Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

3 Nisan 2010 Cumartesi

Şampiyonlar Ligi Finali!

Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımı ev sahibi Cannes takımını tie break setinde 23-21 mağlup ederek bu kulvarın en büyük kupasında finale çıkan ilk Türk takımı oldu. Ligde de 22'de 22 yaparak 66 puanla normal sezonu galip tamamlayan sarı-lacivertliler bu anlamlı kupayı umarım müzelerine katabilirler.

Fenerbahçe Acıbadem'in finaldeki rakibi, iki İtalyan takımı Asystel Novara ile Volley Bergamo karşılaşmasının galibi olacak. Final maçı 4 Nisan Pazar günü TSI 18:30'da oynanacak.

Fenerbahçe Acıbadem'in bu başarısının arkasında Aziz Yıldırım'ın soyunma odasına gelip taktik vermemesinin büyük etkisi olduğu konuşuluyor :)

Kaleci Oyuna 7 Dakika Geç Başlamış!

33. haftaya girilirken Tottenham'ın iki puan gerisinde beşinci sırada bulunan Manchester City, Tottenham'ın Darren Bent'in gazabına uğramasının ardından nasıl hırs yaptıysa Burnley'e 7 dakikada 3 tane gol attı. 5-0 biten ilk yarının ardından ikinci yarıda oyunu rölantiye alan Mancini'nin ekibi karşılaşmayı 6-1 kazanarak dördüncülüğe yükseldi.
Tottenham'a daha çok sempatim olmasına karşın nedense seneye Manchester City'i şampiyonlar liginde görmek istiyorum. Belki de şl gazıyla yapacakları transferleri düşünmek heyecanlandırıyordur beni..

Diğer taraftan premier lige sansasyonel bir giriş yapıp evinde oynadığı ilk altı maçtan beş galibiyetle ayrılan Burnley takımı sonraki 22 karşılaşmada sadece bir tane galibiyet elde edebildi. Matematiksel olarak ciddi anlamda kümede kalma şansları olmasına karşın ben pek mümkün görmüyorum. Sene başında Portsmouth'un küme düşeceğini söylemiştik, Burnley de ikinci takım oldu gibi..

Darren Bent'in İntikamı!

16,5 milyon pound bonservis bedeliyle geldiği Tottenham'da 2 sezon top koşturduktan sonra bu sezon başında Harry Redknapp tarafından kadroda düşünülmeyip 10 milyon pound'a Sunderland'e satılan Bent bugunkü Sunderland - Tottenham maçında 2 gol atıp 2 de penaltı kaçırarak maçın tartışmasız yıldızı ve sansasyonel adamı oldu. 4 gol atma fırsatını kaçırdı ama yinede sağlam kapak oldu Redknapp'a. Gerçi bu seneki performansı yeterince kapak olmuştu zaten ama kanlı canlı olması farklı olmuştur tabi. Sezon başında yazmıştık Crouch, Bent'e tercih edilecek bir oyuncu değil diye ama Redknapp'ın Crouch sevdası malum, neyse görünen köy kılavuz meselesi...

1 Nisan 2010 Perşembe

UCL Çeyrek Finalleri


Bayern Münih: 2 Manchester United: 1




Çok zevkli bir maçtı. İlk dakikada Demichelis'in önce gereksiz faulü ondan sonra da Rooney'i kaçırmasıyla Bayernliler topa dokunamadan gol yedi. Bunun ardından Manchester klasik şekilde 0-1'e yatmaya çalıştı. 10 kişi orta sahanın gerisinde dururken ilerde Rooney tek başına koştu durdu. Özellikle ilk yarıda Hamit-Lahm ikilisi sağ tarafı domine etti. Öyle bir oyun oynadıki bu ikili soldaki Ribery'ye top atmak ihtiyacı duymadı neredeyse almanlar. İkinci yarıda da Bayern'in baskılı oyunu sürerken kazanılan frikikte Ribery'nin berbat vuruşu Rooney'e çarparak ağlara gitti. Golden sonra Ferguson'la Van Gaal'in karşılıklı hamleleri vardı. Sir kanat savunmasını güçlendirince Van Gaal Klose ve Gomez'i alarak ortadan yüklenmeye başladı. Ve son dakikada Olic Evra'nın hatasını değerlendirerek maçın skorunu belirledi. Golle beraber gelen Rooney'nin sakatlığı ve 2-4 hafta oynayamacak olması mağlubiyetin üstüne tüy dikti Manchester tarafında.
Maçı izlediğim İngiliz kanalındaki spikerler maç boyunca belki de yirmi defa 99 finalinden bahsederken son dakikada gelen gole coşmaları ve Solskjaer'in golüne benzetmeleri de beni oldukça şaşırttı.

Lyon: 3 Bordeux: 1



Canlı izleyemediğim maçı Star'ın özetlerinden takip etmeye çalıştım. Ne var ki eskiden gece özetlerinde bir maç 50 dakika civarında sürerken bu sene süre 15 dakikaya inmiş. Velhasıl bu maç da çok zevkliydi izlediğim özete göre. İki takım da savunma yapmayı bilmiyor demek istiyorum ama Lyon'u Real karşısında izledim, Bordeux'nun da 8 ucl maçında sadece 3 gol yediğini biliyorum. Lyon'da Lisandro müthiş bir transfer. Bence Benzema'dan daha iyi futbolcu. Lyon'un ataklarını genellikle Delgado ve Bastos sürüklerken Bordeux'da Gourcuff tek başına bu iki topçu kadar katkı yapabiliyor. Bu arada maçta 4 gol olmasına rağmen her iki kalecinin de muhteşem oynadığını söyleyebilirim.

Arsenal: 2 Barcelona: 2



Barcelona maça öyle bir tempoyla başladı ki Arsenal taraftarı olsam onuncu dakikada 3-0 sayalım oynamayalım derdim. İlk 15 dakikada Barca 9 şut atarken Bendner'in ayağına santra haricinde top değmemişti. Bu baskıyı Almunia'nın insan üstü çabasıyla geçiştiren Arsenal daha sonra oyunun dengelemeye başladı. Bir iki tane de net pozisyon yakaladılar ancak bu sefer de Valdes kalesini gole kapattı. İlk yarı bittiğinde topla oynama yüzdeleri 71 e 29 du. İlk yarıda akıl almaz goller kaçıran İbra ikinci yarıda iki gol attı. Bunun üzerine Arsenal son yarım saatte oyunun kontrolünü eline alıp beraberliği yakaladı. İkinci maçta Barca'da Puyol ve Pique, Arsenal'da da Fabregas cezaları nedeniyle oynamayacak. Ayrıca Arsenal'da Arshavin ve Gallas sakatlanarak oyunu terkederken yine sakatlanan Fabregas değişiklik hakkının dolmasından dolayı son 10 dakikayı sakat sakat oynadı. Maç hakkında fazla birşey yazamıyorum ama izlemediyseniz biryerlerden dvdsini bulun izleyin derim. Zira geçen seneki Chelsea-Liverpool maçından beri bu kadar zevkli bir maç izlememiştim.

İnter: 1 CSKA: 0



Maçı yorumlayacak kadar izlemedim ama baktığım süre boyunca İnter bastırıyordu. Milito da çok güzel bir gol attı. İnter rövanş için avantajı kazandı ama 1-0 riskli skor.

29 Mart 2010 Pazartesi

İçinde Patlar İnşallah!


volkan ayısına seslenmek istiyorum buradan...
"Behey volkan! Ne güzel maç olmuş. Kazanmışsınız. Olay da çıkmamış hiç. O topu alıp götüne sokmanın anlamı ne?"

P.S: foto chao grey'den

Galatasaray:0 Fenerbahçe:1


Hafta uğursuz başlamıştı. Özhan başkanın vefatından sonra kongreden Adnan Öztürk'ün yüksek oy alması morallerimizi bozmuştu. Bunun üstüne kaptanın derbiye hazır olamayacağı haberleri de gelince bir türlü derbiye konsantre olamamıştık.


Maçtan önce güzel görüntüler vardı. Tabi stadın dışında bir kaç kişinin Fenerbahçe otobüsünü taşlaması güzel bir olay değildi ama iki takım oyuncuları öpüşerek, sohbet ede ede ısınıyordu ki uzun zamandır görülmeyen bir olaydı bu derbi tarihinde. Fenerbahçeli oyuncuların pankartı Sami Yen'de alkış alırken tribünlerde de müthiş bir poster açıldı.


Karşılaşma çok hızlı başladı. Mustafa Sarp biraz becerikli ya da akıllı olabilseydi onuncu saniyede 1-0 öne geçebilirdi Galatasaray. O gazla her iki takım da birkaç pozisyon buluduktan sonra Galatasaray orta sahanın gereksiz birşey olduğunu düşünerek altı defans, üç forvet bir de Elano'yla oynamaya başladı. Zaten gol atmaya niyeti olmayan Fenerbahçe bu olaydan sonra göstermelik bir baskı yaparak ilk yarının 0-0 bitmesini istedi ve başardı.

İkinci yarıya başlarken her iki takım da değişiklik yapmayarak sahaya çıkıyordu. Hem Rijkaard hem de Daum beraberliği ceplerine koyarak tepki çekmek istemiyorlardı. İkinci yarıda da ilk yarıdaki gibi sıkıcı ve gereksiz bir futbol varken sahada Rijkaard ilk hamlesini yaptı. Lig Tv'nin ısınırken eğilemediğini gösterdiği Arda'yı aldı oyuna Mehmet Topal'ın yerine. Defansı bir eksilterek yaptığı bu değişiklik aslında Fenerbahçe'nin oynadığı oyuna bakınca pahalıya patlayacak gibi görünmüyordu. Ama hepimizin unuttuğu şey Leo Franco'nun adetten diyerekten kaleyi tutan ilk topu içeri alacak olması gerçeğiydi. Bu dakikadan sonra Galatasaray Keita ve Giovani ile bişeyler yapmaya çalışsa da eli boş dönüyordu pozisyonumsularından. Sadece 90+ da bir pozisyon vardı Keita'yla. Onu da Volkan çıkarınca maçı Fenerbahçe 0-1 kazandı.

Galatasaray kadrosunda Mustafa ve Caner'i tutarak ne planlıyor anlayabilmiş değilim. Hadi Mustafa birşeyler yapmaya çalışıyor kendi çapında da Caner Erkin'e nasıl dayanabiliyor Rijkaard hiç anlamıyorum. Geçtiğimiz senelerde Hakan Balta'nın ileriye çok az destek vermesinden şikayetçiyken başımıza bunun gibi bir belanın açılması allahın sopasının olmadığının işareti bence. Hiç olmazsa Hakan her pozisyonda çıkıp topu alıp rakibe ya da auta atmıyordu. Çıkınca da işe yarıyordu. Geride sağlam durmasını hiç söylemedim bile. İnşallah tez zamanda gönderilir de kanser olmayız bunun yüzünden.


Sıkıcı geçen maçın en fantastik görüntüsüydü bu. Ne dördüncü hakemin ne de Daum'un yapmaya çalıştığı şeyi anlamadım ama Daum evde yengeden fırça yiyebilir bu fotoğraf yüzünden.


Hakemleri hiç beğenmedim. Ama bu ne Gio'nun penaltı pozisyonları (bence ikisi de penaltı) ne Güiza'nın ofsaytla kesilen atağı ne de üç galatasaraylının ofsaytta olduğu pozisyonun devam ettirilmesi yüzündendi. Kararlarında standart sağlayamadı Cüneyt Çakır. Topal'ın eline çarpan topa sarı verirken Güiza'ya vermedi mesela.


Son olarak Galatasaray taraftarına değinmek istiyorum. Bugün Galatasaraylı oyuncular bu kadar ruhsuzca oynadılarsa en büyük etken tribündür. Hadi takımı iteklemiyorsunuz anlıyoruz da bir hata yapan kaleciyi maç boyunca ne diye ıslıklıyorsunuz? Ayrıca Alex'e şişe atan mahlukatı da kutluyorum isabet ettirdiğinden dolayı. "aferin çok iyi düşünmüşsün!"

28 Mart 2010 Pazar

Şifo İçin!


Bir Galatasaraylı olarak dün akşam Beşiktaş'ın maçı 0-2'den 3-2'ye çevirmesine çok sevindim.Antalyalı "Şifo" lakaplı Mehmet Uzun adında 11 yaşındaki bir kardeşimiz 300 binde bir rastlanan SSPE (Subakut Sklorezon Panansefalit -Kızamık Virüsü) hastası ve bu hastalığın tedavisi yok maalesef.Bu hastalık her şeyi unuttturuyor insana,anasının babasının adını bile unutmuş Şifo.Tek hatırladığı Beşiktaş.Tek dileği de İnönü'de Çarşı ile beraber tezahurat yapmak,Beşiktaş'ın bir maçını izlemek.

Beşiktaşlı yöneticilerin duyarlılığıyla Şifo tesislere getirildi maçtan önce ve çok sevdiği İbrahim Toraman ile tanışma imkanı buldu.Maça da onun elini tutarak çıktı İ.Toraman. Öyle bir maç izledi ki her şeyi unutsa dünkü maçı unutmaz Şifo.Hastalığın tedavisi yok ama Allah'tan umut kesilmez.Nice Beşiktaş maçları,nice derbiler,nice galibiyetler göresin Şifo Mehmet!

Eski Dostlar


Vedat İnceefe.Klasik duruşu,külhanbeyi bıçkın delikanlı edası :) Hiç değişmemiş Deli Vedat.

Büyük Kaptan Bülent Korkmaz.Janti kıyafet,rahat duruşuyla lider edası.Olduğu gibi görünüyor Kaptan ve ondan seviyoruz O'nu.

Küçük Hakan.Eskiden ne çok severdik.Şimdi spikerlerin dediği gibi gerçekten küçük gözümüzde.Artık sadece yaş olarak değil kişilik olarak da Küçük Hakan.Şu gülüşü bile sinsi gözüküyor gözüme.

Hasan Şaş.Kim ne derse desin ben Hasan'ı 2006 şampiyonluğunda kucağında çocuğuyla ağlayan resmiyle hatırlayacam.Ha bi de Galatasaray'ın şampiyonluk gecesinde söylediği şarkıyla :)

Abdürrahim Albayrak.Keşke Polat onu kazanmaya çalışsaydı.Adnan Sezgin'le çatışmaması için yönetime alınmadığını düşündüm hep.Her haliyle taraftarın sevgilisi olacak bu adam,her şeye rağmen.

Ümit Davala.Albüm çıkardığı günden sonrasını silin hafızanızdan :) Önceki haliyle çok iyi adamdı be Ümit.Milan'a gitmeden önce son forma giydiği maç,Lazio maçı ve sonrası taraftara vedası muhteşemdi.Öyle hatırlayın onu da.

Kral Hakan Şükür.Onu da Kral olarak hatırlayıverin ne olacak!Yaptığı pozları unutun,Lincoln'un aldığı parayı konuştuğunu unutun,bir oyum var kime vermeyeceğim belli dediğini de unutun.Onu Leeds'e attığı golle,Belçika'ya Bologna'ya attığı gollerle hatırlayın.O da aynı Bülent Kaptan gibi janti giyinmiş,şu insanların üzerinde ağırlığı olduğunu belli eden tavırlarla poz vermiş.

Ve son olarak Arif Erdem.Penaltı almasıyla meşhurdu ama ben Arif'i hep Hakan Şükür'ün attığı saçma pasları yakalamaya çalışması ve yakalamasıyla hatırlayacam.Garibim hep Hakan'ın arkasını toplayan adam imajı çizmişti gözümde ama kim unutabilir ManU'yu mahvettiği 3-3'lük maçı.Yine Hakan'ın yanında ezik adam rolünde poz vermiş ya da kimbilir şike iddiaları bükmüştür belini!

Not : Fotoğraf Tardini Büfe'nin blogundan alıntıdır.




5 Büyük Lig'de Zirve Yanıyor!


Sadece ülkemizde değil Avrupa'da da liglerin zirvesi tabiri caizse cayır cayır :) Bugün alınan sonuçlardan sonra neler olduğunu yazmak gerek diye düşündüm.

Bundesliga'ya bakarak başlayalım.Benim Felix Magath'tan dolayı favorim olan Schalke(58) Kuranyi'nin müthiş formuyla liderliği aldı bu hafta.Bayern Münih(56) çok kötü gitmesine rağmen hala 2. çünkü rakipleri de en az kendisi kadar kötü gidiyor..Uzun süre ligi lider götüren Bayer Leverkusen(53) ise kırdığı yenilmezlik rekoru sonrası 2 maç kaybederek 3.sıraya düştü ve liderin 5 puan gerisinde hala yarışın içinde.4.sırada ve biraz geride kalan Dortmund (49) ise bu saatten sonra ŞL'yi kovalar ancak.

İngiltere Premier Lig'de de durum karışık.Bugün Bolton'u 0-4 yenen ManU (72) lider.Rooney'den sonra Berbatov da devreye girdi gibi gözüküyor.ŞL'den elendikten sonra lige iyice asılacak olan Chelsea(71) ise 1 puan geride.Bugün Lampard'ın 4 gol attığı maçta ligin dişli takımlarından Aston Villa'yı 7-1 ile geçtiler ve Drogba gol atmadı.Alenen ManU'ya "geliyoruz" mesajı verdiler.Arsenal (68) ise bugün 81'de gol atıp,91'de gol yediği maçta 2 puan kaybetti Birmingham'a ve zirvenin 2 puan gerisinde kaldı.Yine de bu kadar kötü giden bir Arsenal'in buralara gelmesini kimse beklemiyordu heralde.

Serie A'da bugün zirve iyice karıştı.Lider Inter(63) ile takipçilerinden Roma'nın (62) Roma Olimpiyat Stadı'ndaki maçında Roma Inter'i 2-1 yenerek zirvenin heyecanını arttırdı.2 haftadır Inter'in zirve ikramını geri çeviren Milan (59) ise evinde düşme tehlikesi yaşayan Lazio'yu ağırlıyor bugün.

La Liga'da ise Barça-Real çekişmesi son maça kadar sürecek gibi.Bugünkü maçta Barça(74 puan-53 averaj) zorlu Mallorca deplasmanından Zlatan İbrahimoviç'in golü ile çıktı ve liderliği aldı maç fazlasıyla.Real Madrid (71 puan-54 averaj) ise bu akşam Madrid derbisinde Atletico Madrid'i konuk edecek.Barça'yı yenerek hemşerisine yardım eden Atletico Madrid bu akşam Real'e çelme takabilir mi Avrupa Ligi aşkına?

Fransa Ligue 1 zirvenin en karışık olduğu lig.Lider Bordeux (28 maç-56 puan-23 averaj) bugün kupada Marsilya'yla oynadı ve yarın Valenciennes deplasmanına gidiyor.CM'de görebileceğimiz bi şey bu :) Maçı ertelenmiş falan olabilir.Takipçisi Montpellier ise (29 maç-56 puan-10 averaj) 2. sırada ve yarın Lille deplasmanına gidiyor.3.Auxerre ise (29 maç-55 puan-6 averaj) pazartesi günü Monaco deplasmanına gidiyor.4.Lyon (30 maç-54 puan-18 averaj) bugün oynadı ve 2-0 kazandı.5.Marsilya (28 maç-53 puan-20 averaj) eksik maçlarını aldığı takdirde 2.sıraya yükselme şansı var.Bugün Sochaux deplasmanına gidecek o da.Ve son olarak 6.Lille (29 maç-51 puan-21 averaj) evinde Montpellier'i ağırlayacak ve zirveye ortak olma şansını yakalayacak kazanırsa.Kafanın en çok karışacağı yer bu lig :)

Bizim ligimizin düğüm maçı yarın oynanacak.Galatasaray-Fenerbahçe derbisi sonrası bizim ligi de ayrıntılı bir şekilde yazarız.

Kazanan Galatasaray!


Daha önceki seçim yazımızda rengimizi belirtmiştik ve kazandık diyebiliriz gönül rahatlığıyla.Sadece biz Adnan Polat'ı destekleyenler sevinmesin bu sonuca tüm Galatasaraylılar sevinsin.Zira Adnan Öztürk adaylığını açıkladığı günden beri hiçbir proje sunmadı bize.Hatta bugün gazetenin birinde seçildiği takdirde Hagi'yi takımın başına,yanına da eski futbolcularımızdan birini getireceğini okudum.Asparagas haber olabilir ama bunun yazılabilmesi bile Adnan Öztürk'ün suçudur çünkü hiçbir şey söylemediği için kolaylıkla ağzından yazılar yazılabiliyor.

*Seçimi sandık sandık takip ettim ve tahmin ettiğim gibi eski futbolcularımızın (Hakanlar,Hasan vs.) oy kullandığı sandıkta Adnan Öztürk öndeydi doğal olarak!Hakan Şükür açık açık söylemişti oyunu kime vermeyeceğini ama diğerlerinin de oyunu kime verdiği belli oldu bence.

*Adnan Öztürk'e sadece liseli olduğu için oy veren insanlar olduğunu düşünüyorum ve bu gerçekten insanın kulübünden soğuması için bir sebep.Şu devirde bu kadar büyük bir futbol kulübünde "liseli-alaylı" tartışması olması ne kadar komik!

*Tardini Büfe güzel bir yazı yazmış seçimle ilgili ve altına gelen yorumlarda ilginç.Okunmalı diye düşünüyorum.

*700 fark atıldı ama yine de ihtarı iyi anlayıp ona göre davranmak lazım.Adnan Başkan teşekkür konuşmasında bunu anladığını belirtmiş ama unutmamak lazım ki başarı gelmedikçe ihtarı istediğin kadar iyi anla başına gelecekleri engelleyemezsin!Sadece futbolda değil her branşta rakiplerimizin gerisindeyiz.

*Bugün dileğimiz gerçekleşti artık sabırsızlıkla yarını bekliyoruz.Adnan Polat önceden belirttiği gibi derbiye başkan çıkacak ve umuyoruz yarın hem galibiyeti hem başkanlığını kutlarız!
Related Posts with Thumbnails