Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

12 Eylül 2009 Cumartesi

Derbiye Doğru!

Yeni sezonun ilk derbi mücadelesi yaklaşık üç saat sonra başlayacak. Favori gösterilen Galatasaray ve çıkışa geçmek isteyen Beşiktaş'ın kapışmasını izleyeceğiz. Derbi bu netice belli olmaz diyenlerin aksine favorim kesinlikle Galatasaray. Eğer yağmur tehlikesi olmasaydı en az 4 tane atar diye de eklerdim..

İşte beni tek düşündüren nokta bu: Yağmur! Şimdi öncelikle maçın normal şartlar altında oynanacağını farz ederek tahmin yürütelim.. Galatasaray atak gücü çok yüksek bir takım haline geldi bu sene. Beşiktaş da ligin en az gol yiyen takımı istatistiğine girmeyeceğim çünkü bugün bu iki istatistikten biri tutmayacak.. Siyah beyazlı ekibin savumasının göbeğinde Sivok&Ferrari ikilisi oynuyor. Bu ikiliyi Baros hinliğini kullanarak çok yıpratır. Alır götürür sağa, çeker götürür sola. Sağdan soldan gelecek olan Keita ve Kewell'a, arkadan gelecek olan Arda'ya müthiş boşluklar yaratır..

Ancak! Ancak işte bu durumda Beşiktaş'ın bekleri ve orta sahanın ortasında görev yapacak elemanları önem kazanıyor. Sol bekle başlayalım: Sol bekte İsmail'in görev yapması durumunda Keita şov yapar. Mustafa hocanın kurtluğunu konuşturarak İbo'yla maça başlayacağını düşünüyorum, o zaman Keita sıkıntıya girebilir. Fakat sağ bek her türlü aksayacaktır bugün. Denizli'nin Rıdvan&Erhan ikilisini değil de Ekrem Dağ'ı (yine İbo'yla aynı sebepten) ilk onbirde başlatacağını düşünüyorum. Ama ne olursa olsun vasat bir devşirme sağ bekten ötesi olmayan Ekrem, milli maçlar arası boyunca bu maça hazırlanmış Kewell'i kolay kolay durduramaz..

Ve işte burası.. Beklerin bu açığını kapatmak da Mustafa hoca'nın cinliğine kalıyor artık. Benim şahsi kanaatim herkesin öngördüğü gibi Serdar Özkan'lı değil, Uğur İnceman'lı bir orta sahanın maça başlayacağı yönünde. Zira Galatasaray'ın pas ve atak organizasyonunu orta sahayı kalabalık tutarak önlemekten başka çaresi yok Beşiktaş'ın. Bunu Mustafa hocanın da gördüğünü düşünüyorum. Orta sahayı Fink&Ernst&İnceman üçlüsüyle parsellemeye çalışıp önlerinde de "madem oynatmayacaktın neden verdin 8m €'yu" tepkisinden çekindiği için mecburen Tabata'yı oynatacaktır.

İleride de Nihat&Holosko ikilisinin oynamasını bekliyorum. Mustafa Denizli'nin çıkarabileceği en iyi ileri ikilisini sakatlıklar yüzünden denk getirmesi de ayrı bir yazı konusu bu arada..

Galatasaray'ın kadrosu ise belli: Gökhan-E.Aşık, Ayhan-Topal ve Aydın-Kewell mecburi değişikliklerinden başka bir farklılık yapacağını düşünmüyorum Rijkaard'ın.

Beşiktaş, benim düşündüğüm gibi İnceman'lı kadroyla sahaya çıkarsa Galatasaray'ı zorlar. O bloğu aşmakta en azından bir yarım saat zorlanacaktır sarı kırmızılılar. Siyah beyazlılar işte bu sırada bir kontraatak golü denk getirebilirse puan alma şansları olur. Aksi takdirde Galatasaray kilidi açarsa gerisi leblebi gibi gelir..

Galatasaray tarafına gelince: Aşık&Servet'ten oluşan savunmanın arkasına atılacak toplar tehlike yaratır. Zira Servet kadar güçlü olan bir Holosko'ya karşı bire birde top kapmak pek kolay değil. Eğer bir de Nihat gününde olur veya Tabata bizi şaşırtacak bir performans sergilerse zor duruma düşer Rijkaard'ın öğrencileri..

Sarp&Topal ikilisinin mücadele gücü çok önemli olacak bugün. Zira karşılarında savunma ağırlıklı oynayacak bir Beşiktaş takımına karşı kontra yedirtmemek kolay iş değil. Çok iyi parsellemeleri lazım orta sahayı yoksa arkalarına kaçırdıkları iki pozisyonda yukarıda yazdıklarım aynen gerçekleşir.. Ha Beşiktaş savunma yapmazsa mı? İşte o zaman hiç iş düşmez bu ikiliye, maç 4 olur 5 olur..

Arda'nın yorgun olacağını sanmıyorum. Maçın adamı olmaya en yakın adayımdır benim. Kewell ve Keita'dan da iyi performans bekliyorum ama Arda kendini fark ettirecektir sahada. Keita'nın dağıttığı sağ kanat, Baros'un sağa sola çektiği stoperlerin arasında Kewell'la şov yapabilir bugün genç kaptan..

Sonuç olarak belirgin bir hava muhalefetinin olmaması halinde favorim Galatasaray, fark olabilir!

11 Eylül 2009 Cuma

Heyecan Dorukta

Nicole Kidman ve eşi Keith Urban US Open'a FedeX'i izlemeye gitmişler. Resimden de anlaşılacağı üzere heyecan dorukta. Sonuç mu? FedeX-3 Tommy Robredo-0

12 Dev Adam Boğa Avında

Amansız İmparator ve ekibi bizi üzdü ama 12 Dev Adam yoluna tam gaz devam ediyor. 1.turu en çok sayı atan takım olarak ve 3'te 3'le geçtiler. 2.tura ise grup lideri olarak başlıyoruz. İlk maçımız yarın 16.45'te İspanya ile. Şampiyonanın favorisi olarak buraya gelen İspanya bana göre Calderon'u ve Garbajosa'nın savaşçı ruhunu arıyor. Ricky Rubio,Navarro,Gasol kardeşler gibi yıldızları var ama bi şeyler eksik. Sırplar bunu çözdü ve mahvetti İspanyolları. Rubio'yu Ender-Kerem ile,Navarro'yu da Ömer-Sinan rotasyonu ile kilitleyebiliriz. İçerde Gasollara dünyayı dar edecek Ömer-Oğuz ve yavaş yavaş toparlanan basketbolun Tuncay Şanlı'sı, Semih Erden var. Ayrıca son Slovenya maçında da gördük ki ne kadar farkı açmış olurlarsa olsunlar konsantrasyon kaybı yaşayabiliyorlar. Ersan ve Hidayet'in skoruna çok ihtiyacımız olacak. Tek korktuğum faul problemine girmemiz. Faul problemine girince savunmamız düşüyor ve yiyeceğimizden fazlasını yemeye başlıyoruz. Ayrıca ilk maç çok önemli. Litvanya'yı yendikten sonra kendimize güvenimizin ne kadar arttığını herkes görmüştür.

Sırbistan'ı bi daha izleyelim yarın,Pazar günü de Sırbistan maç yazısı gelir.

P.S : Murat Murathanoğlu muhteşem ama insan Kaan Kural-Murat Kosova ikilisini de özlüyor. İhsan Bayülken iyi oyun okuyor olabilir ama yorumları çok sıkıcı. Kaan Abi'nin gülüşünü bile arıyorum maç içinde,öndeyken bile içimi sıkıyor İhsan Bayülken ve ses tonu. Hep bi ciddiyet hep bi asabiyet. Bulgaristan maçında bile kastı,relax adamım :)
Şu 3'lüden iyisi var mı??? Yiğiter Uluğ da gider arada,unutmadan söyleyelim onu da...

Cumartesi Futbol Şöleni





Bülent Abi'nin bloguna bakarken gördüm. Yarın saat 17'de oturuyoruz TV başına,gece 24'e kadar kalkamıyoruz. Dolu dolu muhteşem bir futbol günü olacak. Hem maç bilgileri hem iddaaseverlere ufak çaplı tüyolar verelim.

Önce saat 17'de transferin flaş takımı City ile Wenger'in çocukları oynuyor. Adebayor'un maçı olacaktır kanımca. Sakat-cezalı durumunu bilmiyorum ama keyifli bir maç olacağı kesin. Alt olacağını düşünüyorum,City alır veya berabere biter. Yayın : Spormax

2.maçımız Tottenham-ManU,19.30. City-Arsenal maçından daha keyifli geçeceğini düşünüyorum. Son 20 dk'sını izleyemeceğiz gerçi,derbiye denk geliyor. Üst olacağı garanti gibi. Berabere biteceğini düşünüyorum ama Tottenham L'pool'a yaptığı sürprizi yapabilir. Yayın : Spormax



Ve beklenen maç.Galatasaray-Beşiktaş... Denizli 7-8 defansif oyuncuyla oynayacağı için sıkıcı geçmesini bekliyorum. İlk golü Galatasaray atarsa maç kopar. Ayrıca beklerde İsmail Köybaşı ve Erhan Güvn gibi iki çaylakla başlarsa Beşiktaş,Keita ve Kewell gibi iki tecrübeli açıkla Galatasaray işi kanatlardan bitirir. Ama Denizli'nin bu ligin kurdu olduğunu düşünerek sağ bekte Ekrem sol bekte Deli İbo'yla başlayacağını düşünüyorum. Orta sahada Ernst Arda'yı durdurabilecek güçte. Haftasonu 4 gol atıp moral bulan Baros Sivok-Ferrari'yi çok yorar... 60-70 arası giren bir Nonda maçı alabilir. Galatasaray olunca ister istemez üst düşünüyorum. Umarım Denizli maçı sıkıcı bi hale getirmez de keyifli bi maç izleriz. Ayrıca herkesin söylediğinin ve 1.50 veren iddaa'nın aksine ben maçın favorisinin Galatasaray olduğunu düşünmüyorum. İlk ihtimal beraberlik. Yayın : Lig Tv-21.00

Espanyol-Real Madrid maçında Jargue anılacağı için bir şölen havasında geçmeyecektir. Espanyol kaptanı için taraftarı önünde Real'e direnecektir. Ama formda bir Kaka var karşılarında. Benzema ve CR9'un da ölüsü yetecektir. Real maçı alır ve üst olur... Tabi bunu izleyemeyecez derbi ile aynı saatte. Yayın : NTV-21.00

21.45'te Lazio-Juventus maçı var. Juve çok formda,Lazio Pandev sorunu,Ledesma sorunu derken toparlanamadı daha. Formda Diego ve Amauri ile Juve bu maçı alır. Ayrıca klasik Serie A maçlarına benzemiyor,üst olur. Juve rahat gol atıyor,savunma iyi ama daha tam oturmadı. Yayın : NtvSpor

22.00'de Fransa Ligi'nin son şampiyonu Bordeaux,ligin orta sıra takımlarında Grenoble'yi ağırlıyor. 2 veya daha fazla fark olur. Gourcuff tek başına alır maçı. Yayın : Kanal A

10 Eylül 2009 Perşembe

İmam Osurursa...

Maalesef berabere kaldık ve bu dünya kupasında da sempati duyduğumuz takımları tutacaz büyük ihtimalle... Elano'yu,Holosko'yu,Andre Santos'u izleyecez,onlar kazanınca sevinecez.

Etrafımdakilerden duyuyorum Arjantin gidemezse olmaz Messisiz olmaz,Portekiz gitmezse olmaz CR'sız olmaz falan. Bu insanlar öyle "yok abi Avrupalı işi biliyor,ben TSL'yi izlemiyorum,onlarınki futbolsa bizimki başka bi şey." falan yapanlardan da değil. Bildiğin TSL hastası,"Turkcell Süper Lig,hiç bitmeesiiiin." diyenler,ama ;

Fatih Terim ve yanındaki kapasitesiz,salla başı al maaşı ekibi o kadar rahatsız ediyor ki artık insanları Milli Takım'da sadece tuttukları takımın oyuncularını izliyorlar,Brezilya-Arjantin maçında Elano'yu,Santos'u izler gibi!!! O kadar sıkıldık ki "Amansız ol","Biz Ayşeyiz,Biz Mehmetiz,tarafız,alayına gider." tarzı reklamlardan,sloganlardan!!!

Dün Volkan hariç kim oynadı takımda?Nuri diye bi oyuncumuz var,harikalar yaratıyor Bundesliga'da... Ama önünde Emre varken kaç maç oynayabilir Nuri??? Dün defansif orta saha diye Ceyhun Gülselam oynadı -ki çok severim kendisini- ne mantıkla??? Sağlam olsa Marco oynayacaktı,sağlam olmadığı için Ceyhun oynadı. Ceyhun takımında yedek,M.Sarp 2 aydır düzenli olarak maç yapıyor ve takımın en istikrarlı oyuncusu. Hangi mantıkla sen bu adamı 11'e almazsın. Yanında Emre gibi oyunu açan bir oyuncu varken Sarp'ın kaptığı toplar ne kadar işe yarar tahmin edemiyor mu Terim? Ediyor ama Galatasaraylı. Çok Galatasaraylı olmasın takımda sonra Galatasaraylı diye hep onları alıyor demesinler... Hadi Sarp tecrübesiz,Topal niye yok? Emre top mu kapsın,rakibe mi bassın! İlk yarı sonunda yürüyecek hali kalmamıştı. Önder Turacı faciasına değinmiyorum bile Terim bile farketti hata yaptığını 2.yarıya çıkarmadı. Hamit sakat sakat Estonya maçında oynatıldı,bu maçta niye 11??? Savaşan takım çıkaracaksam sahaya 11'e ilk önce Sabri'yi yazarım. Sabri dün olsaydı çok şey değişirdi eminim. Nuri keşke 70'te oyuna girseydi,top şişirme işi H.Balta'ya kalmazdı...

G.Gönül. O kadar çok top ezdi,o kadar kötü kullandı ki topu Bosna o kanadı hep boş bıraktı nasıl olsa bal yapmayan arı var orda... Sabri Sarıoğlu'nu beğenmiyoruz ama dün bir daha gördük ki Gökhan Gönül'le arasında çok da fark yokmuş. Avrupa'nın en iyi 5 sağbekinden biri diyorlar ya en çok ona gülüyorum. Bu Avrupa'nın devleri salak mı ki dünyada bek kolay kolay yetişmezken Gökhan'ı kimse farkedemedi mi???


Şimdi kimi "otoriteler" çıkıp diyecek ki, "e Bosna gitsin,Müslüman kardeşlerimiz vs."... Dün 2.yarı bi tane atsaydık görürdüm ben o Müslümanlar ne yapardı bize sahada...


İmparator hakemi dövdü,dövecek. Araya Tuncay giriyor,22 yaşındaki Arda giriyor. Sonra oyuncular sahada rakibi dövünce,Emre B. dayılanınca, Şifo rakip oyuncuya tekme sallayınca ayıp diyoruz... E imam osurursa,cemaat ne yapmaz!!! Emre böyle görmüş 10 yıldır,17 yaşında final oynama şansı varken kırmızı kart görmüş... Herkes bilmiyor mu ki bu Emre,Terim'in prensi... E tabi canım efendi insan H.Balta olacak değil ya böyle adamın prensi!!!

P.S : Salihovic ne gol attı arkadaş ya,gözlerimizin pasını sildi...

The Answer


Bana basketbolu sevdiren adam sonunda kendine takım buldu. Memphis ile anlaştığını twitterdan duyuran Iverson 76ers forması altında NBA'in en elit oyuncuları arasındayken Billy King'in ısrarla bir tane daha üst düzey oyuncuyla(suyu çıkmış bir webber değil) anlaşmaması yüzünden takımdan ayrılma kararı almıştı. Bunun ardından Carmelo'nun takımı Denver ile anlaşan A.I. Camby haricinde kimsenin savunma yapmadığı takımda günah keçisi ilan edilerek Detroit'e gönderildi. Detroit'te kariyerinin en kötü sayı ve dakika ortalamalarını gören Iverson bir kaç maç sonra sakatlığını bahane ederek tatiline erken başladı. Bu sene şampiyonluğa oynayan takımlardan birinde kenardan gelerek skora büyük katkı yapabilecekken yine zor olanı seçen Iverson ilk beş oynayabileceği bir takıma gitmek istedi ve Memphis Grizzlies ile anlaştı...

9 Ay


Guerrero Peru'nun Venezuella ile yaptığı maçta sakatlanmış. Her ne kadar bir sporcunun sakatlanması acı olsa da Galatasaray'ın sezonu bitirdiği maçta ettiğimiz beddualar teker teker tutuyor. önce Werder'e elendiler. Sonra Olic bedavaya gitti. Şimdi de Guerrero... 9 ay yokmuş. Daha sezon başlamadan sezonu kapattı yani. Allah hocalarına sabır versin.


Bu arada Tomas Rosicky 20 ay sonra sahalara dönüş yapma hazırlığında. İnşallah bu sefer tekrar sakatlanmaz da doya doya izleyebiliriz.

Kartala Müjde!


Juande Ramos sonunda kendine klüp bulmuş... Rijkaard'tan önce adının Galatasaray'la anılması sebebiyle kabuslarımızın başrol oyuncusu olan Ramos CSKA Moskova ile anlaşmış. Zenit'in hocasız olmasından dolayı adı sürekli rus ligiyle anılan Ramos hepimizi ters köseye yatırdı CSKA'yla beraber.
CSKA'nın bu hamlesiyle beraber Zico faktöründen dolayı grupta sonuncu olmasını beklediğimiz Beşiktaş ise Avrupa Ligi iddasını güçlendirdi gözümüzde.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Mutluluk

Önce 7 şehit...

Sonra da içimizi yakan sel...İstanbul'da,metropolde...Giresun'da,Artvin'de olurken sallamadık,şimdi ağlıyoruz... Aynı yıllar önce Erzincan'da olan depremi sallamadığımız gibi. 17 Ağustos'ta içimiz yanana kadar,anlayamadık onların acısını... Umarım son olur... 12 Dev Adam maçı aldı,Futbol takımımız da Bosna karşısında 1-0 önde... çok mutlu olduk de mi?

8 Eylül 2009 Salı

Hastasıyız #2


According to Jim dizisinden Kimberly Williams-Paisley nam-ı diğer Dana...

Değişik!


Toplu Sonuçlar ve Yarının Fikstürü

Sıra Sende Bulgaristan

Çok çekişmeli geçen maçı 84-76 kazanmayı başardık...Eksiklerimiz yok mu,var... Fakat bu takımdan umudum da var,artılarımız eksilerimizden çok ve bu da sevindiriciBaşlık da fantastik oldu,fotomaç başlığı attım :)Artılarımızı yazalım öncelikle ;

1-Hido ve Ersan. Bu ikili her yönden şampiyonanın en iyi 10 oyuncusu arasında. Ersan şutuna güvense maçı daha önce koparırdık. Israrla turnikeye gitti,olmadı. O kadar sık feyk attı ki ilk feykine el kaldırmadı kimse bi süre sonra. Ama mücadelesi ve skorerliğiyle çok iyiydi. Hido'ya söylenecek bi şey yok,Magic'te liderliği öğrendi,Milli Takım'a yansıtıyor,iyi ki varsın.
2- Savunmamız.5 numaralarımızın kötü savunmasına rağmen bugün çok iyiydik. Yenmeyecek sayıları hep 5 numaralarımız yedirdi,onların da bi sonraki maç düzeleceğini düşünüyorum.
3-Oyun kurucularımız çok iyiydi,Ender,Kerem ve Engin.Maç öncesi yazımda söylemiştim yarı sahayı çabuk geçerlerse seti düzgün oynayabiliriz diye,işlerini yaptılar. Ender ekstra iyi oynadı,serbest atış yüzdesi muhteşemdi. İhsan Bayülken maçın yıldızı seçti,ben de Ersan'la beraber paylaştırıyorum MVP'liği.
4-Tanjevic çok hızlı müdahaleler yaptı,şaşırttı beni :)
5-Mücadele ediyoruz.Böyle oynasın kaybetsin kimse ağzını açmaz.
6-Ekstra isimler iyiydi bugün.Maç öncesi demiştim Sinan savunma yapsın,hücumda katkı beklemiyorum diye ama art arda attığı 2 üçlük hayat verdi. Bekir de elinden gelenin en iyisini yaptı.

Eksilerimiz ;
1-Semih çok kötüydü. Oğuz ve Ömer tecrübesizlik kurbanı oldular ama hırslarıyla kapattılar. 5 numarada alternatif olarak Fatih Solak kalmalıydı.
2-Barış Hersek.Maç öncesi de dedim,kendi jenerasyonunun en iyisi olabilir ama burda büyükler oynuyor ve Barış'ın yeri yok,varsa da benchtir. Fatih Solak gönderilirken orda bol opsiyon olduğu düşünüldü ama yetersiz kaldılar bugün.
3-Tanjevic'in Kaya inadı olmasa bu maç ve bundan sonraki maçlar çok daha rahat geçerdi. Kaya serti görünce kaçmıyor,sağlam durabilen ve skor üretebilen bi 5 numara. Milli menfaatlerde inat olmaz ama Tanjevic ve Turgay Demirel faktörü var ne yazık ki!
4-Son.Ara ara panik yapıyoruz,olacak genç takımız.Her zaman bi kulakları Hido,Kerem,Ömer Onan gibi tecrübeli isimlerde olmalı gençlerimizin. Bugün Hido Semih'e duracağı yeri gösterdi,Semih terse gitti 2'ye 1'den sayı yedik mesela... Hido'nun söylediği kural olmalı ;) ayrıca faul problemi de önemli,o konuda uyarmak lazım uzunları özellikle.

İstatistikler ;

TÜRKİYE: 84 - 76 LİTVANYA
Salon: Centennial Hall
Hakemler: Sreten Radovic (Hırvatistan), Guerrino Cerebuch (İtalya), Fernando Rocha (Portekiz)
Türkiye: Kerem 2, Engin 3, Ersan 17, Hidayet 19, Ömer Aşık 5, Semih 2, Oğuz 10, Ender 16, Sinan 6, Bekir 4, Barış
Litvanya: Mazutis 5, Lukauskis 3, Kleiza 12, Javtokas , Ksistof Lavrinovic 4, Darjus Lavrinovic 9, Petravicius 21, Delininkaitis 5, Jasaitis 14, Kalnietis , Maciulis 3, Jomantas
1. periyot: 19-22
Devre: 39-39
3. periyot: 63-58
Beş faulle çıkan: 33.56 Semih (Türkiye)

Galatasaray Cafe Crown'ın yeni transferi Jasaitis'i ilk defa canlı izleme fırsatı buldum ve çok beğendim. Hayırlı olsun Galatasaray'a...

Hain Mesut

Mesut Almanya Milli Takımı'yla çıktığı Güney Afrika hazırlık maçında Gomez'in attığı golde Ballack'a pası verip atağın başlangıcını yaptı,daha sonra da milli formayla ilk golünü attı. Maçın gollerinin videosu aşağıda...

Schalke forması giyerken izlemiştim ilk olarak O'nu ve etrafımdaki herkese anlattım heyecanla. Müthiş bir topçuydu,10 numaraydı ve Türk'tü. Milli Takım'a çağırılacağı günü bekledim herkes gibi ama ders almayıp ders veren İmparatorumuz bir türlü ilgilenmedi Mesut'la. Almanlar üstüne titrerken biz gözucuyla,kibirle bakınca Almanya'yı seçti Mesut... Ve biz daha önce Barış Özbek'e de yaptığımız gibi yine Mesut'u hain ilan ettik,bizi seçmeyenler hep hain oluyor nedense...

Mesut şimdi satış listesine konsa Wenger gider en az 10 milyon pounda alır. Şu adamı bizim Milli Takımımızda görebilirdik ama biz gidip Aurelio'yu Türk yapmayı tercih ederiz...

Son olarak ; ne kadar benziyor Hayko'ya şu Mesut,daha az korkuncu Hayko'nun :)

7 Eylül 2009 Pazartesi

Özge Fışkın-Kalbinden Vursun



Klip de güzel şarkı da...iyi seyirler...

Juve Atağa Kalktı

Juventus Milan'ın bütün yaz uğraşıp alamadığı Luis Fabiano'nun peşine düşmüş. Trezeguet'in sene sonunda ayrılacak olması da bu transferde etken olabilir. Ara transferde 25 milyon euro'yla Sevilla'nın kapısı çalınacakmış ama bana pek mümkün gibi gelmiyor bu transfer.


Siyah-Beyaz forma altında da buluşacaklar mı???

Serbest Düşüş

Luca Toni sonunda Olic, Gomes, Klose gibi isimlerin arkasında forma bulamayacağını anlamış olmalı ki oynamayacaksa ayrılacağını söylemiş. 2010'da oynamak istiyorsa kesinlikle sürekli 11'de oynayacağı bir takıma gitmeli...

12 Dev Adam


Öyle uzun uzadıya tespitler analizler yapacak değilim,amacım sadece Milli Takımımıza başarılar dilemek... Eğer basketbolda bir ezeli rakibimiz varsa o Litvanya'dır diye düşünüyorum... Her turnuvada karşımıza çıkmak zorunda mı bu takım??? Bu akşam 22.15'te Litvanya'yla başlıyoruz yine,NtvSpor'da maç... Neyse ki önemli eksikleri var ve ben bu takıma çok güveniyorum. Tanjevic'in Memo,Kaya Peker gibi isimlere hakları olan formayı vermesi gerekiyor ama Turgay Demirel arkasında oldukça bu adam istediğini yapar.

Tabi ki herkesin bildiği gibi takımın yıldızı Hidayet... Fakat bence bu turnuvada performansımızı Ersan'ın performansı belirleyecek... Her oyuncu takım için çok önemli ama Ersan gerek pota altındaki savaşçılığı,gerek skor yükünü üstlenmesi nedeniyle daha önemli. Oyun kurucularımız Kerem,Ender ve Engin'in topu hücuma en geç 4-5 sn'de getirmesi gerekiyor,7-8 sn'de topu getiriyorlar geri kalan 16-17 sn'de hücum yapmaya çalışıyoruz,panik oluyoruz. Tabi ki Ender gibi hız yapayım derken panik de yapmamak gerekiyor.

Ömer Onan veya rotasyondaki alternatifi Sinan Güler. Çok fazla sayı beklemiyoruz onlardan,yetenekleri kısıtlı ama savunmada direncin artmasını onlar sağlayacak. 5 numarada tabi ki Ömer Aşık diyorum ben de ama tecrübesi çok kıt,faul problemine girmemesi gerekiyor,bunu özellikle Hidayet'in ona sık sık hatırlatması lazım. Arkasındaki Oğuz Savaş ve Semih Erden de etkili oyuncular. Barış Hersek son izlediğim maçlarda çok dağınıktı umarım toparlar biraz daha kendini... Kendi neslinin en iyilerinden biri olabilir ama buranın değil...

Tanjevic diğer turnuvalarda yaptığı maç sıkışmışken izleme hatasını devam ettirmez umarım. Rotasyonu doğru düzgün kullanır,müdahalelerde geç kalmazsa bu takım çok iş yapabilir... Yani tabi ki çıkıp oyuncular oynayacak ama Tanjevic'in bu turnuvaya motive olması da çok önemli...

Son olarak şu 12 Dev Adam klişesi bu turnuvayla beraber son bulsun,yeni slogan,yeni şarkı bulalım şu takıma! 10 yıldır 12 Dev Adam,sıkılmadınız mı?

Maradona -1 Dunga-3

Maçın en güzel hareketinden başlamak istiyorum...Jesus Datolo -ki kendisi için daha önce bi yazı yazmıştım- maçta Messi,Kaka,Robinho vs. yıldızlar topluluğundan beklenen golü attı... Tam da ben Arjantin gol atamaz belki Brezilya bi tane daha takar derken Jesus golü bana attı sanki :) Yeteneği kıt ama iyi niyetli,maç boyu hücumda etkin olmaya çalıştı...
Attığı 2.golde kendisinden beklemediğim zerafette bir vuruş yaptı Fabiano. Çok golünü izledim ama bundan daha iyi bir vuruşunu hatırlamıyorum. Tam pozisyon öldü diyecekken muhteşem bir vuruş yaptı ki Kaka da elle atılamayacak pas attı. Kaka demişken yediği tekmelere isyan etmeyecek yıldız yoktur eminim ama O'nu diğer yıldızlardan ayıran özelliği de bu galiba,mütevazılık... Maestro gibiydi dün sahada,Messi'ye inceden ayar verdi,La Liga'da yalnız değilsin artık :)
Geçelim bizimkilere...Elano tüm o çıtkırıldımlığın ardında bir kasap gizliyormuş :) Ankaraspor maçında yaptığı Kung-Fu hareketiyle sinyalleri vermişti,dün Tevez'e yaptığı neydi öyle! Gerçi maçın genelinde vardı sertlik,eminim Avrupalı bi hakem olsa maç 11'e 11 bitmezdi. Gilberto Silva ve Mascherano nasıl bitirdi maçı,hayret... Bi de girdikten sonra Ramires,20 dk'da 5 faul yapılır mı??? Andre Santos genel olarak iyiydi,sırıtmadı...Bi pozisyonda vurmasını beklerken topuk pası verdi Kaka'ya ki vursa girme şansı vardı,jeneriklik olurdu...
Luisao'yu beğendim,dev gibi bi şey :) Golü de güzeldi...Elano'nun her ortası tehlikeli mi olur arkadaş,Sabri'den kurtulduk bu sefer galiba...Utanmasalar taç olunca bile Elano'yu bekleyecekler,beğenmeyenler var ülkemizde ama koca Brezilya oyunu Elano üzerine kurmuş...
Arjantinliler hep Tanrı'nın Arjantinli olduğuna inanırlarmış.Maradona gelince emin olmuşlar...Bir Boca-River rekabeti belgeselinde Boca'lı bi taraftar söylemişti bunu... Dün Maradona'yı makyajlı suratıyla,tırnaklarını yerken görünce "Böyle Tanrı mı olur lan?" diye düşündüm... Korkak bi takım çıkardı dün Brezilya karşısına... O da yetmedi,1.70'lik takımla kanatlardan gitmeye çalıştı,4-2-3 yerine 4-4-2 ile çıktı sahaya. Datolo iyi niyetli olabilir,Maxi iyi oyuncu olabilir ama bu takımın ileri 3'lüsü Kun(Tevez)-Milito-Messi olmalı... Dün Arjantin ezmiş gibi gözüktü ama Brezilya o kadar rahattı ki ! kasmadan 3 tane attılar,Arjantin'i ateşe attılar...
Bakalım Maradona dünya kupasına götüremezse takımı Arjantinliler Tanrıları için ne diyecekler???

Bu maçın sonucu resmi olarak Arjantin-1 Brezilya-3 ama ben Makyajlı Tanrı-1 Dunga-3 demeyi tercih ederim...


Messi'yle Kun'u Güney Afrika'da izleyemezsem çok üzülecem herkes gibi... Maç içinde ve maç sonunda Messi'nin yüzünde çaresizliği gördüm resmen... Ayrıca Javier Zanetti ve Veron dururken o kaptanlık pazubandı Mascherano'ya verilir mi???

Iverson'ın Hikayesi

Lakers ve Kobe hegamonyasına bir süre tek başına direncin simgesiydi benim için AI...ve en sevdiğim NBA oyuncusuydu ki uzun süre kendimi o sandım basketbol oynarken,hareketlerini taklit ettim...

Fakat AI Kobe'nin aksine kendini geliştirmeyi bırakın geri gitti sürekli...Sixers'tan ayrılarak önce Philadelpia taraftarının gözündeki sembol isimliği kaybetti.Denver'da ise Carmelo ile çekişti sürekli,ikisi de top kullanmayı sevdikleri için bir türlü yararlı olamadılar ve George Karl Chauncey Billups ile takas etmek zorunda kaldı AI'ı. Detroit'te yeniden doğmasını bekledik,özellikle ben çok umutluydum,genel kanının aksine muhteşem bir geri dönüş bekliyordum ondan fakat dönmedi,dönemedi bir türlü... İlk 5 kaprislerinden bıktı Detroit ve serbest bıraktı onu,kulüp arıyor AI...

Memphis ile anlaşmak üzere olduğunu okudum bi yerde,1 yıllık kontrat imzalanacakmış...Bu yaştan sonra muhteşem bir geri dönüş beklemiyorum ondan fakat 2001'de yaptıklarının 10'da 1'ini yapsa yeter onu izlemeyi sabırsızlıkla bekleyenlere...

Ne Denver forması ne Detroit forması yakıştı şu Sixers forması kadar...

6 Eylül 2009 Pazar

Izdıraplı Geceler! (Türkiye:4 - Estonya:2)

Böylesine basit bir maçı bile ızdırap havasında izlettiği için öncelikle milli takımımıza teşekkür etmek istiyorum. Estonya gibi hiçbir özelliği olmayan bir takımdan 2 tane saçma sapan gol yedik. Yere göğe sığdıramadığımız Gökhan Gönül'ün adamını kaçırması ve klasik bir Gökhan Zan disiplinsizliğiyle daha 5. dakikada yenik duruma düştük. Sonra da garip birikini gol yedik. Eminim hiçkimse "eyvah" bile dememiştir ama yine de bu maçı "hadi artık ne zaman öne geçeceğiz" havasında izlemek hiç hoş değildi..

Fatih hoca artık mental olarak çok yükleniyor takıma. Ntv'deki Not Defteri'nde "motivasyon" konusunu diline çok dolayanlara güzel göndermeler yaptı Fatih hoca ama dünkü maçta da malesef motivasyonun dozunu yine kaçırdığını gördük. Hamit gibi bir futbolcu bile korkudan ilk on dakika top oynayamadı. Halbuki takım rahat bir şekilde maça çıksa Emre ve Arda'nın önderliğinde farka gidecek; ki nitekim maçı böyle kazandık zaten. Emre'yle Arda'nın performansına Tuncay'ın bitiriciliğini de eklediğimiz zaman maçın zora girmesi için hiçbir sebep yoktu; ama klasik bir Fatih Terim'li milli takım sendromu daha yaşadık dün gece..

Hamit ve Emre'li orta saha bence çok mantıklı bir iş; fakat eksik. İkisi de oyunu iki yönlü oynayabilen oyuncular. Ancak ikisi de yoğun bir şekilde pres yapıp topa basan oyuncular değil. Bunların arkasında Topal, Aurielio veya Sarp üçlüsünden biri mutlaka olmalı, yoksa daha sağlam takımlara karşı tediğimizi çıkartamayız. Nitekim rezil Estonya'dan bile iki tane yedik. Bu üçlünün sağına ve soluna Arda'yla Tuncay'ı yerleştirip skora gitmeyi deneseydik dünkü maç fark olurdu.. Bu oyun planının Fatih hocanın aklına gelmediğine inanmıyorum. Anlamadığım bir şekilde garip bir inadı var Terim'in. Örnek verecek olursak: Kazım! Bu adamı neden bu kadar ısrarla oynatıyor anlamıyorum. Takıma faydalı faydasız konusunu bir tarafa bırakalım, bu adam kesinlikle Fatih hocanın oyun stiline uyan bir adam değil. Pres desen yapmaz, çabuk desen değil, ayağında çok top tutup atağı öldürüyor, hırs desen yok.. Fatih Terim'i imparator yapan oyun anlayışına hiç de uyan bir adam değil yani. Sağ kanatta duruyor öyle.. Vardır bir bildiği diyorum, ama çözemiyorum.. Bunun yanında Sercan'a güvenip sahaya sürmesi çok doğru bir karardı. O da golünü atarak teşekkür etti zaten..

Çarşamba günü Bosna'yı yenmemiz şart, bu orta sahayla maça çıkmayacağımızdan da eminim. Fatih hoca Topal'ı kadroya çağırmadığı için orta sahada Ceyhun veya Sarp'ı oynatacaktır mutlaka.. Biraz sıkıntı çekeceğiz ama Bosna'dan galibiyetle döneceğimizi düşünüyorum..

Bir kere de ızdırap çekmeden katılalım şu turnuvalara be..
Related Posts with Thumbnails