Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Temiz Sevinçleri Unutturan Adam!

"Sarı ile lacivertin arasına kapkara bi leke sürdüler ve biz hiçbir şey yapamadan oturup olanları izliyoruz şimdi. Ne ki bizim kabahatimiz. Biz sadece renkleri sevmiştik.
Son dakikada kaçıralım şampiyonluğu, hiç alamayalım Türkiye Kupası'nı, adını bile söyleyemediğimiz saçma takımlardan 7 yiyip dönelim, kalecisiz yensin bizi kendi evimizde ezeli rakiplerimizden biri, diğeri 5 atsın kupa finalinde.. Ne önemi var ki bu sevginin karşısında.
Varsın şampiyon olamasın, kupa alamasın şu takım ne var?
Gene giderdik maçına, gene giderdik deplasmana, gene bağırırdık "Sarı Lacivert" diye.
Bi şeyler yaptın ya da da sütten çıkmış ak kaşıksın hiç önemli değil, sen bize kaybetmenin güzelliğini, hüznün hazzını unutturdun Aziz Yıldırım.
'Fener olmasın da kim olursa olsun şampiyon' dedirttin herkese. 'Bizi çekemiyorlar' diyip inanmaya çalıştık biz de sana.
Biz Schumacher'i, Müjdat'ı, Uche'yi seviyorduk ama sen Emre'yi sevdirttin bize."

Şike olaylarıyla ilgili yazıları Gökmen'e bırakmıştım aslında; ama yukarıdaki satırları okuyunca bir şeyler yazayım ben de dedim. Tıp fakültesinin bana öğrettiği en önemli şey 'empati yapmak'tı. Kendini hastanın yerine koyup, ne kadar saçma sapan davranışlarda bulunursa bulunsun, hakaret bile etse, bir an kendi sağlığının yerinde olmadığını düşünüp alttan almayı, soğukkanlı kalabilmeyi öğretti bu okul. Gerisi fasa fiso..

İşte bu satırları okurken kendimi birçok kez yaptığım gibi Fenerbahçelilerin yerine koydum yine. Ama bu sefer başka oldu, oldu işte.. Fenerbahçeliler yaklaşık 10 yıldır amatör ruhlarını kaybetmişler. Futboldan zevk almayı unutmuşlar, başka takım taraftarlarının laf sokmalarıyla mutlu olmaya başlamışlar. Çünkü o lafları yediklerinde rakibin 'ÇEKEMEDİĞİNİ' düşündürttü onlara Aziz Yıldırım ve ekibi. Futbolun bir zevk olduğunu, ufak şeylerle mutlu olabilmeyi, her sene şampiyon olunamayacağını ve bunun normal bir şey olduğunu unuttular. Metin Aşık döneminde futbol şubesinin başındayken Tanju'yu, Feyyaz'ı getirmişti Fenerbahçe'ye; başkanlığında da Tümer'i Emre'yi getirdi.. Neredeyse taraftarın her maç küfrettiği Hasan Şaş'ı getirip alkışlattıracaktı.. Fenerbahçe'ye büyük takım denmesi için bunların gerekli olmadığını unutturdu Aziz Yıldırım.. Fenerbahçeliler bu takımı Tanju için, Alpay için, Tümer, Emre için sevmediler. Lefter için, Cemil için, Rıdvan için, Oğuz için, Aykut için, Okocha için, Uche için sevdiler.. Bunu unutturdu Aziz Yıldırım ve ekibi..

Geçen sene Cemal Nalga olayında biz ne kadar utandıysak, yerin dibine girdiysek; aynı şekilde utanan Fenerbahçeliler'i görünce içim acıyor.. Son zamanlardaki bütün antipatikliğine rağmen Fener'in küme düşmesini istiyor muyum diye sormuştum kendime; istemiyordum aslında.. Hatta hiç istemiyorum, hiçbir zaman öyle bir derdim olmamış ki benim.. Ama Aziz Yıldırım gibi insanların(!) artık elini eteğini çekmesi lazım futboldan, ben büyüğüm ben büyüğüm diyerek büyük olunmaz. Büyüklük davranıştadır, duruştadır. Sen öyle bir çık ki meydana, bırak ahali senin büyüklüğüne değer biçsin..

Yazının tamamı...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails