Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

5 Eylül 2009 Cumartesi

2010'da Sarsar, 2012'de Kimse Tutamaz!

Volkan Babacan - Fenerbahçe
O.Recep Kıvrak - Karşıyaka
Eray Birniçan - Y.Bosna
Erkan Ferin - Galatasaray
Serdar Keşçi - Galatasaray
Aydın Yılmaz - Galatasaray
Harun Karadaş - Galatasaray
Özgür Can Özcan - Galatasaray
Cengiz Çoban - - Trabzonspor
Emre Balak - Samsunspor
Anıl Taşdemir - Göztepe
Caner Erkin - Vestel Manisaspor
Mehmet Yılmaz - Bursaspor
Murat Duruer - Ankaragücü
Aykut Demir - NAC Breda
Ferhat Bıkmaz - Hannover 96
Ergün Berisha - Grasshoppers
Nuri Şahin - Borussia Dortmund
Deniz Yılmaz - Bayern Münih
Tevfik Köse - Bayer Leverkusen
2005 UEFA 17 yaş altı futbol şampiyonasında Avrupa şampiyonu olan takımın kadrosu bu! Başlarında da Abdullah Avcı var. Aynı sene Peru'da düzenlenen dünya şampiyonasında da dördüncü oldu bu kadro.

Herkes havaya girdi tabi bu başarıdan sonra. Başlığa yazdığım cümleyi anafikir edinen bir sürü yazı çıktı gazetelerde.. Peki şimdi kaç tanesi Estonya ve Bosna-Hersek'le oynanacak maçların kadrosuna davet edildi?

O turnuvaları takip eden biri olarak Nuri Şahin, Tevfik Köse ve Caner Erkin beni mest etmişti..

Peki nerede şimdi bu adamlar? Geleceğin Hakan Şükür'ü denilen Özgürcan'ın, iyi bir ikinci lig topçusu olduğu konusunda herkes hemfikir artık. Bir zamanlar Milan'ın ilgilendiği Erkan Ferin'in şimdi nerede olduğunu bilen var mı? Trabzon Karadenizspor'da.. 6 golle Avrupa şampiyonasının gol kralı olan Tevfik ise Ankaraspor ve Kayserispor'a kiralandıktan sonra tekrar Leverkusen'e döndü..

Neyse şu anda gündemde olan futbolculardan Volkan Babacan'ın saçma sapan goler yiyen bir kaleci haline geldiğine hepimiz şahit olduk. Aydın Yılmaz desen hala bir maç oynayıp on maç yatan, pişerse süper olur denilen genç futbolcu imajından kurtulamadı. Caner Erkin transferin son gününde Galatasaray tarafından kiralandı, bekleyip göreceğiz Rijkaard'ın ellerinde şekillenip şekillenmeyeceğini..

Ve bir tek Nuri Şahin.. Bir tek o A milli takım kadrosunda yer alıyor. O da malesef ara sıra rotasyon olduğunda ilk 11'de yer bulabiliyor. Hani 2010'da Avrupa'yı sarsacaktı bu kadro?

İçimin yandığı olay şu: Biz bu işi yapamayan bir ülke değiliz. Yani 1993'te Fatih Terim'le Akdeniz oyunları şampiyonu olan kadroyu koruyabilmiş, ve o kadro ile Türk futbol tarihinin en büyük başarılarını yaşamış bir ülkeyiz. Yani isteyince yapabiliyoruz.. Peki bu çocukların günahı neydi? Neden bunlarla ilgilenilmedi. Fatih Terim'e verilen şans neden Abdullah Avcı'ya da verilmedi? Abdullah hoca 4 senedir İBB'de milli takımdan gelecek teklifi bekliyor, hatta bu uğurda 2006'da Galatasaray'dan gelen teklifi reddetti. Ama adamın içi geçiyor haberi yok...

Bu saatten sonra o kadrodan ne köy olur ne kasaba. Çoktan özgüvenlerini kabettiler, ikinci üçüncü liglere oynayacaklar belki de kariyerlerinin sonuna dek..

İleride de torunlarında anlatırlar "biz bu milli takımın umuduyduk, kimse bizle ilgilenmedi" diye..

Haksızlar mı?..

Yalancı Hürriyet


Hürriyet'in bi yerleri tutuşmuş olmalı...Daha adam geleli 1 ay olmadı,bu korku neden anlayamadım!!!
Başlığınız bile komik ;
"Aklı Fikri Paradadır."
Yalan haber yaparken gün geçmeden yalanlanacağını biliyorsunuz ama belki bir kısım insan -sazan mı diyim,saf mı,salak mı- inanır diye üzerine oturduğunuz organınızdan yazıyorsunuz...Utanacağınızı bilsem yüzlerce mail atacam "Utanmıyor musunuz?" ile başlayan ama utanma olsa böyle haber yapmazsınız...

Komiksin Hürriyet,mizah dergisi falan halt etmiş yanında! Sadece ismin ve 2-3 tane yazarın güzel,gazetenin geri kalanı tuvalette kullanılmaya bile değmez!

Kara İnci


Geçen sene ruh ikizi Andy Cole bırakmıştı,bu sene de Dwight Yorke... Cantona bıraktığında da aynı hissi yaşamıştım,Roy Keane bıraktığında da...Şimdi yerlerinde Fletcher,O'shea,Berbatov falan var...ManU'nun efsane kadrosundan kimseler kalmadı,Gary Neville falan var işte... Şunu yaptı,şunu etti falan saymak istemiyorum 2 tıkla öğrenirsiniz zaten.Oynadığı kadronun mükemmeliyetinden ve Sir'den övgüyle bahsetmiş bırakırken,güzel insansın Dwight.
Trinidad&Tobago'yla Dünya Kupası da oynadı ya bu adam daha ne yapsın...Şimdi de Trinidad&Tobago Milli Takımı'nda yardımcı antrenör oldu,hedefimiz Dünya Kupasını kazanmak,tek rakibimiz Çin Halk Cumhuriyeti :)
Seviyoruz seni Kara İnci...Umarım istediğin gibi Premier Lig'de bir takımın başına geçersin bir an önce...

Önce Sağlık


Aliağa Petkim'in yeni transferlerinden Jeremy Wise'in kalbinde bir problem çıkmış ve sözleşmesi feshedilmiş. Oynamasına engel değil demiş Aliağa menajeri ama risk almak istememişler... Bence Wise için bu riske girilirdi,ligimize renk katardı ama önce sağlık demiş Aliağa Petkim yönetimi... Geçmiş olsun umarım parkelerden bu yaşında ayrılmak zorunda kalmaz...

The Special One


Morinho'nun haddi olmadan çok kişiye salladığını görmüştük ama bu sefer baştan sona kadar haklı... İtalya milli takım kaptanı Fabio Cannavaro İnter'in oyuncusu Santon'un dünya kupasında olması için sürekli oynayacağı bir takıma gitmesini söylemiş. Jose de bu açıklamalara İnterin resmi sitesinden cevap vermiş.

"Cannavaro hala futbolcu olmasına rağmen bir koç, sportif direktör veya başkan gibi konuşuyor. Ama hatalı ve İnter'le alakası olmadığı hakkında bazı detayları unutuyor. Örneğin o ve Chiellini'nin oynadığını varsayarsak Legrottaglie de ocak ayında takımdan ayrılmalı. Aksi takdirde dünya kupasında olamayacak. Ve genç yetenek Giovinco sakatlığından önce oynamadığı için geleceğini iyice düşünmeli."

4 Eylül 2009 Cuma

Tehlike Anında İlk Satılacak!

18'inde Groningen'de oynarken fişek gibi bir sol açık yetişiyor Hollanda'da diye duyuldu. Aynı yıl transfer olduğu PSV'de parladı ve 2004'te(20 yaşında) Mourinho'nun Chelski'sine transfer oldu. Kariyeri boyunca satışa gelecek bir futbolcu olacağını kimse bilmiyordu o zamanlar tabi..

Chelski'de oynadığı futbolla kendini kabul ettirdi, klübün sembol isimlerinden biri oldu. Derken 2007 başında artık fütursuzca para harcamama kararı alan Abramovich "vermeden almak allaha mahsustur" diye düşünmüş olacak ki 36m €'ya hayır demedi ve Madrid yolları gözüktü Robben'e. Yoksa Chelsea denince akla gelen ilk isimlerden biri olan bu adamı -üstelik yerine transfer ettikleri Malouda'yı hala yontmaya çalışıyorlar- yollamanın başka izahını ben bulamadım..

Real Madrid'de de iki sezon oldukça başarılı bir performans sergiledi. Perez'in takımın başına gelmesiyle entresan miktarlarda para harcayan Los Galacticos bütçeyi dengelemek adına onu gözden çıkardı. Sağda Ronaldo, solda Robben, ortada Kaka ile müthiş bir forvet arkası oluşturma imkanı varken 25m € bedelle Bayern Münih'e yollandı.

Entresan bir adam şu Robben. Gittiği her takımda taraftarı ve yönetimi tatmin eden bir performans göstermesine rağmen, para lazım olunca hemen gözden çıkarılabiliyor. Münih'te de ayağının tozuyla çıktığı ilk maçta, hem de geçen senenin şampiyonu Wolfsburg'a 2 tane salladı.
Robben'le ilgili diğer bir ilginç durum da adamın gittiği her takımda şampiyonluk yaşaması. Chelski'yle iki sezon EPL, Madrid'le bir sezon La Liga şampiyonluğu yaşadı, sırada Bundesliga var gibi görünüyor..

Bu arada saçlarda da belirgin bir eksilme olmuş zamanla, e bu kadar sıkıntıya saç maç dayanmaz tabi..

İzlenmesi Gerekenler #2

Felekten bir Gece



Son zamanlarda izlediğim en iyi komedi filmi, şiddetle tavsiye edilir!!

kardeşCHE bir maç!




Bu Nasıl İş?

Abramovich resimdeki gibi kara kara düşünüyordur şimdi. Çünkü son zamanların en saçma cezalarından birine çarptırıldı Chelski..

Chelsea'yi oldum olası sevmezdim zaten; ama Chelski'ye dönüştükten sonra daha bir sevmemeye başladım!

Şimdi Gael Kakuta'yı ayak oyunlarıyla Lens'ten bedava kapattıkları için bir sene transfer yapamama cezasına çarptırıldılar. Duygusal olarak sevindirici bir haber ama adil olmak gerekirse Chelski'nin tek başına günah keçisi ilan edilmesi doğru mu?

Bu işleri yıllardır büyük takımlar, kendisineden daha küçük takımlara yaparlar. Bizim ligdeki büyükler, küçüklerinin futbolcularına "sakın imza atma sene sonunda seni alacağız" diyip nasıl akıllarını çeliyorlarsa; Avrupa'nın büyükleri de Avrupa'nın küçüklerini aynı şekilde eziyorlar. Hepimizin çok yakından bildiği gibi zamanında Galatasaray'ın orta sahasını böyle çökertmişti Inter!

Demek ki bu yeni bir olay değilmiş. Peki bu nasıl bir iştir ki kabak Chelski'nin başında patladı. Ya bunu en çok yapan birkaç takıma daha ceza verin -ki bu sayede belki aradaki uçurum biraz kapanır- ya da bu cezayı geri alın, böyle saçmalık olmaz!

3 Eylül 2009 Perşembe

Yazık Oldu Süleyman Efendi'ye!

Spalletti'nin ne günahı vardı? 2005'te göreve geldiğinden beri adamın önüne düzgün bir kadro koyamadı Roma yönetimi. Üstüne üstlük en formda olduğu dönemde Cassano'yu gönderdi. Eminim Totti tribün çocuğu olmasaydı o da giderdi.

Luciano Spaletti 4-6-0 şablonunu dünyaya tanıtan hocadır. Ben ilk onun Roma'sında gördüm bunu. Gayet de güzel maçlar çıkarıyorlardı, 11 maçlık galibiyet serisi bile yakalamıştı bu taktik. E sen takıma forvet almazsan adam yaratmak zorunda kalıyor tabi.

Başarılı oldu olmadı, tatmin etti etmedi o tartışılır; ama bu adam futbolu bilen yaratıcı bir teknik adam kardeşim! Sen önüne koy düzgün kadroyu bak bakalım nasıl oynatıyor?

Peki kimi getirdiler Spaletti'nin yerine: Claudio Ranieri!! Allah aşkına kim bu adam? Nasıl bir torpili var da bu kadar başarısız olmasına rağmen sürekli bir yerlerde iş bulabiliyor? Geçen sene Juventus'un kadrosuyla hayal kırıklığı yaratırken (bakmayın ligi ikinci bitirdiğine, şampiyonluk yolunda hiç zorlayamadılar İnter'i) Roma'nın bu kadrosuyla başarılı olmasını nasıl beklersiniz? Bir zamanların Batistuta'lı efsane takımını bu hale düşürenler utansın ne diyelim..

1 Eylül 2009 Salı

Galatasaray'da Son Gün Operasyonu


Galatasaray transferin son gününde Ufuk Ceylan'ı kadrosuna kattı. Resmi siteden yapılan açıklamada Yaser, Orkun ve M. Güven'in Manisaspor'a verildiği belirtildi...

Ayrıca Necati Ateş'in de sözleşmesi karşılıklı olarak feshedilmiş ve Necati Antalyaspor'a gitmiş.

Siftah


Bir zamanlar Serie A'da kapışan ikili yeni takımlarında ilk gollerini attılar... Ibra 82. dk'da takımının 3. ve son golünü attı,taraftarı selamladı...Ondan önce de bayağı girişimi oldu...

Sheva da 90. dk'da penaltıdan atmış ve Metalurg'u 3-1 yenmiş Dinamo Kiev...

Ankaraspor-0 Galatasaray-2

Galatasaray zorlandı ama kazandı ve 4'te 4 yaptı,98-99 sezonundan sonra ilk defa...Ayrıntılı 3 büyükler analizi yarın...

Goller : Kewell-Nonda

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Caner Galatasaray'da


23 Ağustos'ta yazmıştım Galatasaray forması çok yakışacak diye... Caner Erkin 1 yıllığına kiralık olarak Galatasaray'da... Satış opsiyonuyla beraber... Mantıklı bi transfer oldu çünkü bu çocuk sol kanadın her yerinde oynayabilir,ki Rijkaard-Neeskens'in elinde sahanın her yerinde oynayabilir...

Caner tamam,Sercan Yıldırım için bu gece son...

23 Ağustos'taki post için burdan!

İzlenmesi Gerekenler #1

Son Ders: Aşk ve Üniversite



“Hayatta söylemek istediklerini, duygularını, sevdiğini söylemeyi erteleme. Çünkü hayat planladığın gibi gitmeyebilir, yarın hiç olmayabilir.”

Güzel ve Çirkin

Maçın en güzel görüntüsü... Daum... Bu adam Alman olamaz ya :) İçimizdeki çoğu insandan daha Türk,teşekkürler Herr değil,Bay Daum...

Ve maçın en kötü görüntüsü... 2 hafta önce kaptanlık pazubandı taktı bu takımda Emre... Geçen hafta hakem Suat Arıboğan'a postayı koydu,hakem postayı yedi... Bu gece Tolga Özkalfa yemedi,ama hem sarı kart sonrası hem kırmızı kart sonrası yaptığı hareketler gösterdi ki Emre acilen psikologa görünmeli... Nizamettin bana küfür etti demiş,etmişse ayıp etmiş ama etmemişse tuttuğun orucun bi manası yok Emre...

30 Ağustos 2009 Pazar

Vasıfsız


Ahmet Gökçek Ankaragücü Başkanlığı'na seçildi... Ankaraspor'la Ankaragücü birleşti şimdi...Ankaraspor'un kaliteli oyuncuları Ankaragücü'ne geçer,Ankaraspor küme düşer,herkes rahatlar... Gecekondu da Melih Bey'in parasıyla başarılı olur,o amatör ruhu kaybeder!!!

Benim asıl merak ettiğim bu Ahmet Gökçek denen vatandaşın Melih Gökçek'in oğlu olmak dışında ne gibi vasıfları var??? Benim bildiğim organize küfürü başlatmayı ve sokak ortasında insan dövmeyi iyi bildiği,başka vasfı var mı???

Gomis - Lisandro - Bastos!

Lyon zorlu maçta Nancy'i yeni transferlerinin golleriyle geçti: 3-1! Gomis'i yeşiller içindeyken hiç beğenmiyordum. Euro 2008'deki performansı da kötüydü. St. Etienne ve milli takımın kötü performansları yüzünden böyleymiş meğer, hakkını yemişiz. Adam resmen döktürüyor Lyon'da: 6 resmi maçta 5 gol! Yırtıcılığı da cabası. Lisandro Lopez de 25m € bonservis bedelinin hakkını veriyor, Maradona'nın 2010 dünya kupası kadrosunda kendisine yer ayırttı gibi. Bastos'a ise ayrı bir sempatim vardır zaten. Daha Lille'deyken bile çok sevdiğim bir futbolcuydu, bugün de Nancy ağlarına bıraktığı füzeyle biraz daha mutlu etti beni. Bu arada skora bakıp da kimse aldanmasın bu Nancy'i mağlup etmek hiç de kolay değil. Çok güzel futbol oynuyorlar. Bu sene üç büyüklerin arkasını zorlayacak takımlardan biridir, ben söyleyeyim de..

Zafer Bayramımız Kutlu Olsun


30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun...Ayrıca şu günlerde çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum...


GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927

Milano Derbisi ve Bavyeralılar

Yıllar sonra bir Milano derbisini izleyememek garip gerçekten... Milan'ı çok severdim fakat Silvio'nun aptal transfer stratejisi,Curva'nın Maldini'ye yaptığı protesto ve Fatih Terim'e yapılan komplolar sonrası soğudum takımdan,Gattuso ve Pirlo da giderse Milan çok kişinin gözünde bitecek kanımca... Mourinho sonunda takımda eksik kalan son yeri,yani orta sahada yaratıcı oyuncu eksikliğini de kapattı... Wesley Sneijder İnter için aranan kandı,puzzle tamamlandı bence... Şimdi helva yapamazsa Mourinho'nun aşçılığından şüphe edilebilir artık...
Neyse maçı izleyemedim,Ahmet Çakar tabiriyle İnter,Milan'a tecavüz etmiş...

Goller : 31.Motta,36.Milito(pen),45.Maicon,57.Stankovic

Kurt Mourinho daha baştan el hareketiyle 1-0 öne geçmiş bile... Bunu gören Milan'lı oyuncu Leonardo yanda yırtınsa sallar mı???

Takımda ruhu olan tek adam...Zaten tecavüze başkaldırmış,kırmızıyı görmüş... Güzel insansın Sicilyalı!!!
Merak etmeme rağmen izleyemedim bu maçı... Kanatlarında Ribery-Robben olan bir takım çok can yakar... Robben'in iyi başlaması sevindirici,fakat Hamit'in dakikaları azalır mı diye düşünüyorum.Louis Van Gaal vatandaşının şovuna en çok sevinen kişidir heralde...Wolfsburg'un gol atamaması hem garip,hem sevindirici... Beşiktaş'ın bir şansı olabilir mi acaba???

Goller : 27.Gomez,68. ve 80.Robben

ManU-2 Arsenal-1


Geçen haftadan beri beklediğim maçı izleyebildim nihayet... Öncesinde Chelsea-Burnley maçı vardı ki merak içerisindeydim Burnley Chelski'ye de bi çelme takar mı diye? Çok zevkli geçen maçta sürpriz olmadı... Sonrasında Bolton-L'pool vardı,Big Sam'den sonra ritmini bulamayan Bolton ve Villa gazisi L'pool maçı sıkıcı geçecek sanıyordum ki topun bir o kalede bir bu kalede olduğu müthiş bi maç izledim...


O maç da bittikten sonra asıl futbol resitali başlıyor diyerek cips-kola stokumuzu alarak maçı izlemeye başladık. Fatih Terim yorumluyordu maçı ve ilginç yorumlar beklerken sürekli aynı şeyleri söyledi İmparator.

-Berbatov niye oynamıyor,çok iyi topçu,olsa çok iyi olurdu.

-Bu Vidic'in yanında oynayan çocuk iyiymiş,yeni mi bu Brown?(2 dk sonra) Aaa bu bizim Brown ya,sağ bek değil miydi bu???

-Her topu da bu Vidic kesiyor,çok iyi topçu...

-Bu Arsenal'de hiç İngiliz yok,bize karşı oynarken de yoktu!

Sadece İmparator muydu sıkıcı olan?Sir de Wenger de korkak 11'leriyle çıkmıştı sahaya... ManU'da Rooney'e top gelmesini beklemek,deveye hendek atlatmaktan zordu gerçekten... Giggs vardı ki sahada her topu ezdi ilk yarıda... Topçular'da da Arshavin'den başka oynamaya çalışan yoktu ki gol de ondan ve Foster'ın hatasından geldi...

2.yarı başında Berbatov'u bekliyordum,girmedi... Yine de ManU çok iyi başladı ve baskıyı kurdu... Rooney iş başındaydı yine ve kandırmanın çok zor olmadığını düşündüğüm hakemi kandırdı,penaltıyı kaptı... ManU bastırmaya devam etti ve geçen maç P'mouth'a 2 tane atan Diaby bu kez kaleleri şaşırdı,ManU bir anda öne geçti...

Yalandan Arsenal baskısını Vidic muhteşem engelledi... Tabi Sir öne geçer geçmez Valencia'yı çıkarıp Park'ı alarak orta sahayı daha da kuvvetlendirdi,bu da bir etken skorun korunmasında...Arka arkaya Bendtner,Eduardo,Ramsey kozlarını kullandı Wenger ama işe yaramadı...

90+5'te Robin Van Persie'nin ofsayt sebebiyle verilmeyen golünden sonra çıldıran Wenger'i tribüne gönderdi hakem... Şovunu yaptı ama bana ziyadesiyle saçma geldi... ManU taraftarlarının Wenger tribündeyken yaptığı hareketler de bayağı komikti,adamlara eğlence çıkardı hakem...Son 4 maçta 15 gol atıp 3 gol yiyen Wenger ve evlatlarının da havasını almış oldu biraz Fergie :)
Related Posts with Thumbnails