Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

5 Aralık 2009 Cumartesi

Geçmiş Olsun Önder Turacı!

Geçmiş olsun Önder. İntihar diyenler falan var ama ben hiç sanmıyorum. Fakat duş alırken düştü gibi basit bi açıklama da inandırıcı değil. Benim düşünceme göre alkollüydü ve bir şeye sinirlenip elini cama vurdu. Tabi ki bu sadece benim düşüncem. Fakat Fenerbahçe Kulübü Kazım'dan dili yanmış olacak ki direk Önder'i suçlayan bir açıklama yayınlamış.

Futbolcumuz Önder Turacı sakatlığı sebebiyle Eskişehirspor maçı kadrosuna alınmamıştır. Tedavi olması ve dinlenmesi gereken Önder Turacı, gece geç saatlere kadar bir gece kulübünde eğlenmiş ve daha sonra evine gitmiştir.

Evde sebebini bilemediğimiz bir hadise sonrası sağ el bileğinde radial atar damarında ve el bileği kirişinde kesik oluşmuştur.


devamı için link.


Bu nasıl bir açıklamadır. Tamam,haklısınız Önder densizlik etmiştir de bu açıklamanın bi manası var mı? Oyuncunu kurtlar sofrasına atmak değil midir bu? Ve son bir soru aynı şeyi Guiza,Carlos yapsa bu açıklama yapılabilir miydi?

Plaka Kimin?



Bu Hummer kimin olabilir?Cevaplarınızı bekliyorum...

Herkes cevabı bilmiş,evet Adnan Polat :) 20:45'in mucidi...

Grupları Charlize Belirledi!

Gruplar belli oldu. Dünya futbolunun kodamanları ordaydı. Katılan takımların hepsinin hocası,bazı oyuncular,genel menajerler vs vs. Fakat gecenin en güzel olayı Charlize Theron'du. Daha önce ABD'deki Chelsea-Inter maçı öncesi Chelsea formasıyla görmüştük güzel oyuncuyu. Bugün yine tüm güzelliğiyle kura çekimindeydi. Yanında da futbolun aktörü David Beckham vardı. Futbolu güzelleştiren şeyler bunlar,bunlar dediysem güzelleştiren Charlize gerisi teferruat :)


(A) Grubu: Güney Afrika Cumhuriyeti, Meksika, Uruguay, Fransa

(B) Grubu: Arjantin, Nijerya, Güney Kore, Yunanistan

(C) Grubu: İngiltere, ABD, Cezayir, Slovenya

(D) Grubu: Almanya, Avustralya, Sırbistan, Gana

(E) Grubu: Hollanda, Danimarka, Japonya, Kamerun

(F) Grubu: İtalya, Paraguay, Yeni Zelanda, Slovakya

(G) Grubu: Brezilya, Kuzey Kore, Fildişi Sahili, Portekiz

(H) Grubu: İspanya, İsviçre, Honduras, Şili


Açılış maçı A Grubunun. Güney Afrika-Uruguay oynayacak açılış maçını,doğal olarak. Dizilen sıraya göre ilk maçları 1.ler ile 2.ler - 3.ler ile 4.ler oynayacak.

Bence ölüm grubu G grubudur açık ara. Brezilya-Fildişi-Portekiz arasındaki maçları merakla bekliyorum! CR9 ilk turda elenirse şaşırmam ;)

Başımız Sağolsun!


Karşıyaka ile oynadığımız basketbol maçına giderken kaza geçiren İrfan kardeşimizin vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendik.

Yoğun bakımda tedavisi devam eden kardeşimize yapılan müdaheleler başarılı olmadı ve aramızdan ayrıldı.Kardeşimizi genç yaşta kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz.

Kendisine Allahtan rahmet, sevenlerine ve tüm Galatasaray camiasına başsağlığı diliyoruz.

Mekanın Cennet Olsun İrfan.
Teker teker geleceğiz yanına.


4 Aralık 2009 Cuma

Geniş Arda!


Geniş Aile güzel dizi dayı. Tatlı Hayat ve Avrupa Yakası'nın ilk üç sezonuyla beraber kült olmaya aday Türk yapımı dizidir hatta. Ve bok atanı da çoktur. Kalabalık ortamda muhabbet esnasında konusu geçerse veya sözlükte belirtirseniz mutlaka birisi çıkıp da "ya nesine gülüyorsunuuz onun hav ay met yor matır'ı izleyin, big beng teori'yi izleyin olum" tarzı bir şeyler söyler/yazar. Ülen arkadaşım tamam ben de seviyorum "anan gille nasıl tanışık ettim" dizisini, "the big bang theory"nin hastasıyım hatta; ama bizim elemanlar da yapmış işte o ayarda bir şey, neden taşlıyorsun hemen? Ben eminim bu dizi abc televizyonu için çekilseydi ve adı da"the large family" olsaydı sezon sezon indirmek için fellik fellik link arayacaktı o muhabbete limon sıkan arkadaş.

Neyse bu girizgahtan sonra asıl belirtmek istediğimiz noktaya bağlayalım postu. Arda Turan şu anda Türkiye'nin en yetenekli oyuncusudur dayı. Kendisini Messi'yle kıyaslama saçmalığına girmeyeceğim; ama Samir Nasri'yi, Albert Riera'yı alkışlarken hiç mi içiniz sızlamıyor? Bizim de bir Arda Turan'ımız var işte; ama niyeyse(!) her fırsatta karalamaya çalışan çok değerli köşe yazarlarımız da var. Yaşıtları, üniversiteyi yeni bitirmiş ne bok yiyeceğini şaşıran insan topluluklarını oluştururken kendisi Türkiye'nin en büyük takımlarından birinin kaptanlığını yapıyor. Klübünde ve ulusal takımda bir şeyler yapsın diye gözünün içine bakıyor herkes. Ve kendini gösterebileceği en önemli organizasyona katılma şansını kaybetti. Eğer dikkat ederseniz Arda'nın form düşüklüğü Bosna maçından sonraya denk geliyor. Ve hemen başladı bazı köşe yazarları karalamaya. Yok mafyalık yapıyor, dayılık yapıyor, gece hayatına başladı.. Abi bu adam iyi oynarken de geceleri çıkıyordu ve söylenenlere göre de içki içmiyor. Ha maç öncesi çıkıp sabahlara kadar eğlensin demiyorum ama eğer bu yanlışsa iyi oynarken de söyle, adam gibi söyle.. Neredeyse bi halt olmaz bu çocuktan demeye getirdi bazıları durumu ve kanımca dünkü futboluyla formuna kavuşacağının sinyallerini verdi kaptan, bakalım şimdi ne yazmaya başlayacaklar, nasıl kıvıracaklar!

Dediğim gibi var işte bizde yabancı hayranlığı. Takdir etmeniz için çocuğun adının illa ARDINHO mu olması lazım?

Galatasaray-1 Panathinaikos-0 /Lideriz!

Çok çok üzerinde durulacak, uzun uzun konuşulacak bir maç değildi. Daha keyifli geçmesini bekliyordum ama az gol olacağı belliydi. PAO çok gol atabilen bir takım değil,çok kolay gol de yemiyorlar. Galatasaray da uzun süredir gol sorunu çekiyor,savunmayı sağlam tutmaya çalışıyor. Bugün PAO'ya karşı ofsayt taktiği denediler ilk maçta olduğu gibi ve çoğu zaman tuttu bu. Cisse beklediğim kadar etkili olamadı,Servet ve Topal güzel kilitledi Cisse'yi. Karagounis de gününde olmayınca ofansta bi şey yapmaları imkansız hale geldi. İlk yarı özellikle solbekleri Darlas çok kötü durumlara düştü Arda'nın karşısında.

Galatasaray'da herkes işini yaptı,özellikle savunma kısmında. Elano ve Kewell Arda'nın hareketliliğine uyum sağlayamadı çoğu zaman ama özellikle savunma kısmında Elano çok iyiydi. Daha 2. dakikada yenilen kontrada güzel araya girerek golü önledi Elano,savunma yapmıyor diyenler görmüştür umarım.


2.yarıda golü bulana kadar bastırdı Galatasaray. Sarp golü attı,bence haketmişti iyi oldu. İlk yarıda attığı gol ofsayttı,hakem kararını değiştirmekte haklıydı. Ama yine de Sarp gibi çapa diye tarif edilen bir oyuncudan beklenmeyecek güzellikte bir vuruş vardı orda. Sık sık topla ileri güzel çıkışlar da yaptı Sarp. Keita sonradan girip güzel işler yaptı ama çoğu zaman bencildi. Leo Franco da çok zorlanmadığı maçta hata yapmadı.

Arda ilk yarıda mükemmel hareketler yapıp,Barış'a çok güzel bi asist yaptı. Barış atamadı ama bence o hareketler gecenin hareketidir. Ayağına sağlık Kaptan. Çok agresifti yine,buna ayrı bi yazı gerekir bence.

Beklediğim gibi grubu lider bitirdik.Sturm Graz maçı kazaydı,yoksa 6'da 6 yapabilirdik. Önümüzdeki turlara bakacaz artık!

Son olarak Elano. Yine etkisizdi falan denecek yarın kolpa medyamızda ama maçı izlemiyorlar sanırım. En az 5 defa elini kaldırıp top alamadığını gördüm. Dolu adama pas atılıyor,Elano'ya bakmıyor kimse. Bunu yapan şudur budur demeyecem çünkü istisnasız herkes yaptı bunu. Daha önce Lincoln'e yapılan muamele Elano'ya mı yapılıyor,ben mi kasıt arıyorum bilmem ama çok gözüme battı. Adam savaşıyor,bi şeyler yapmaya çalışıyor yapmayın efendiler!!!

3 Aralık 2009 Perşembe

En İyisi Mesut

Bundesliga'da Kasım ayının en iyi oyuncusu Mesut Özil seçilmiş. Sizi bilmem ama ben mutlu oldum. Nuri,Halil,Hamit,Serdar ya da Mesut farketmez. Oranın en iyisinin bizden biri olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. Helal olsun Mesut,yürüyedur!

Polemik ve Muhteşem Goller

Dün akşamki M.City-Arsenal maçı mükemmeldi ama Wenger-Hughes tartışması maçın önüne geçti. Her şey maç sonrası Wenger'in Hughes'un elini sıkmamasıyla başladı. Bu olay üzerine Hughes ;

-Onun seçimiydi fakat ben Emirates'te 6-2 kaybettiğimde de maç sonunda elimi uzatan taraf olmuştum.

Wenger ise ;

-Biz bu kupayı kazanmış olsaydık gidip etrafta şampiyon olduk diye bağırmayacaktık. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynamak veya FA Kupası'nda yarı final oynamak Carling Cup'ta yarı final oynamaktan çok farklı duygular.

Hughes ;

-Gerçekten üzüldüm. Saygı duymasını beklerdim. Biraz daha kibar olmalı. Burada bir protokol var ve Arsene de bunlara uymak zorunda. Saha kenarında çok hareketli olmama sinirlendi galiba...Sen kederli,yaralı,acı duyulacak bir kaybedensin!


M.City-1 Arsenal-0 (Carlitos Tevez)- Mükemmel ötesi bir gol. Biraz Hakan Şükür'ün Leeds United'e attığı efsane golü hatırlatıyor.


M.City-2 Arsenal-0 (Shaun Wright-Philipps) SWP'den muhteşem bir gol. Topu getirişi de son vuruşu kadar güzel.


M.City-3 Arsenal-0 (Vladimir Weiss) Weiss'in pek bi şey yaptığı yok ama topu getiren Craig Bellamy'i izlemeniz lazım...

Rekor : 0-18

New Jersey Nets, NBA rekoru kırdı. Dün Dallas Mavericks'e 117-101 yenilerek sezona 18 maçta 18 mağlubiyet ile başladılar ve Miami Heat ile LA Clippers'ın 17 maçlık rekorunu (!) kırdılar.

Bi takım Allah rızası için şunlara bi maç versinler de rekorları kırılamaz hale gelmesin :)

Ron Artest ve Hennessy

Los Angeles Lakers'ın bu seneki bombası Ron Artest yine ilginç açıklamalarda bulunmuş. Chicago Bulls'ta oynarken devre aralarında Hennessy (konyak markası) içtiğini söyleyen Artest buna neden olarak da Bulls'un o dönemde aldığı kötü sonuçları göstermiş.

Artest'ten inciler ;

* Ben Wallace ile yeniden kavga etmeye hazırım. 10-15 maç ceza alacağımı bilsem de bunu yaparım.(altta resmi var,ayrıca videosu Youtube'da mevcut.)

* 2009 Batı Konferansı finallerinde hakem Joey Crawford bana "Kim takar Houston Rockets'ı!?. Kobe Bryant sahada." dedi.

* Bütün kariyerimi Indiana'da geçirebilirdim. Ama ben kötü bir takım arkadaşıydım ve gönderilmeliydim bu yüzden takasımı istedim.

* Profesyonel boksör olmaya hazırlanıyorum. İki yıldır idman yapıyorum. Dört yıl sonra ilk boks maçımı yapmak istiyorum.



Hoşgeldin!


Yuvana hoşgeldin Kaptan...

Allen Iverson basketbolu bırakma kararının üzerinden çok geçmeden Sixers'ın teklifi üzerine basketbola geri döndü. Efsane tekrar yuvasında sezon sonuna kadar... Go Sixers,Go Answer!

2 Aralık 2009 Çarşamba

Mancini Güney Afrika'ya!


Sky Sport'un haberine göre Roberto Mancini'yi 2010 dünya kupasında Nijerya'nın başında izleyebiliriz. Bence çalıştırması gereken seviye bu zaten. Kendisi Raineri ile birlikte en şanslı teknik direktörler listesinin başında yer alır benim için. Teknik adamlık kariyeri Raineri kadar eski olmadığı için balonu henüz patlamadı ama elbette patlayacaktır..

Eğer anlaşma sağlanırsa Mancini, Lippi ve Capello'dan sonra dünya kupasındaki üçüncü İtalyan hoca olacak..

1 Aralık 2009 Salı

Adamsın Pep!



İtalyan gazeteci : Rijkaard’ın gidişinden sonra bu takım nasıl kısa sürede 3 kupayla sezonu kapadı ve yine 3 kupada oynuyor?


Joseph Guardiola : Yanılıyorsunuz. Bu takım kazanmayı Rijkaard ile öğrendi. Rijkaard, Barça’ya cesur futbolu öğretmeseydi, şu anda bu başarıdan bahsedemeyecektik.O'nun yaptıkları ve kazandırdıkları ortadadır...

Sazan Mevsimi Başladı!


Bülent Abi (Aceto Balsamico) yine muhteşem bir işe imza atmış. Sazan mevsimini başlatmış,devamının gelmesini umuyorum. Yazılarının araklanıp kaynak gösterilmemesinden bıkmış olacak ki ortaya bir asparagas atıp sazanların oltaya gelmesini beklemiş. Kendisi sazanın ismini vermemiş ama gelen yorumlara bakılırsa Habertürk gazetesi en büyük sazan gibi duruyor. İbret olması açısından yazıyı aynen yayınlıyorum,buyrun ;
Aldınız, kopyaladınız ve gazetenizde sayfalarınıza koydunuz. Bunu daha önce de yapıyordunuz. Bu kez bir olta attım ve siz avlandınız.
Futbol bloglarından alıntı yapan kimi gazetecilerin neden haberlere kendi imzalarını attığını bugüne kadar anlayabilmiş değilim. Futbol blogları birbirlerinden fotoğraf alır, bilgi alışverişi olur da; siz benim meslektaşlarım, nasıl başkasının emeğini alıp kopyalayıp yapıştırırsınız?
Bugüne kadar bu ve birçok blogdan aldığınız fikirleri, köşe yazınız gibi yayınladınız, haber yazdınız, grafikleri kullandınız. El Clasico haftasında da blogu iyi gözlediniz. Yeri geldiğinde, farkettiğimde tepki verdim. Şimdi yine veriyorum. Öncelikle bu blogun okurlarından, futbolseverlerden özür diliyorum. Onları da sadece bir kereliğine yanılttım ancak asparagas haberin özellikle magazin olmasına dikkat ettim. Ne bir sakatlık haberi; ne de maç detayı olmamalıydı.
El Clasico'nun ardından İspanyol medyasında sinema salonlarında böyle bir olay yaşandığına dair haber yok. Dün, sabah kahvesini içerken; "Ya olsaydı!" diye futbol sohbetine kattım, gerisi geldi. Barselona'da "Kinepolis" diye sinema kompleksi var mı, bilmiyorum ama Madrid'de var. Zaten As gazetesinde geçen haberden aldım sinema salonunun ismini. Detay önemlidir değil mi? Barselona'da herhangi iki Real Madrid'li de kaçan gole dört duvar bir yerde tepki verecek kadar çılgın değildir zaten! Haberin Casillas tarafı ise doğru! Barcelona taraftarı, Real Madrid otelden çıkarken elindeki 2-6'lık maçın DVD'sini futbolculara gösteriyor ama imzaya dair bir bilgi yok!
Bu açıklamanın muhatapları kendilerini çok iyi biliyor ve bu satırları okuduklarında bugün gazetelerine yazdıkları haberlere bakıp yüzleri kızardıysa benim için konu kapanmıştır...
Şimdi gerçekleri yazmaya devam edebiliriz
.

Harun & Djibril


Muhteşem bir potansiyele sahip olan ama bir türlü hak ettiği yere ulaşamamış iki insan düşünün. Biri topçu biri popçu..

İlk çıkışları mükemmel, basamakları onar onar tırmandılar adeta.. Sonra ne oldu peki?

Sezen Aksu'nun vokalistiydi Harun Kolçak. Onno Tunç destekli ilk albümü, o döneme göre ilginç klipleriyle (hoş bugün izleyince de ilginç geliyor) müthiş bir patlama yaptı. Arkasından gelen şöhret, para, konserler, hayranlar.. Ama sonra bir türlü gerisi gelmedi. Ne yaptıysa olmadı. Bendenizle düetler, yardım konserleri, reklamlar; ama nafile! Bunalım da beraberinde geldi tabi. Başladı saçıyla başıyla oynamaya. O kadar hızlı değişime uğruyor ki virüs olsa bu kadar çabuk mutasyon geçirmez. Din değiştirmeler, ilginç açıklamalar. Mesela "konserime uzaylılar geldi, yüz bin şahidim var" bunlardan bir tanesi. Ülen hadi konserine uzaylılar geldi diyelim, yüz bin kişinin senin konserinde ne işi var! Çoluğun çocuğun maskarası olursun işte böyle:)

Auxerre'de hızlı, güçlü, fiziği kuvvetli genç strikerdı. 21 yaşında ligue 1'de gol kralı oldu. İki sezon sonra tekrar krallık tacını başına geçirdi ve Fransa gol kralı olarak Liverpool'un yolunu tuttu. Kendisini Real Madrid de istiyordu ama o istemedi(vay bee). Transfer olduğu sene ayağını kırdı. Martta ancak sahalara dönebildi ve şampiyonlar ligi çeyrek finalinden itibaren forma giyebildi. İstanbul'daki müthiş finalde penaltılarda golünü attı ve unutulmaz zaferin önemli bir parçası oldu. Sonraki sene Benitez'le arası bozuldu ve bir daha hiç düzelmedi. 2006 dünya kupası kadrosuna çağrıldı, Çinle yapılan hazırlık maçında bir kez daha ayağını kırdı ve kadrodan çıkartıldı. Kadrodan çıkartılınca barlarda tekila içerken görüntüleri çekildi.. Kendisinin yerine kadroya çağrılan Trezeguet, final maçında penaltıyı kaçırdı ve kupayı kaybetmelerine sebep oldu(kaderin cilvesi). Eskiden de saçıyla başıyla oynuyordu ama artık sıklığı arttı. Sonraki sezon Marsilya'ya kiralandı ama bir daha eski günlerine asla dönemedi. Marsilya bonservisini aldı bir sene daha oynatıp Sunderland'e kiraladı. Bu sene 8m€ karşılığında Panathinaikos'a transfer oldu. Perşembe günü Cim Bom'a karşı izleyeceğiz kendisini. Ara sıra eski zamanlarından enstantaneler sunsa da o günlere dönmesi zor gözüküyor..

Bu sese/bu yeteneklere bu kötülüğü yapmayacaktınız beyler..

30 Kasım 2009 Pazartesi

İl Capitano'nun Seyir Defteri #2

*Didier Drogba... 2 gol attı bu hafta Londra derbisinde Arsenal'e. Özellikle 2.golü muhteşemdi,Cristiano Ronaldo frikiği attı yine. Ayrıca Arsenal'e karşı oynadığı 11.maçta 10. golünü attı Drogba...Eski Arsenalli Ashley Cole de Emirates'te ıslıklara rağmen mükemmel oynadı. İlk 2 golde katkısı büyüktü.

*Klaus Jan Huntelaar çok az süre aldığı maçta Milan'ı ipten aldı. Oyuna girdiğinde Ersin Düzen kendisi için "bekleneni veremedi,büyük ihtimalle Ocak ayında satılacak." dedi. Dakika 90+3 ve 90+5'te çok güzel 2 gol attı. Sene başında havlu attı denilen Milan üst üste galibiyetlerle Juventus'u geçip 2.sıraya yerleşti ve eğer Huntelaar da gollere başlarsa yarıştan kopmamaları sürpriz olmaz. Huntelaar'ın 2.golünü izleyin mutlaka. Link burada...

*Ayrıca Milan takımında Catania maçında solbek oynayan Antonini ve sağbek oynayan Abbate muhteşem bir maç çıkardılar. Özellikle Antonini defansta da ofansta da çok iyiydi. Hem de çok gençler. Milan ilginç işlere başladı valla :)

*Horto Magiko'nun en büyük düşme adayı olan P'Mouth kaybetmeye devam ediyor. Bu hafta da 3 penaltılı maçta evinde ManU'ya 1-4 kaybetti. Wayne Rooney 2 penaltı kullandığı maçta hat-trick yaptı. Haftanın ilginç maçlarından biriydi gerçekten.

*West Ham geçen hafta Hull City ile 3-3 berabere kalmıştı. Bu hafta da Burnley'i 5-3 yendiler. 64.dakikada 2 penaltı kullanıp 5-0 yaptıkten sonra 3 gol yemiş olması rehavet kaynaklı bence. Gianfranco Zola bi çözüm bulmalı yenilen gollere.

*Tuncay yine 7 dakika oynadı. Tony Pullis başkanın verdiği ayara rağmen Tuncay'ı 11'e almıyor. Milli takımımızın kaptanına yapılan muamele gerçekten ayıp!

*Ligin 2 iyi takımı bu hafta birbirini yedi.Aston Villa-1 Tottenham-1 :)

*Merseyside derbisini Merseyside Red yani L'Pool kazandı. Sene başında Everton Heitinga'yı alınca onlardan bi cacık olmayacağını söylemiştim. Atletico Madrid'in en akıllı transfer politikasıdır Heitinga'yı satmak,bi de üstüne 6 milyon pound kazandılar. Benitez defans ağırlıklı bi kadroyla çıktı,biraz da sakat ve cezalıların etkisiyle. Yobo'nun kendi kalesine attığı golden sonra rölantiye aldılar maçı,10 dakika kala da Kuyt bitirdi işi!

*Inter Fiorentina'yı Artemio'nun da yazdığı gibi yalandan bir penaltıyla geçti. İtalya'da yapılan temiz eller operasyonu Inter'e yaramış gibi gözüküyor. Milito yaptırdığı penaltıyı gole çevirdi 85.dakikada...

*Juve Cagliari deplasmanında 2-0 yenilerek Milan'ın da gerisine düştü. Ferrara koltuğunu daha ne kadar koruyacak acaba?

*La Liga'da haftanın maçı tabi ki El Classico'ydu ama Valladolid-Tenerife maçı da muhteşem geçmiş. 49'da 3-0 öne geçen Valladolid koruyamamış skoru ve arka arkaya 3 gol yemiş. İzlenilesi maçmış gerçekten!

*Werder Bremen-Wolfsburg maçını canlı izledim. Edin Dzeko'nun ilk golü muhteşemdi. Maçı hakeden taraf Wolfsburg'tu ama Werder 90'da Mesut'un ortasında Mertesecker ile golü buldu. Bundesliga çok zevkli bu yıl.

*Nuri muhteşem bir maç çıkardı. Penaltının da ona attırılması takımda artık söz sahibi olmaya başladığının göstergesi. Borges çok güzel anlatmış Bundesliga'yı,tavsiye edilir.Link burada...

*Son olarak bizim lig. Yılmaz Vural "Daum da gidebilir." dediğinde dalga geçti çoğunluk ama haklı çıktı. Versek mi milli takımı :) Bol taklalı milli maçlar izleriz,stres filan kalmaz... Düşünsenize Emre'yi,Sabri'yi dövdüğünü :)

*Beşiktaş ve Denizli zirveye yetişti. Denizli gerçekten kahin mi yoksa çok mu şanslı? Ben çoğu zaman şanslı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca daha bir şey kazanmadı,çok konuşmaya başladı! Bobo'yu kazanmak Beşiktaş'a çok şey kazandıracaktır. Ayrıca daha Tello ve Holosko devreye girmedi. Lig çok güzel olacak.

*Bu sene Anadolu'dan Bursa'yla beraber Kayserispor gümbür gümbür geliyor. Makukula,Cangele,Gökhan Emreciksin bu formlarını ne kadar sürdürebilir bilinmez ama şu an mükemmel gidiyorlar. Gökhan'ın bu haftaki golü mutlaka izlenmeli.

*Antalyaspor'un benim en beğendiğim takım olan Gençlerbirliği'ni 2-0 gibi net bi skorla yenmesi şaşırtıcı gerçekten. Denizlispor'la beraber en büyük düşme adayımdı Antalyaspor'du ama Şifo'nun takımı sonuna kadar savaşacak gibi!

*Güzel gollerin olduğu,bol maçlı bir haftasonuydu benim için. Özellikle Drogba ve Agüero'nun frikikleri ile Huntelaar'ın 2.golü mükemmeldi,izlemeyenler kaçırmasın derim.

Hastasıyız #3




Nora Tokhosepyan-09.05.1990

Muhteşem bir güzellik. Benimle Dans Eder Misin? yarışmasında parladı ilk olarak. Şimdilerde Turkmax'ta yayınlanan Açık Mutfak isimli sit-com'da oynuyor. Takibi tavsiye edilir...

Atletico Madrid-4 Espanyol-0

NTVSpor'da izlemeyi tercih ederdim ama netten takip etmek zorunda kaldım Atletico Madrid-Espanyol maçını...Takım çok kötü gidiyordu ve yine favori değildik ama bu maçın farklı olacağı daha ilk dakikalarda belli oldu. Agüero muhteşem bir günündeydi,Reyes de ona yardımcı oluyordu. Agüero 2 gol,1 asistle oynadı. Kesinlikle maçın yıldızı. 1.golde de büyük katkısı var,izleyince anlayacaksınız... Kendisinin ilk,takımının 2. golü frikikten. Muhteşem bir gol atmış. Kalecinin Kameni olması golü daha anlamlı kılıyor benim için çünkü çok beğenirim Kameni'yi...


29 Kasım 2009 Pazar

Katalanlar-1 İspanyollar-0


El Classico'nun keyfi yoktu bu sefer bence. Arkadaşım ve abimin pek objektif olmayan Barca yanlısı tutumları yüzünden Real Madrid'in kazanmasını istedim ki Madrid tarafında tuttuğum takım çoğu zaman Atletico'dur :) İlk yarı Real Madrid çok akıllıca oynadı. Lass ve Xabi'yle orta sahayı tutup,kazanılan topları ilerdeki CR9,Kaka ve Higuain'le buluşturmaya çalıştılar. 1-2 defa başardılar da bunu,özellikle Kaka'nın getirdiği topta Ronaldo o golü atsa maç çok değişik olacaktı. Fakat "en zayıf halka" Valdes ayaklarıyla çıkardı topu. Barca'nın pozisyonu yoktu ilk yarıda,özellikle Dani Alves içine Sabri kaçmış gibiydi. Xavi-Iniesta ikilisi de Lass'ı geçemediler.


2.yarı başında Pellegrini'den Benzema hamlesi bekliyordum ki Pep daha önce davranıp Henry-Ibra değişikliğine gitti. Ibra girer girmez etkili olmaya başlamıştı ki zaten girdikten 5 dakika sonra çok güzel gol attı. 50 dakika boyunca Sabri tarzı takılan Alves,İbrahim Üzülmez'in Fink'e yaptığı asiste nazire yapacak kadar güzel bir asist yaptı. Ibra da çok klas vurdu topa. Bu dakikalarda Real'in bastırmasını bekliyordum. Sergio Busquets de Real'e yardımcı olmak amacıyla topa elle dokunarak 2.sarıdan atıldı. Ve sonunda kenarda Benzema'yı gördüm,Marcelo çıkacak diye sevinirken Ronaldo'yu dışarı doğru çıkarken görünce şok oldum. Pellegrini kendi ipini çekti resmen,Marca yarın tefe koyacak kendisini. Daha sonra yapılan Arbeloa-Raul değişikliği de fayda etmedi. Barca şansı ve Puyol sayesinde gol yemeden bitirdi maçı. Barca sol tarafta bir üçgen kurup Real'le kafa bulurken dayanamadı Lass gitti tekmeyi attı Xavi'ye ve o da atıldı. Dalga geçilmeye tek dayanamayan kişi Lass'tı,takdir ettim.


Maçın yıldızı tartışmasız Puyol'du. Kaptan yine ruhunu koydu ortaya ve O'nun için "Camp Nou'nun ruhu" diyenleri bir kez daha haklı çıkardı. Real tarafında atılana kadar Lass'ı çok beğendim. Kaka parladı zaman zaman. Barca'da da Iniesta ve Xavi ara ara parladı. Ibra klasını gösterdi. Pique Puyol'a katkı yaptı. Valdes CR9'un ilk yarıdaki pozisyonunu çıkararak galibiyete katkı sağladı. Messi etkisizdi, özellikle Busquets atılana kadar gözükmedi. Sonra biraz kıpırdandı. Alves'in asistinde golü atsa takımı da rahatlatırdı,kendisi de rahatlardı.

Çoğumuzun beklediği gibi Barca kazandı ama ezemedi bu sefer. Real bi şey kaybetmedi,Barca bi şey kazanmadı. Asıl kıyamet 2.yarıdaki maçta kopacak :)

Deli Korosu!

Özgür Çevik, Şinasi Yurtsever, İlker Aksum, Binnur Kaya, Yiğit Özgür ve Engin Günaydın'dan ilginç bir çok sesli koro çalışması. Bu beşli ne zaman ne için bir araya gelmiş, fikir kimden çıkmış, bu dekor ne bilmiyorum ama devamını bekliyoruz:)

68 CKR

Kazım'ın onbeş gün önce İngiltere'den getirttiği arabasının plakası bu.. Uğursuz arabaymış doğrusu. Araba geldikten sonra çıktığı ilk maçta kırmızıyı gördü, yumruk atmanın üç maçla cezalandırıldığı güzel ülkemde dört maç ceza aldı; bugün de Daum'un sabah 10'a koyduğu antrenmana yetişmeye çalışırken kaza yaptı. Araba haşat halde, Kazım'ın da sağ el bileği kırılmış. Arabanın halini gördükten sonra sadece böyle bir kırıkla kurtulması şans aslında. Bence haksız olan dört maçlık ceza da meşrulaştı böylece, adam cezayı almasa da devreyi kapatmış olacaktı zaten..

Bu kazadan şanslı kurtulmuş Kazım dedik ama ömür boyu çekeceği bir sıkıntıyı da beraberinde getirdi bu kırık. Bileği üç haftaya kadar düzelir fakat yaptığı her ters harekette ödem oluşturacaktır.. Duble geçmiş olsun Kazım Kazım, umarım kaskon vardır :)
Related Posts with Thumbnails