Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

23 Nisan 2010 Cuma

Avrupa Ligi'nde Şans Faktörü!


Atletico Madrid normalde şanssız olarak bilinen bir takımdır lakin bu sene Avrupa Ligi'nde şans o kadar yanlarındaydı ki makul talihi dönüyor mu diye düşünüyor insan.Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea,Porto ve APOEL'le aynı gruba düştüklerinde 3.'lük garanti Porto'yla 2.'lik için çekişirler diyordum,çoğunluk da benimle aynı görüşteydi muhtemelen.Fakat kupaya kendi evlerinde APOEL'le berabere kalarak başlayınca Kerpeten Ali tarzı "ne oluyor lan" dedim önce ama sonra kazadır diye düşündüm.Lakin Porto'ya her iki maçta yenilip Stamford Bridge'den 4-0'lık mağlubiyetle döndü takım,Vicente Calderon'da Agüero-Drogba düellosu 2-2 bitti ve APOEL'i 2.maçta da yenemeyip 3 puanla aynı puandaki APOEL'in önünde 3.bitirdiler ŞL'yi ve Avrupa Ligi'ne kaldılar.

Eğer 6-7 puanla kalsalardı Avrupa Ligi'ne Galatasaray'la eşleşmeyeceklerdi lakin sadece 3 puanda kalınca bir anda rakibimiz oluverdiler.O gün başlığı atarken bir nevi erken final demiştim o maç için ama turu geçen Galatasaray olsaydı buralarda olmayabilirdi şans farkıyla.Atletico önce bizim maçta Perea'nın eliyle oynadığı pozisyonda penaltıyı veremeyen hakemin sayesinde tur atladı.Daha sonra Sporting Lizbon ile kendi sahasında 0-0 deplasmanda 2-2 berabere kalarak kazanmadan geçti ve çeyrek finale yükseldi.Bu sefer şansları bitti karşılarında Valencia var dedik ama ilk maçta deplasmanda 2-2 gibi avantajlı bir skor yakaladılar ve tur için umutlandılar.Valencia Vicente Calderon'da ilk yarı değil ama 2.yarı tek kale oynadığı maçı kazanmaya çok yakındı.85.dk'da Zigic'in formasının yırtılmasına da penaltıyı çalamadı hakemler ve bir turu daha hakemler sayesinde geçti Atletico Madrid.Galatasaray'a karşı penaltı verilmeyince ses çıkarmayanlar şimdi daha gür sesle bağırıyordu ama nafile Atletico Madrid yarı finale çıkmıştı.

Rakip olarak L'pool gelince Galatasaraylıların çoğu (kendimi katmıyorum) "intikam" sesleri çıkarmaya başladı ama ben o zaman da söyledim bu L'Pool'u elemek Valencia'yı elemekten çok daha kolay,hele ki bu şansla.Burda Galatasaray ya da Fenerbahçe de olsa favorim L'Pool olmazdı çünkü Benayounlara,El Zharlara,N'Gog'lara kalmış bir takım artık L'Pool ve bence Fulham onlardan çok daha güçlü şu haliyle.Rafa Benitez zaten çok da iyi olmayan kadroyu o kadar kötü kullanıyor ki artık L'Pool'un ismi hariç korkulacak bi şeyi kalmadı.Dün yabancı bahis sitelerinin de Atletico'yu favori göstermesiyle iyice emindim kazanacaklarından.

Maç başında bastırdı Atletico ve Forlan'ın kötü vurduğu top yine şansla gol oldu.Golü yiyen L'Pool az baskı yapayım derken Benayoun'la şans golü buldu ama hakem ofsayt nedeniyle iptal etti ki bence alakası yoktu.Golün iptal edilmesiyle iyice demoralize olan İngilizler maçı bıraktı ve maç Reina ile Atletico hücumcuları arasında oynandı.Tabi ki Carragher'ın da hakkını teslim etmek gerek.Atletico'da ise Perea,Assunçao ve Jurado çok iyiydi.Maçın Fransız hakemi taraftar baskısından olsa gerek sahada İlker Meral gibi geziyordu,pasifti anlayacağınız.

2.maçta Atletico turu geçer ve Fulham'la final oynar kanımca.İşte o maç çok keyifli olacaktır.



Hamburg-Fulham maçını çok izlememiştim ama Fulham'ın yol yorgunluğundan mütevellit 1-0,2-1 gibi bir skorla mağlup olacağını düşünüyordum ama kaleci Schwarzer muhteşem oynadı ve takımını kurtardı.Özellikle son yarım saat harika oynadı Hamburg her şeyi yaptı ama olmadı.Fulham takımını ve hocasını kutluyorum.Bence finaldeler ama tabi ki futbol bu burda girmeyen topun orda girmesi kimseyi şaşırtmaz.Fulham bu sene başardıklarıyla finali ve kupayı haketmiştir bence özellikle sıradan topçuları büyük takım topçusu gibi oynatan hoca Roy Hodgson'u kutluyorum!

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails