Devam Adnan Polat, devir senin devrin ama az kaldı!


Hagi-Tugay Kerimoğlu ikilisini getirdiniz şimdi. Sıra Galatasaray'ın bu sevilen ikilisini mahvetmeye geldi heralde. Normal şartlarda Hagi'nin isminin geçtiği bir yerde hiçbir Galatasaraylı heyecanlanmadan duramaz. Ama siz Galatasaray taraftarının içindeki heyecanı öldürdünüz. Artık çevremdeki hiçbir Galatasaraylı eskisi kadar Galatasaraylı değil. Siz Rijkaard'ı gönderdiniz ama aslında herkes sizin gitmenizi bekliyor. Siz Rijkaard'ı gönderirken bizim içimizden kopanları göremediniz, çünkü siz bizim kadar Galatasaraylı değilsiniz. Siz bu takımı Fenerbahçeleştirdiniz ulan daha ne kötülük yapabilirsiniz bize.

Hagi "Galatasaray adının olduğu yerde umut vardır." demişti zamanında ama sizi öngörememişti kanımca. Şimdi Hagi'miz geldi. Hagi menşeyli ayrı bir yazı yazmam lazım ama Fenerbahçe maçından sonra yazacam. Eğer bildiğimiz Hagi'ye bu Hagi sahada yürüyen at görünümlü eşşekleri oynatmaz! Eğer 16 ve 76 numara sahada olur da bildiğimizden iyi oynarlarsa onlara yazıklar olsun!

21 Ekim 2010 Perşembe

Tekrar Hoşgeldin Giga!

2 aylık uzak kalışım bu posta son bulsun bakalım. Yarın sözleşme imzalanıyor hayırlı olsun. 5 sene önceki gibi saçma sapan bir sebeple gönderilmek üzere anlaşılmadıysa Rijkaard'la olmayan devrim Hagi'yle olur belki, ben umutluyum.. Tekrar hayırlı olsun, ayrıntılı bir post gelir yarına..

19 Ekim 2010 Salı

Bir Devrimin Sonu


 Sportif Direktör Hakan Şükür

Bir devrimin sonu

Yönetmen : Adnan Polat

15 Ekim 2010 Cuma

Daddy Cool



Çok güzel adamsın Harry Kewell...

9 Maç 9 Tahmin



Ligin 9 maçını kısa kısa değerlendirip tahmin edelim bakalım haftanın sonunda kaç tane doğru tahmin yapmış olacaz. 

Bursaspor-Kar. Karabükspor 

Bursa'da dün sel oldu ve yağış çok kötü etkilemiş zemini. Her iki takımın da çok teknik oyunculardan kurulu olmadığını düşünürsek çok da zorlanmayacaklardır. Bursaspor Glasgow Rangers maçı öncesi olsa rahat kazanır derdim ama salı günü oynayacağı Manchester United maçı şimdiden oyuncuların aklında. Bu maça akıllarını veremezler büyük ihtimalle ve ligin kalburüstü takımlarında Karabükspor cezayı kesebilir. Ayrıca kötü zemine alışkın Karabüksporlu futbolcular. Emenike, Cernat ve Hakan Özmert etkili olacaktır. 

Tahmin : Üst ve 0-2 (Ç)

Eskişehirspor-İBB

Bülent Uygun'un gelişi kendini belli edecektir. Çok iyi futbol beklemiyorum bu maçtan. Eskişehirspor ihtiyacı olan galibiyet için bastıracaktır ama İBB çok iyi bir kontratak takımı bildiğimiz üzere. Eğer erken bir gol bulamazsa Eskişehirspor işi zor görünüyor. İskender veya Batuhan maçın yıldızı olur.

Tahmin : Alt ve 1-0 (Ç)

Gaziantepspor-Bucaspor

Eskişehirspor galibiyeti Tolunay'a nefes aldırdı. Başkanlarının durumu şu an iyi ama evlerinde oynayacakları maçı başkanlarını sevindirmek için almak isteyeceklerdir. Rakip de tam dişlerine göre geldi. Bucaspor Bülent Uygun'un istifasından sonra biraz karıştı. Çok da iyi kadroları yok zaten. Savunma yaparak 1 puan almak isteyeceklerdir. Julio Cesar maçın adamı olur,attıkları veya kaçırdıklarıyla.

Tahmin : Alt ve 1 

Beşiktaş-Manisaspor

Beşiktaş ligin en iyi futbol oynayan takımı. Manisaspor hücum hattı son derece kaliteli fakat orta saha, savunma ve kale için aynı şeyi söyleyemeyiz. Beşiktaş'ta Guti, Aurelio ve Quaresma sakat oldukları için oynamayacak. Guti ve Aurelio'nun yokluğunda Schuster'in Fink'i oynatmasa bile en azından kadroya almasını bekliyorum. Fink son derece kaliteli bir oyuncu olmasına rağmen bir türlü Schuster'in gözüne giremedi. Beşiktaş'ın sağ bekte sorunu var bu yüzden açık oyuncusu olan Hilbert'i orada kullanıyorlar. Simpson-İsaac-Makukula üçlüsü hücum hattında son derece etkili bir üçlü ve Beşiktaş savunmayı önde kurduğundan bu maç özellikle İsaac ve Simpson'ın maçı olabilir. Beşiktaş için en kritik isimler çok iyi anlaşan Bobo-Ernst ikilisi. bol gollü maç olacaktır ve sürpriz çıkabilir.

Tahmin : Üst ve 0-2 (Ç)

Gençlerbirliği-Antalyaspor

Kısır geçmesini beklediğim bir maç daha. Gençlerbirliği savunma yönünden iyi fakat sakatları nedeniyle ofansta etkili olamıyorlar. Thomas Doll bu ligde en beğendiğim hocalardan biri. Şifo da bütçesine göre savaşan takım kurup her sene orta sıralarda bitiriyor ligi. Kısır maç olur. Necati etkili olabilirse Antalyaspor maçı alır ama beraberlik ilk seçenek.

Tahmin : Alt ve 0

Kasımpaşa-Trabzonspor 

Haftanın en zevkli maçı olacaktır. Yılmaz Vural da Şenol Güneş de orta sahada çapa kullanmıyor. Kasımpaşa'da Şahin, Trabzonspor'da Jaja etkili olmasını beklediğim isimler. Sürpriz arayanlar 7+ oynayabilir ufak bir parayla. Koray Avcı, Emre Toraman gibi emektarlarını gönderen Kasımpaşa benim için ligin en büyük düşme adayı.

Tahmin : Üst ve 2

Kayserispor-Sivasspor

2 sezon önce bu iki takımın maçı için herkes ekran başına geçerdi. Kayserispor istikrarını korurken Sivasspor düşmemeye oynayan bir takım görüntüsünde. Hafta içinde kavga eden Mehmet Yıldız ve Keita kadro dışı Sivas'ta. Kayserispor pozitif futbol oynamaya çalışan görüntüsüyle kazanmaya yakın takım. Cangele'yi arıyorlar tabi ki ama Moritz ve Zalayeta'nın yükselen formu Kayserispor'u favori yapıyor.

Tahmin : Alt ve 1

Galatasaray-Ankaragücü

Arda'nın sakatlığı, Arda'nın özel hayatı tartışmaları şu an maçın önüne geçmiş olsa da Galatasaray sonraki hafta oynayacağı Fenerbahçe maçı öncesi bu maçı almak zorunda. Cana ve Arda kesin yok. Neill şüpheli. Baros oynayacak. Orta sahada Ayhan-Barış ikilisi oynayacak büyük ihtimalle. Neill oynamazsa stoperde Servet-Balta ikilisini görecez. Kanatlarda da Pino-Kewell olacak büyük ihtimalle ama Rijkaard bir Elano sürprizi yapabilir. Baros'un dönmesi nedeniyle gollü bir maç ve Galatasaray galibiyeti bekliyorum.

Tahmin : Üst ve 1 

Konyaspor-Fenerbahçe 

Konyaspor klasik Ziya Doğan takımı. Zaten eski oyuncularını topladı yine takıma. Fenerbahçe'nin çok sakatı var. Niang, Dia ve Stoch oynamayacak büyük ihtimalle. Özer,Kazım ve Semih'i 11'de görebiliriz. Üst olacaktır büyük ihtimalle ve Fenerbahçe galibiyete yakın ama ben olsam bu maça oynamam.

Tahmin : Üst ve 2

14 Ekim 2010 Perşembe

Bırakın Yorumculuğu Hoca Olun!


Ülkemize gelen kariyerli, elit diye tabir edilen teknik adamların çoğunluğunun başarısız olması, bizim değnekle kovaladıklarımızın kısa süre sonra başka takımlarda çok başarılı olmaları tesadüf mü? Bence değil.

Rijkaard ilk geldiğinde bir röportajında "Türk futbolunda her şey var ama hiçbir şey tam değil." dediğinde ne anlatmak istediğini hepimiz anladık ama bir şeyleri düzeltmek işimize gelmedi. Biz hep O'nları suçladık. Hiddink Fenerbahçe'den kovulurken herkes çok mutluydu çünkü hiçbir şey değişmeyecek, sevdikleri düzen devam edecekti.  Aynı Hiddink kovulduğu günden beri gittiği her takımda çok başarılı oldu, her gittiği yerde tapılırcasına sevildi ve hep kendisi ayrıldı. Ama bizim suçumuz yoktu çünkü Fenerbahçe Aydınspor'a yenilirse hoca gider bizim ülkemizde. Del Bosque'yi Yeniköy Kasabı diye diye kovaladık adam gitti Avrupa Şampiyonu oldu.

Löw'e Dünya Kupası öncesi "üzerinizde baskı var mı?" diye soruyorlar adam "ne baskısı yahu ben Fenerbahçe'de çalışmış adamım." diyor biz yine anlamıyoruz. Aynı Löw Almanya'da futbol devrimi gerçekleştiriyor, 24 yaş ortalamalı takımıyla Arjantin'e, İngiltere'ye 4 atıyor. Rijkaard gibi kariyerinde hem hoca hem futbolcu olarak Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu olan bir adamla dalga geçiyoruz. Sergen Yalçın gibi futbol kariyeri Etimesgut Şekerspor'da bitmiş bir adam "Rijkaard hoca değil." diyebiliyor. Aragones'le, Kalli'yle dalga geçmek için zaten bir kariyerin olmasına gerek yok, 2 büyük futbol adamı bizim ülkemizde hakettikleri değerin 10'da 1'ini göremediler. Aragones Avrupa Şampiyonu olup geldi ulan buraya adamla bildiğin taşak geçtiler bu memlekette.



Hiddink Almanya'ya yenildiğimiz maçtan sonra "Dünya 1.'ymişiz gibi davranmayın kardeşim." derken bundan bahsediyordu işte. Hala ülke olarak en büyük başarımız 10 yıl önceki UEFA Kupası iken, hala bir turnuvada 3.olup diğerine gidemezken bu kibir bu ihtiras nerden geliyor yahu? Hıncal çıkar Hiddink'e çerçibaşı der, Rijkaard'a hoca değil der, Kalli'ye futbolu bilmiyor der, Skibbe'ye adam değil der vs vs. Ulan madem her boku siz biliyorsunuz bırakın yorumculuğu her biriniz bir büyüğün başına geçin, biriniz de milli takımı alın başarıdan başarıya koşalım!

Hiçbir takım bu saatten sonra para harcamasın. Galatasaray Hakan Şükür'ü, Beşiktaş Sergen Yalçın'ı getirsin. Milli Takım'a da Hıncal Uluç'u verelim ülkece coşalım yahu. Her şey bu kadar kolayken neden Rijkaard'lara, Hiddink'lere 3-4 milyon euro para veriyoruz ki!

Merak Etme!


Erman Toroğlu'nu çok mu üzdü tepkilerimiz sanıyorsunuz? Şeref mevhumunu yıllar önceden yitirmiş bir adamdan bahsediyoruz burda, bu adama şerefsiz dersen güler geçer! Verilecek tepki bundan çok daha büyük olmalıdır. Kanaltürk ve Hürriyet bu adamı işten çıkartmak zorunda kalmalı. Posta Gazetesi o manşet için özür dilemeli yine tam sayfa olarak.

Emin olun bu söylediklerim çok uç gibi görünse de yapılması gereken şeyler. Eğer sen Türkiye'nin 3 büyüğünden biriyim, en fazla taraftarı olan kulübüyüm diyorsan bunu yapabilirsin. Ama başkanın çıkıp senin "alma,aldırma" kampanyası yaptığın gazeteyle röportaj yaparsa olmaz o iş. Zaten Arda da başkanına, yönetimine güvenmediğinden çıkıp konuşuyor ve onlardan izin almadan yapıyor bunu!

Arda genç adam. 23 yaşında popüler, parası var, kendi çapında yakışıklı da. E ne bekliyorsunuz? Rahip hayatı mı yaşayacak? Yapacak elbette. Ama Arda'nın evlenmeyi düşündüğü kızı böyle rencide edemezsiniz. Arda cinsel hayatını yaşarken size mi soracak? Ulan şu eleştirenleri düşünüyorum da Arda'nın 4'te 1'i kadar paranız havanız olsa AIDS'ten ölürsünüz!



En fazla okunan gazetenin Posta Gazetesi olduğu bir ülkede ne bekliyorduk ki? Çok seviyeli tartışmalar mı? Haydar Dümen bu kadar okunurken Doberman ona özenmiş ama becerememiş işte. Bu hafta sonu ASY'de Erman'la ilgili çok güzel besteler bekliyorum, yapmazlarsa da yazıklar olsun! Ayrıca Borges bu konuyla ilgili çok güzel bir yazı yazmış, okunmalı okutulmalı.

Not : Fotoğraf  footballove blogdan alınmıştır.

13 Ekim 2010 Çarşamba

Güzel Ölmek


Şili'de göçük altında kalan madenciler uzun uğraşlar sonucunda kurtarıldı. Bizimkiler kadar şanslı değiller maalesef güzel ölemediler ve mesleklerinin kaderinde ölüm yok!!!

Emenike Türk Olsun!


Eğer Azerbeycan'a da yeniliyorsan bunun üzerine yorum yapmaya gerek kalmaz. Gazetenin manşeti her şeyi anlatıyor zaten. Avusturya ve Belçika'yla oynanan maçlarda bir galibiyet,bir beraberlik almak şart oldu şu anda. Belçika ve Avusturya'nın birbiriyle berabere kalması bu mağlubiyeti bir nebze olsun hafifletebilir. Ve Almanya'dan mutlaka içeride 1 puan almalıyız ayrıca zira iki takımdan biri Almanya'dan puan alabilir.

Milli Takım'a alınmayan oyuncuların bu kadar tartışıldığı bir ortamda bundan daha iyisini beklemiyordum zaten bu milli takımdan. Özellikle Volkan Şen ve Gökdeniz'in ahının tuttuğunu düşünüyorum bu takıma. Şimdi gidip Emenike'yi Türk yapın çünkü tek sorunumuz o değil mi?

11 Ekim 2010 Pazartesi

Sir,Rambo Yusuf ve Mehmet Çimen


Taraftar aleyhinize tezahürat yapıyorsa bunu çok dert etmemek gerekir. Ama taraftar yönetim aleyhine tezahürat yapıyorsa bavulunuzu toplama zamanı gelmiştir.

                                                                                                  Sir Bobby Robson





Rambo lakaplı Yusuf Altıntaş Kocaelispor'da oynuyordu. Bir gazetecinin nasıl meşhur oldunuz sorusuna şu cevabı vermişti :

-Oynamadığım bir maçta şöhret oldum. Sakat olduğum için Türkiye-İngiltere maçına çağırılmamıştım. Maçı 8-0 kaybetmiştik. Gazeteler ertesi gün Yusuf oynasa bu kadar fark yemezdik, diye yazdılar. Ben de oynamadan şöhret olarak Galatasaray'a transfer oldum.


Erzurumspor ve Sivasspor'da futbol da oynayan Prof. Mehmet Çimen'in futbol adlı kitabından iki alıntı yazdım. Kitabı temin etmeye çalışıyorum şu an. Çok eğlenceli ve öğretici olduğuna inanıyorum. Hocamın eline sağlık futbola antrenörlük, yöneticilik, başkanlık ve futbolculuk yaparak katkıda bulunmuştu şimdi de bu kitabı yazarak genç nesile bilgilerini aktarıyor.

Bir Acayip Adam

Arif Erdem deyince aklınıza ne geliyor? Penaltı almak için sürekli kendini yere atan oyuncu, yeteneksizliğine rağmen her frikikte ve penaltıda topun başına geçmeye çalışan oyuncu, Manchester United maçında Schmeichel'i avlayan ve tüm Maykıllar dahi gelse attığı şutu kurtarılamayacak olan oyuncu vs. vs.

Ben Arif Erdem'i sürekli Hakan Şükür attığı berbat pasları yakalamak için oradan oraya koşturan güzel topçumuz olarak hatırlarım. Bir nevi Hakan'ın yancısı gibi gelirdi bana hep. Cevahir'in Ulvi'si Koyu Bilal'ın Müfik'i gibi :) Bu resmi de her gördüğümde bunu hatırlarım. Hakan Şükür'ün yükselmek için daima omzuna bastığı kişidir Arif Erdem.


Lig Tv Arif Erdem'le çok keyifli bir röportaj yapmış. İzlemek isteyenler için link.

Ligde attığı en güzel golün hangi takıma olduğunu izlemeden doğru tahmin edenler gerçekten Galatasaray tarihini ezberlemiş olanlardır. Ben iki gol arasında kalmıştım, tahmin ettiklerimden biri çıktı :)

10 Ekim 2010 Pazar

Albayrak-Şiş-Emre


Abdürrahim Albayrak küçük Emre'nin bir gün Fenerbahçe'de oynayacağını bilse o şişi sokmaz mıydı boğazına :)

10.10.10 Yok Tek 10 Hagi


10.10.10 furyasına uyalım bari biz de. Hagi'yi anmak için böyle günlere gerek yok aslında ama vesile oldu işte.  O gittiğinden beri her gelene Yeni Hagi dendi, Revivo'ya bile hatta. Ama hepsini toplasan bize Hagi'nin sağ ayağı etmez ki Hagi solaktır. Hagi varken rahattı Galatasaray taraftarı, sahada 10'u görmek yetiyordu bize. Takım kötü de oynasa kendisi de kötü de oynasa o meşhur lafı hep geçerliydi bizim için O varken.

"Galatasaray adının olduğu yerde umut vardır." 



Devrekli Mesut



Mesut Özil ve ailesi yazları Türkiye'ye yani memleketleri olan Zonguldak/Devrek'e geliyor. Birkaç yıl önce yine Türkiye'deler. Milli takım teknik heyetinden bir kişi ile konuşuyorlar bu sırada. Bu kişi Mesut'u Beşiktaş'a aldırmayı öneriyor, ancak alınacak transfer ücretinden de komisyon istiyor. Mesut'un babası Mustafa Özil bunu duyar duymaz oğlunu alıp Almanya'ya dönüyor ve bugünlere yani "Vatan Haini" olarak anıldığı günlere geliyoruz.

Zonguldaklı Muzaffer Saraç Milliyet Gazetesi köşe yazarı Melih Aşık'a anlatmış bunları. Tabi ki doğru olmayabilir ama hangimiz duyar duymaz bu olaya yalan diyebiliriz?

8 Ekim 2010 Cuma

Yorumsuz!

Bu memlekette yaptığın hiçbir fedakarlığın karşılığını göremezsin, hiçbir başarın da cezasız kalmaz Arda Turan...

5 Ekim 2010 Salı

Prens Mesut


Real Madrid Başkanı Florentino Perez değişmiş hakikaten. Çirkin diye Ronaldinho'yu almayıp Beckham'a bir ton para veren adam şu tipi nasıl alır arkadaş :)

Şaka bir yana Mesut Özil Real Madrid'de oynayan ilk Türk olarak göğsümüzü kabartıyor, başarıları daim olsun.


Related Posts with Thumbnails