CİM BOM BOM!

Önüne geleni BOM BOM diye deviriyor Galatasaray. Rijkaard ve Neeskens öyle bir takım yaratmışlar ki 2000 yılından beri ilk defa bu kadar kaybetme korkusu olmadan maç izliyoruz. Hatta maç bitince "niye bitti ya ne güzel izliyorduk" havası oluşuyor mimiklerde.. Şaka bir yana Galatasaray Tallinn ve Kayserispor maçlarında çok da ahım şahım oynamadı; ama nasıl olduysa iki maçta da çaktırmadan farka gitti. Sanki bir mühendis tarafından programlanmış bir makinenin dişlilerini izliyoruz, arada skor üretiliyor, son düdükle birlikte bir dahaki maça kadar kutuya kapatılıp saklanıyor makina. Galatasaray ileri ucu en sağından en soluna kadar kullanıyor. Bu kadar geniş bir alanda atak yapınca haliyle rakipler savunma yapmakta zorlanıyor. O yüzden bu sene böyle ayardaki maçlarda puan kaybetmez bu takım.. Herkes 5. haftadaki Beşiktaş maçında takımın gerçek gücünü ortaya koyacağını söylüyor; ama ben öyle düşünmüyorum. Malesef Beşiktaş maçı hiç derbi havasında oynanmayacak ve sıradan bir maçmış gibi en az 4 yiyip evine dönecek Denizli'nin takımı. Biz de 10. haftadaki Fenerbahçe maçına kadar "lan acaba mı?" diye bekleyeceğiz; tabi daha öncesinde UEFA gruplarında üst düzey sayılabilecek bir takımla karşılaşmazsak..